Özcan ALADAĞ


Eşeğini Dövemeyen Palanını Döver Misali

Eşeğini Dövemeyen Palanını Döver Misali


Bugün sizlere Adana İl Tarım Müdürlüğü ile ilgili daha önce kaleme aldığım yazıdan dolayı İl Tarım Müdürü`nün şube müdürüne yazdığı resmi yazı ile şube müdürü tarafından görevlendirilen muhakkik Hacı Emir Kurt isimli Kozanlı hemşerim olan mühendis kardeşin uygulamalarından söz edeceğim.
Tarım İl Müdürlüğü`nü muhatap alan yazıdan sonra rahatsızlık duyan Sayın İl Müdürü, internet sitemde müstear isimle ve vinyet ile köşe yazarlığı yapan Ö.Bilgin ismine kafayı taktı. Ö.Bilğin, benim liseden sınıf arkadaşım olup halen Tarım İl Müdürlüğü`nde görev yapan bir memurdur. Eşeğini dövemeyen idarenin palanını dövmesi misali, Ö.Bilgin`in ismini kullanarak müstear isimle bizatihi tarafımca yazılan köşe yazılarından lise arkadaşımı sorumlu tutarak soruşturma açılması da manidardır.
Ö.Bilgin ismi ile yazılan köşe yazıları Ak Parti Hükümeti`nin uygulamalarını ve toplumsal olaylara bakış açısını ihtiva eden, Ak Parti Hükümeti`ne karşı gerek paralel yapının, gerekse de diğer unsurların takındıkları tavırları Adana açısından yorumlayan yazılardan ibarettir. Kaldı ki bu yazıların yayınlanmasından sonra İl Müdürü arkadaş bilgi sahibi olmuş ve yazıları da zevkle okuduğunu beyan etmiş olan bir kişidir.
Önce bu saptamayı yapalım ve sonrasında İl Müdürünün rahatsızlığından sonra müstear isimle yazdığım yazılardan dolayı sorumlu tutulan Ö.Bilğin isimli arkadaşıma yönelik açılan soruşturmanın içeriğinden bahsedelim.
Hacı Emir Kurt`un muhakkik olmasından sonra bu Kozanlı mühendis olan arkadaş gazetemizin idare bürosuna gelerek benim kendi bilgisayarımda (bizzat tarafımca yazılan) 3 soruya yanıt vermemi rica etmiştir. Kaldı ki benim muhakkik olarak görevlendirilen Hacı Emir Kurt`a bu şekilde ifade vermem tamamen iyi niyete dayalı ve Kozan`dan tanıdığım bazı arkadaşlarımın yakın akrabası olması nedeniyle verilen güvene dayalı bir ifadedir.
İki sayfalık bilgimize başvurulmasından kaynaklı bu ifademizi vermemizin ardından muhakkik Hacı Emir Kurt, benden kimlik fotokopisi istemiştir. Bu kimlik fotokopisini buraya kadar gelerek böyle bir ifademizi aldığını destekleme adına rica eden Kurt`a kimlik fotokopimizi güvene dayalı olarak vermekte mahzur görmedim.
Arkadaşımız teşekkür ederek gazetemizden ayrıldıktan sonra yıllık izine ayrılmadan önce resmi yazı ile Ö.Bilğin`e sitemde tarafımca yazılan müstear isimli yazıdan dolayı bir ücret ödeyip ödemediğimi araştırma yoluna gitmiştir.
Bizim ifademize itibar etmeyen Kozanlı bu muhakkik kardeş, kurum müdürüne işini daha iyi yaptığını göstermek adına maliyeye yazı yazarak Ö.Bilğin`e tarafımca ücret ödenip ödenmediğini resmi yazı ile araştırma ihtiyacı duymuştur.
Buraya kadar her şey güzel...
Muhakkik kardeş görevini yapıyor. İyi niyetimize bağlı olarak vermek zorunda olmadığımız halde rica üzerine verilen kimlik fotokopisinden sonra yaptığı uygulamalardan hiç rahatsızlık duymadım.
Şükür olsun ki ekşi yemedik ki midemiz ağrısın. Günlerce araştırabilir, resmi yollarla banka hesaplarımız dahil tüm hesap trafiklerini kayıt altına alabilir. Böyle bir yetkisi var mıdır orası da tartışılır. Kurt`un araştırmasına gerek yoktu aslında benden rica etmiş olsaydı ben kendisine tıpkı kimlik fotokopimi verdiğim gibi banka hesap numaralarımı da verirdim ve incelemesini daha kolay yapabilirdi.
Bir şey daha öğrenmiş oldum. Güven esasına da dayalı olsa kimlik fotokopisini vermekle yanlış yapmışız. Neyse ki veremeyeceğimiz hesabımız yok.
Kendim tarafından müstear isimle yazılan bir yazıya ücret ödemem mümkün müdür? Kaldı ki internet sitelerinde köşe yazarlığı yapan arkadaşlara, hatta gazetelerde köşe yazarlığı yapan arkadaşlara ücret ödenme gibi bir usulde yoktur. Gazetenin kadrolu elemanı eğer köşe yazarlığı yapıyor ise zaten maaşını aldığı için ayrıca ücret ödenme gibi bir usul söz konusu değildir.
Bütün bunlar Ö.Bilğin üzerinden bana rahatsızlık vermektir. Bunu da biliyorum.
Bütün bunlar benim İl Tarım Müdürlüğü ile ilgili olarak yazacağımı tahmin ettikleri yazılar öncesi tavır almadır.
İşin özünü bakacak olursanız Tarım İl Müdürlüğü`nde yaşanan bütün olumsuzlukların altında Adana Hipodrum`unda at yarışlarında görevlendirilen isimlerin aldıkları ücretlerden kaynaklı çekememezlikler yatıyor. Bütün sorun at yarışlarındaki görevlendirme.
Buna daha sonra geleceğiz...
Tarım İl Müdürlüğü`nde Veteriner Hekim olan Hayvan Sağlığı Şubesi`nde görevli Sakin Üzüm isimli memurun 15 sayfalık savunmasının içeriğini okuduğunuzda İl Müdürlüğü`ndeki yaşananları aslında görmüş olursunuz. Bakanlıktan gelen müfettişlerinde soruşturduğu bu konulara önümüzdeki günlerde gelerek bunların da açıklığa kavuşmasını isteyeceğimizden duyulan rahatsızlıklar belki de bazı sürecin gelişmesine neden olmuş olabilir.
Destekleme ile ilgili birilerine yol açmayı hedefleyen ve daha sonra destekleme alan bu kişilere tarım müdürlüğü tarafından yüklenen görevlerden dolayı rahatsızlıklar duyulmuş olabilir.
Konuyu fazla detayı ile önümüzdeki günlerde inceleyerek okuyucularımızla paylaşmak sanırım üzerimize görev oldu. Eşeğini dövemeyenlerin palanını dövme misali böyle bir tavır takınmalarına şahsım adına izin vermeyeceğimi de il tarım müdürlüğü yetkililerinin bilmesi gerekir.
Şimdilik burada nokta koyalım ve muhakkik kardeşin bizim banka hesaplarına veya maliye kayıtlarına bakmasından sonra bulduğu bir şey var ise onu yargı ile de paylaşmasını ve gereğini yapmasını isteyelim. Müstear isimle yazılan vinyet kullanılarak yazılan Ak Parti Hükümeti`ne yönelik yazılan yazılardan rahatsızlık duyanların neden rahatsızlık duyduklarını da önümüzdeki günlerde buradan işlemek gereksinmesi duyacağımızı da bu vesile ile belirtmiş olalım.
Bu arada küçük bir dipnot. Hacı Emir isimli muhakkik ile bütün bu konuları 505 ile başlayan kendi telefonundan bizzat ben telefon açarak konuştum. Kimlik fotokopisini neden aldığını ve neden böyle bir uygulama içine girdiğini sordum. Aldığım yanıt ‘Ö.Bilgin`e ücret ödemediyseniz, korkunuz yok ise neden rahatsız oluyorsunuz?` diye bana yanıt verdi.
Muhakkik Hacı Emir`e ‘korkum yok ama yaptığın etik değil. Sen benden bu fotokopiyi bunun için aldığını söylemedin. Eğer söylemiş olsaydın sana vermezdim` diyerek yanıt verdim. Bunu da dipnot olarak bir kenara yazmış olalım.