Özcan ALADAĞ


Biz de İsteriz Sayın Sözlü!

Biz de İsteriz Sayın Sözlü!


Adana’da bazı anlayışlardan uzaklaşılarak güzel şeyler de yaşanmaya başladı.

Her kim buna neden oluyor ise ellerine, kollarını sağlık diyelim.
Önceki gün Adana’nın önemli caddelerindeki bilbordlarda bir afiş gördüm. Bu afişte Adana Büyükşehir Belediyesi, meslek odalarına destek verip her meslek odasının kendi sloganları ile önemli duyurularına bilbordlarda yer vermiş.

Diş Hekimleri Odası’nın afişlerinde ‘ağız kokusu aşkı öldürür’ gibi bir sloganla Adanalı vatandaşlara hitap edilip ulaşılmış.

Kendi adımıza Sayın Büyükşehir Belediye Başkanından bir talebimiz olmadı, olamazda.

Ancak mesleğimiz adına bu bilbordlardaki afişleri görünce bir talepte bulunmak istiyorum.

Yerel gazetelerin daha çok okunmasını temin etmek amacıyla ÇGC ile işbirliğine girerek Büyükşehir Belediyesi önümüzdeki günlerde tıpkı Diş Hekimleri Odası’na yapılan afişler gibi güzel sözlerle bir afiş hazırlanarak bilbordlara asılmış olsa güzel olmaz mı?
Şayet ÇGC’nin yönetimindeki arkadaşlarımız bunun farkına varır iseler bu talepleriyle Sayın Hüseyin Sözlü Beye ulaşır iseler sanırım Sözlü bu talebe ‘hayır’ demez.

Hem Hüseyin Sözlü bu tarz yerel gazetelerin okunmasını yönelik bir afiş hazırlatmakla yerel gazetelerle son günlerde yaşadığı sıkıntıyı böylelikle az da olsa çözmüş olur. Hem de bu şehrin yerel gazetelerinin güçlenmesine katkı koyarak Büyükşehir Belediyesi’nin de icraatlarının yansımasında başarı elde etmiş olur.

Biz de istiyoruz Sayın Sözlü böyle bir afiş tasarımı ve bilbordlarda yerel gazeteleri okutma adına güzel sözleri.

Acaba, Sayın Sözlü’den çok şey mi istedim?

Cemiyetin düşünmesi gerekenleri biz düşündük diye yönetimdeki arkadaşlar ‘bizleri bağışlasınlar’ ama durum aynen böyle…

Fuarda Otopark Sorunu

Adana’da her ay bir fuar açılıyor ve Adana’nın tanıtımına da bu fuarlar önemli katkılar ekliyor.

Fuar alanı şehrin dışında ve yerleşim alanı olarak da oldukça elverişli bir yerde. Lakin bir türlü fuardaki trafik sorununu çözemediler.

Tarım ve kitap fuarı gibi katılımın çok yüksek olduğu fuar günlerinde ciddi anlamda trafik sorunu yaşanıyor.

Araçlarıyla fuar alanına gitmek zorunda kalanlar, fuardan sonra geri dönüşlerinde adeta çileden çıkıyorlar.
Trafik sorununu bir türlü çözemeyen, park sorununu çözemeyen fuar işletmesinin bu anlamda bir çalışması var mıdır bilmiyorum ama yaşanan rezalet insanların ikinci kez fuara gitmesine bence engel oluyor.

Tarım Fuarı’ndan sonra çileden çıkan arkadaşlarımla bu konuyu konuşur iken ‘onlarca yatırım yapan TÜYAP sanırım bu konuyu çözemedi. Yoksa onlar da böyle trafik sorunu yaşansın istemezler’ diye yorum getirmek zorunda kaldım.

Yarım saatten fazla araç trafiği yüzünden rezil olan insanları gelin fuarlara katılımdan soğutmayın.
Bu kentin trafiğinden sorumlu arkadaşlara buradan bir çağrımız olsun. Trafik sorununu çözmek için lütfen göreve…

Çetin ne Kadar Başarılı Yol İzleyecek?

Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Halk Günü’nde yaptığı açıklamada projeye aykırı bina yapılmasını asla kabul etmeyeceklerini vurgulayıp “Hormonlu bina yapmayın, projeye aykırı hareket etmeyin” diyerek müteahhitleri uyardı.

Çetin’e müteahhitlere seslenip aynen şu cümleleri kullandı.

‘Müteahhitlerimize sesleniyorum; hormonlu bina yapmayın. Projeye aykırı bina yapmayın. Bir metre bile olsa hormonlu bina yapmayın. Hormonlu binalara asla izin vermeyiz. Projeye uygun hale getirin; mağdur olursunuz; aksi halde o hormonlu yapıyı yıkarız.’

Bu ifadelerden benim anladığım bir şey var. Sayın Soner Çetin’in ekibi araziye çıkmışlar. Araziye çıkınca da bana göre birçok hormonlu binayı tespit edip uyarılarını yazılı olarak bildirmişler.

Hem de bu bildirdikleri uyarılar arasında ‘devasa’ kuruluşlar da var.

Bugün gazetelere sayfalarca ilan vererek ‘müşteri arayan’ kuruluşlar da var.

Çukurova Belediyesi’nden ‘hormonlu binanız var’ uyarısı alan bu devasa kuruluşlar, sanki hormonlu binaları yokmuş gibi davranıp ‘vatandaşı kandırmaya, aldatmaya’ devam ediyorlar.

Aslında Sayın Soner Çetin’in elini çabuk tutması gerekiyor.

Hatta daha da ileriye giderek bu hormonlu binalarını bir şekilde düzeltme ihtimali olmayan bu devasa kuruluşları affetmemesi, yazdıkları yazılarının arkasında durması gerekiyor.
Biliyorum ki hep böyle de olmuştur. Araya hatırlı kişiler girecek, bazı göz boyayan tadilatlar yapılıp veya yapılmış gibi gösterilip Soner Çetin’den ‘aman başkan, yaman başkan’ diyerek af dileyecekler.
Sayın Soner Çetin’in ‘hormonlu bina’ ikazında bulunduğu ve biz basın mensuplarının da konudan haberdar olduğu bu devasa kuruluşların izleyecekleri yöntemi inanın çok merak ediyorum. Ve dikkatle takip ettiğimizi de bu vesile ile belirtmiş olalım.

Soner Çetin’in ‘dik duruşunu’ alkışlamak istiyorum. Kamu adına, haklarını korumakla mükellef oldukları Çukurova halkı adına ortaya koyduğu tavrı alkışlıyorum.

Bu alkışımızın devamının gelmesi adına da ‘kimin can yanar ise yansın, hormonlu binaya sakın geçit vermeyin’ diye kendisinden ricada bulunmuş olalım.

Seyhan’ın eski belediye başkanı olan Sayın Azim Öztürk eline ‘balyozu’ alarak ‘kaçak bina babamın olsa yıkarım’ demesinin ardından geçen 10 yılda sözünü bir türlü gerçekleştiremeyerek hatta kaçak yapıya fırsat verme adına bazı kanunun arkasından dolanma yöntemlerini seçtiği günleri, o tarihteki belediyenin uygulamalarını hatırlatarak uyarımızı yenileyelim.

‘Siz dik durduğunuz sürece bu halk da sizin arkanızda durur Sayın Başkan’