Özcan ALADAĞ


DEDİKODU, GAZETECİLİK VE FİKRET YENİ


Son günlerde Ak Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni´nin görevden alınacağına dair özellikle sokak aralarında başlatılan dedikodu mekanizması ne yazık ki gazetelerin sütunlarına kadar taşınmaya başladı.

Akşam yatıyorlar, sabah kalkıp Fikret Yeni´nin görevden alınacağına dair gece gördükleri rüyayı ne yazık ki gazetelerin sütunlarına taşıyorlar. Dedikodu üzerine kurulu habercilik anlayışı da ne kendilerine fayda getiriyor, ne de gazetecilik mesleğine. Aksine gazetecilik mesleğine bu anlamda zarar veriyorlar.

Elbette meslektaşlarımızın ne yazacaklarına karar verecek olan biz değiliz. Aynı mesleği yapan kişiler olarak da ´iddia ediliyor´ cümlesi ile başlayan haberlerden sonra iddia sahiplerinin iddialarını ortaya koyacak, haberi destekleyecek bilgi ve belgelerini ortaya koyamamaları mesleğimize ve dolayısıyla da bizlere zarar veriyor. Bunu öncelikle belirtmek istedim.

Daha öncede birlikte çalıştığım Çukurova Merhaba Gazetesi´nde sevgili Zeki Kızılkaya´nın gazetesinde son günlerde ´Ak Parti İl Başkanı Değişecek mi?´ başlıklı yazıları bir gazeteci olarak çok yakından takip ediyorum.

Yazının başında da belirtildiği üzere ´Ortada bir şeyler konuşuluyor´ diye söze başlayan sevgili Zeki, Fikret Yeni´yi paralelci yapıya mensup kişilerin değirmenine su taşıyan kişi olarak kaleme almış ve öyle lanse etmeye çalışıyor bizatihi.

Sayın Fikret Yeni´de bu suçlamalara muhatap olunca belgelerini ortaya koyarak paralelci oldukları ifade edilen kişi ve kurumlarla olan bağlarını hangi tarihte, neden kestiğini Adana kamuoyuna defalarca açıklayarak oluşturulan bu aleyhteki tezviratına yanıt vermiş oldu. Nedense bu açıklamaları görmezlikten gelme eğilimi sürüp gidiyor.

Ceyhan Yumurtalık Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi´ndeki paralelcilere yardımcı olması konusundan tutun da Horizon Dağıtım Şirketi´ne imkanlar sağlamaya varana değin oluşturulan bu aleyhteki tezviratların ayakları yere basmayan, karalamaya yönelik iddialar olduğunu aklı eren her gazeteci rahatlıkla anlayacak cinsten içi boş iddialar olarak karşımızda duruyor.

Meclis üyelerine baskı yapmak, MİT Tırı olayından sonraki görüşmeler ve Adana Cumhuriyet Savcısı ile yapılan görüşmeler. ´İddia ediliyor´ ile başlıyor, bu sözle de bitiyor.

Öncelikle benim tanıdığım ve çok yakından da çalışma imkanı bulduğum Fikret Yeni, Ak Parti neferi ve dürüst bir insandır. Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın Adana´da il başkanlığını yapan, partinin neferi olan bir kişidir. Bu kadar yanlışı olduğu iddia edilen bir kişiden Ak Parti´nin genel merkezinin, Başbakan ve Cumhurbaşkanının haberinin olmaması, Fikret Yeni´yi tanıyamamaları, ona emanet ettikleri il başkanlığı koltuğunda onun yanlış işler yapmasına izin vermeleri asla mümkün değildir.

Hele hele bu kadar Ak Parti´nin geniş bilgi sahibi olma imkanına sahip olduğu bir ortamda Fikret Yeni yanlış adam olacak, yanlış işlerle uğraşacak. Buna da Ak Parti izin verecek.

Adama gülerler ya...

Kaldı ki Fikret Yeni, Ak Parti´nin yani iktidar partisinin il başkanı olarak herkesle görüşme, onları dinleme, devletin resmi kurumunun idarecileri ile bir araya gelme görevi vardır. Avukat olan bir kişinin ve iktidar partisinin il başkanı olan bir kişinin Cumhuriyet Savcısı ile bir araya gelmesi kadar doğal olan hiçbir şey olamaz.

Bütün iddiaları şöyle bir süzgecimden geçirip bakıyorum. Bütün bu ortaya atılan aleyhteki tezviratların temel nedeni Fikret Yeni´nin Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı´na Ak Parti´den talip olacağına dair duyulan endişelerdir.
Gazetecilere iddiaları taşıyan kişilerin amacı da Fikret Yeni´ye karşı birilerinin oklarını çevirip onu şimdiden yıpratmak amaçlı olduğunu düşünüyorum. Geçmiş yıllarda bu taktiği Sayın Aytuç Durak endirek yollardan rakiplerine karşı yapardı. Yeni´ye yönelik olarak başlatılan bu aleyhteki tezviratların arkasında duranlarda bir müddet sonra sahneye başkaca şekilde ve yöntemlerle çıkacaklardır elbette.
Ama bu Ak Parti´ye Fikret Yeni´nin şahsında verilen zararı da gerek parti içindeki gerekse de parti dışındaki insanlar nasıl göğüsleyecekler orası da ayrı bir konu...

Ben bu yazdığım ve bana ait olan düşünceleri Sevgili Zeki kardeşimin kendisine de söylediğim için rahatım. Bir sohbet anında Sevgili Zeki Kızılkaya´ya yanlış yöntemlerle ilerlediğini ve yayınlarının altının doldurulamaması nedeniyle kendisine ve partiye, Adana´ya zarar verdiğini ona da ilettim.

İşin özünde Ak Parti´nin Adana İl Başkanlarının genel merkez tarafından görevden alınması örneklerini bu kent daha önce yaşadığı için aleyhteki tezviratlardan nemalanmak isteyenler yine öyle bir gelişme yaşanır diyerek ellerini, avuçları ovalamış olsalar da burada kaybedenler çok olacak.

Fikret Yeni mevcut il başkanıdır ve bu olumsuzlukları eğer yapan bir kişi olsa Ak Parti onu bir dakika bu koltukta durdurmaz. Ne Bakan Sarı, ne de Ömer Çelik arkasında durur. Onlar durmadığı gibi genel merkez ve Başbakan bir saniye o koltukta Yeni´yi oturtmaz ve derhal gereğini yapar.

İddia sahiplerinin iddialarını ortaya koyar iken ellerindeki bilgi ve belgelerini ortaya koyup işte belgesi demek durumundadır. Gazetecilikte temel prensip budur. Gayıptan haber verenler gibi haber vermek bizim işimiz değildir, olmamalıdır da.

Sözün özünü gelecek olur isek Sayın Fikret Yeni´nin de elbette bu konulara verecek yanıtı vardır. Bilmiyorum ama belki de hukukçu olarak bu iddiaları yargıya da taşıyacak olabilir. Taşıması da gerekir. Çünkü ortadaki iddialar direk şahsına yöneliktir ve kişilik haklarına yöneliktir.

Ben Ak Parti genel merkezinin ve Sayın Başbakan dahil bütün idarecilerin bu iddialardan haberinin olduğunu, dayanağı olmayan iddialara da gülüp geçtiklerini düşünüyorum.

Ne yazık ki Yeni´yi yıpratmak isteyenlerin amaçlarına bu yöntem ile ulaşamayacaklarını buradan görür gibiyim.

Adana´da güzel bir iklim yaşanıp geçmiş yıllardaki kötü görüntülerin son bulduğu bir ortamda yeni iklimler yaratmaya çalışmak da kimseye kazanım getirmez.

Kim nereye talip ise çıkıp aslanlar gibi vuruşup eteğindeki taşını dökmesi gerekir. Siyaset bunu gerektirir.

Zeki kardeşimin de Fikret Yeni´ye karşı duruş olarak karşısında olduğunu düşünüyorum. Bu karşı olması belki parti içindeki Zeki kardeşin yaptığı politikaya endeksli de olabilir. Onu da bilemem.
Kendisi ile görüştüğümde benim kullandığım bir ifade ile ´topa bas´ biraz dedim ve fazlaca altı boş olan iddialarla yola çıkınca yarı yolda kalacağını söyledim.

Yanıtı ise ´hayır bunların temel dayanağı var´ diyerek başladı ama ne kendisi ne de gazetesinde temel dayanağı olan bilgileri ve belgeleri sunabildi.

Netice itibariyle Fikret Yeni´nin il başkanlığında Ak Parti´nin ivme kazandığını şahsım adına söyleyebilecek durumdayım. Katılan olur ya da olmaz. Orası ayrı bir konu.

Herkesin Fikret Yeni´yi sevmesi de gerekmiyor. Sevmeyenlerin de kişiye dedikodu üzerinden bir şeyler yapıştırması da gerekmiyor.
Mesleğim adına bu kaygıları taşıdığım için ´gazeteci değil mi! Yazar ama yalan yazar´ konumuna düşmemek adına Zeki kardeşe de bu düşüncelerimi aktarıp iddialarının altını doldur dedim.

Bizimkisi bir tavsiye idi.
Fikret Yeni´nin iddia edilen her konuda rahat olduğunu biliyorum. Çünkü Fikret Yeni bu iddiaların altında kalmayacak kadar da dik duruşludur.