Özcan ALADAĞ


ABD KONSOLOSUNUN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ HASSASİYETİ!


Adana´daki ABD Konsolosluğu görevinde bulunan isimleri son 20 yıldır yakından takip ederseniz tüm etkinliklerinde ?bin cin fikirlilik´ ile hareket ederek Türkiye´yi yakından takip edip kendilerince ?gereğini yaptıklarını´ görürsünüz.

Konsolos görevlisini bir gün Van´da, bir gün Diyarbakır´da bir ziyarette görür ve bu ziyaretler sonrasında da Türkiye´de yaşanan olayları irdeler iseniz sonuca gitmeniz çok daha kolaylaşır.

Basın konusunda da hassasiyetleri vardır konsoloslarımızın!

Belirli isimler üzerinden bir liste oluşturup bu listedeki isimlerle iyi ilişkiler kurarlar. Belirli zamanlarda Adana´daki gazetecileri ABD´ye dahi götürüp burada misafir ederler.

Ne konuşurlar bu misafirleri ile bilinmez. ABD´ye götürdükleri misafirlerden daha sonra ne gibi yaklaşım içinde olmalarını beklerler orası hiç ama hiç bilinmez!

Şükür olsun ki bu tarihe kadar ABD´nin konsolosunun ?bu hassasiyetleri´ konusunda ne bir davet aldık, ne de bir masa etrafında toplanıp iki kelam laf ettik.

Bu anlamda gelen teklif dahi olsa inanın geri çeviririz. Sanırım bunu iyi bildikleri ve bizleri iyi tanıdıkları için ?teklif etme´ gereksinmesi dahi düşünmezler. İyi de ederler hani?

ÇGC´de yöneticilik yaptığım dönemlerde cemiyeti ziyaretleri sırasında ABD Konsoloslarına bu görüşlerimizi aktardığımızda onların da bizden memnun olmadıklarını yüzlerindeki ifadelerinde görmüşümdür, yaşamışımdır.

3 Mayıs ?Dünya Basın Özgürlüğü Günü´ diye ihdas ettikleri bir günde ABD Adana Konsolosu yine harekete geçmiş ve Konsolos Linda Stuart Specht, Adana´daki kendilerince belirledikleri meslektaşlarımıza bir kahvaltı vermiş.

Afiyet bal, şeker olsun. Yedikleriniz sizin olsun da bu kahvaltının yararını bizlere anlatacak olursanız biz de aydınlanmış olalım diyorum.

Hani, ?kahvaltı bahane´ türünden bir yaklaşım ile gazeteci meslektaşlarımızın onuruna bu kahvaltıyı vermiş iseniz diyecek sözümüz yok.

Kahvaltı da basın özgürlüğü konuşulmuş. Türkiye´deki basını ne kadar özgür yapabilmişler bugüne kadar orası da tartışılır. Veya basının özgür olması adına neler yapmışlar orasını da bir türlü öğrenemedik gitti!

3 Mayıs gününden önce ellerini çabuk tutup 30 Nisan günü Adana Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü´nde gazetecilerle bir araya gelen Konsolos Specht, bu sohbetten ?basın özgürlüğü adına´ neler öğrenmiş onu da bilmiyorum.

Bildiğim bir şey var ise ?kahvaltı bahane´ türünden bir organizasyon?

O karede yer almadığım için aslında kendimi bahtiyar hissetmem gerekiyor. Bir adet bu duygumu dile getirmek istedim.

ABD´li yetkililerin Türkiye´den hatırlı dostları, Türk gazetecilerin de ABD´li yöneticilerden iyi ilişkiler içinde oldukları yöneticileri oldu. Haydi şerefe?

/resimler/2016-5/6/1120577385607.jpg