Emrah TUNÇ


ADANA DERBİSİNİN ARDINDAN


Derbiye geçmeden önce, futbolda teknik direktörlerin bakış açılarına biraz değinmek istiyorum. Eğer Adana Demirspor taraftarıysanız, çok geniş bir teknik direktör ve futbolcu bilgisine sahipsinizdir. Çünkü Demirspor belki de Türkiye´nin son 10 yılda en fazla takım kuran en fazla hoca çalıştıran üç takımından biridir. Bu sezon da bizi yanıltmadılar sağ olsunlar. 3 hoca ve yaklaşık 40 futbolcu ile sezon sonuna yaklaştık.

Her hoca geldiğinde sevdiği oyunculara formayı veriyor, bilmediği oyuncuyu hemen kesiyor. Bunun altında, oyuncunun performansı falan yatmıyor. Kişisel beğeni, arkadaş tanıdık oyuncu, menajer yönetim talepleri, taraftar isteği gibi bir dolu sebep gösterilebilir. En yakın örnek olarak Yılmaz hoca geldi kaleci Çağlar´ı kesti. Ümit hoca geldi Talha´yı kesti.

Biz taraftarlar olarak kimin oynadığına çok bakmayız. Kazanılan maça bakarız. Forma 11 tanedir. Hak eden giydiği sürece galibiyetler ardı ardına gelecektir diye düşünür taraftar.

Adanaspor maçına dönersek, sakat ve cezalılardan dolayı kadro kurmakta zorlanılacak bir maçtı ve nitekim de öyle oldu. Bir 11 sürdü Ümit hoca sahaya.  Adil´in ilk 11 de yer bulması garip bir tercihti. Ayrıca uzun zamandır Talha´nın forma şansı bulamaması da bir garip. Pote için bir şey demiyorum. Son bir aydır teknik ekibin Pote´ye bakış açısı da garip.

Yani kısaca Adanaspor maçına teknik heyet, belki de ellerinde en sağlıklı 11 i oynattığını söyleyebilirler ama maçı kazanacak 11 i sahaya sürmedikleri için hatalıdırlar. Bu hatalarını da maç sonrasında çıkıp üstlenmelidirler. Adanaspor,  4 5 tane gol atıp yeneceğimiz bir durumdaki takımdır ligde. Yazık oldu giden 2 puana.

Maç öncesi stadın çevresinde olan yakışıksız olaylar ve maç boyunca taraftarların küfürlü tezahüratları sadece maça değil şehre de gölge düşürdü.

Daha 15 gün önce bütün ülkenin gözlerinin çevrildiği adana karnavalında kol kola gezen eğlenen Adanalılar, dün ellerine fırsat geçse birbirlerine şiddet uygulayacak haldeydiler. Bu ayıptır bu eksiktir bu yanlıştır.

Rekabet olabilir geçmişte yaşanmış kötü anılar olabilir. Ama bu kimseye, diğer tarafa şiddet uygulama ya da kadın ve çocukların olduğu tribünlerde maç boyunca küfürlü bağırma hakkı vermez.

Emniyetin, de maça girdirilen meşale torpil gibi yanıcı ve yakıcı maddelerin kontrolünde sınıfta kaldığını söylemeliyiz. Meşaleyi sokabilen bir taraftar içeri kesici bir maddeyi de rahatça sokabilirdi. Bu bir güvenlik zafiyetidir. Kapı aramaları hele hele böyle tansiyonu yüksek maçlarda daha sıkı daha disiplinli ve daha bilinçli yapılmalıdır.

Kartona yazılmış yazıyı stada sokmamayı güvenlik görevi sanan kapı görevlileri yüzlerce torpil ve meşale içeri girerken acaba ne iş yapıyorlardı?

Bu konuda da hem Adana Emniyeti hem de Adana valiliği gerekli takibi yapmalıdır.

Adanaspor maçı, yenmemiz gereken ve yenebileceğimiz bir maçtı ama olmadı. Takım çok kötü top oynadı. Kişisel yeteneklerle bir şeyler yapmaya çalıştı sahada futbolcular. Onlar da çok başarılı olamadı. Hatta Adanaspor´un da çok net bir iki pozisyonu vardı. Maç kaybedilebilirdi bile.

Son dört haftaya girerken, son iki maçta yaşadığımız disiplinsiz ve motivesiz havadan kurtuluruz umarım.

Bir parantez de Adanaspor taraftarına. Tribünlerin boş olması hiç yakışık almadı. Derbiye gelmeyecekseniz bırakın Demirsporlular kendi takımlarını izlesinler. Futbol seyirci ile güzeldir. Maraton tribünün boş hali , ne şehre ne de futbola hiç  yakışmadı

Herkese iyi haftalar saygılar