Anahtar Kelimeler: Yaşasaydı yaptıracaktı

Yaşasaydı cami yaptıracaktı

Yaşasaydı cami yaptıracaktı

Yaşasaydı cami yaptıracaktı

Geride gözü yaşlı kalmış bir anne. Yine aradan yıllarda geçse yüreklerde sönmeyen bir ateş. 1990 yılında Bitlis Tatvan'da vatani görevini yaparken şehit düşen bir kahraman askerimizin baba ocağına bu hafta konuk olduk. Anne Meryem Hanım’la şehidimizin çocukluğunu, gençliğini ve hayallerini konuştuk.

Adı Mehmet Koştur. Saimbeyli Kötün doğumlu. Fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Yine fakir olarak memleket savunmasında canını vererek şehadet şerbetini içti.

ÇOCUKLUĞU REZİLLİK İÇİNDE GEÇTİ

Şehit Mehmet Koştur aslen Saimbeyli'ye bağlı Kötün Mahallesi'nden. Doğduktan sonra ilkokulu bitirene kadar Saimbeyli'de yaşadı. Daha sonra ailesiyle birlikte, Kozan’a taşındı ve ailesinin maddi durumu iyi olmadığı için ailesinin beklediği bahçelerde, tarlalarda çalışarak çocukluğunu ve gençliğini geçirdi. Bunu bize annesi Meryem Hanım anlattı. Çocukluğu rezillik içerisinde geçmiş. Sadece şehit oğlu Mehmet değil, diğer çocukları da rezillik ve fakirlik içerisinde büyümüş. Yaş 20’ye geldiğimde şehidimiz Mehmet Koştur vatani görevini yapmak için Kozan'dan ayrılmış.

“Ya dönerim ya da dönmem”

Şehit Er Mehmet Koştur Bitlis Tatvan'da görevini yaparken, askerliğinin bitmesine 45 gün kala nöbet değişiminden hemen sonra 3 arkadaşıyla birlikte diğer psikolojisi bozuk arkadaşının arkadan ateş etmesi sonucu şehit düştü. Bir gün izne geldiğimde Saimbeyli'ye doğup büyüdüğü köye gitmiş. Burada amcasına: “Amcacığım! Ben askerdeyim. Ya dönerim ya da dönmem” demiş.

Annesinden para istedi, annesi gönderemedi

Bitlis Tatvan'da görev yapan Şehit Mehmet Koştur, askerliğinin bitimine kısa bir süre kala annesinden para istemiş. Anne Meryem Hanım, “Parayı gönderemeden ben evladımın acı haberini aldım.”

Anne Meryem Hanım, çocukluğunun evladının çocukluğunun sakin geçtiğini anlatırken, gözyaşlarına hakim olamadı.

Yaşasaydı cami yaptıracaktı

Şehit Mehmet Koştur’un, askerden geldikten sonra büyük hayalleri vardı. Annesine yurtdışına gideceğini, orada çok paralar kazanacağını, hatta o kazandığı parayla da yurda gelip büyük bir cami yaptıracağını söylemiş. Meryem Teyze bunu gözyaşları arasında anlatırken, oğlunun hayalinin yarıda kaldığını anlatarak; “Hayali içinde kaldı. Yüce Mevlam onu kendi yanına çağırdı” dedi.

Nöbet değişiminde şehit oldu

Nöbet değişiminde psikolojisi bozuk bir asker tarafından 3 arkadaşıyla birlikte şehit olan Mehmet Koştur’un cenazesi doğup büyüdüğü köyü olan Kötün’e getirildi. Burada cenaze töreni düzenlendi. Daha sonra cenaze ailenin yaşadığı Kozan'a getirildi. Burada Kozan Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı.

“Bekleyin, ben de geleceğim”

Anne Meryem Hanım’ı, Tavşantepe Mahallesi'ndeki evinde ziyaret ettik. Bir süre şehidimizle ilgili sohbet gerçekleştirdikten sonra mezarlığa gittik. Şehidimizin mezarı başında anne Meryem Teyze ile beraber dualar okuduk. Orada da gözyaşlarına hakim olamayan Meryem Teyze, mezara dönüp; “Bekleyin ben de buraya geleceğim” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Ben onu öyle görünce gerçekten çok duygulu anlar yaşadım. Allah hiç kimseye evlat acısı vermesin. Meryem Teyze, şehit annesi olmaktan dolayı çok ama çok onurlu ve gururlu. O evladını anlattıkça, biz bu vatan toprakları üzerinde rahat ve güvenli bir şekilde yaşadığımıza şükrediyor ve bu şükrü'de vatan nöbeti tutan bütün askerlerimize borçlu olduğumuzu bir kez daha hatırlıyoruz.

Meryem teyze 72 yaşında. Herhangi bir kötü hastalığı bulunmuyor. Ancak, bizle gerçekleştirdiği sohbette, evladının her gün resmine baktığını ve onu hatırladıkça ağladığını söyledi. Aradan yaklaşık 22 yıl geçti. Anne, bir gün olsun şehit evladını unutmadı ve ölene kadar da unutmayacağını söyledi.

Bizlere kapısını açan Meryem Teyze’ye, kızı Emine Hanım'a ve gelinlerine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Tekrardan söylüyorum. Allah hiç kimseye evlat acısı vermesin. Çünkü, aradan yıllar da geçse yürekteki ateş bir türlü sönmüyor. Aksine her geçen gün biraz daha alevleniyor. Bizler, şehidimizden bahsettikçe onun yüreğimdeki ateş daha da büyüdü ve dayanılmaz bir hal aldı. Biz, kendisini yaşlı olduğu için fazla üzmek istemeden mezarlık ziyaretinden sonra samimi duygular içerisinde birbirimize veda ettik.

Canan Yücel İle Vatan Size Minnettar yazı dizimizin bu hafta da sonuna geldik. Her hafta karşılaştığımız bir konuyu hatırlatarak yazı dizimize son vermek istiyorum. Her şehit ailesine konuk olduğumuzda, bizleri içtenlikle karşılıyorlar. Onlara ne kadar teşekkür etsek gerçekten çok az. Onlar hem birer şehit annesi, hem de bizlerin anneleri. Kadınlar Günü nedeniyle de başta şehit anneleri olmak üzere bütün annelerimizin ellerinden öpüyor, hepinize güzel günler geçirmenizi temenni ediyorum.

Haftaya başka bir şehit yakını ile buluşmak dileğiyle… Hoşçakalın…