Özcan ALADAĞ


İYİ Kİ MÜFETTİŞLER VAR!


Memleketin çivisini çıkarmışlar...

İyi ki bu memlekette az yada çok işleyen adalet sistemi ve bu sistem içerisinde denetimi elden bırakmayan idari mekanizma çalışıyor.

Yerel yönetimlerde bazen oluyor, kantarın topuzunu kaçırıyorlar. Yandaşı mutlu etme adına kanun tanımaz anlayışlarla birilerine kaynaklar sel olup akıyor!

Yapanın yanına kar kalınca yaptıkları, ondan sonra gelen de ?ben de yapar isem yanıma kar kalır´ diyerek başlıyor kendisinden öncekiler gibi olmaya.

Adana´da geriye dönük son 20 yıl içinde yaşananları gözümün önünden geçirip sonrasındaki gelişmeleri de irdelediğimde bugün gelinen noktanın da aslında hiç kaçınılmaz hal aldığını görüyorum.

Büyükşehir ve ilçe belediyelerine belirli aralıklarla gerek mutad, gerekse de şikayetler sonrasında mülkiye müfettişleri gelerek teftiş yapıyorlar.
Bu teftişler sonrasında ortaya çıkan suç unsuru gerektiren konularda konu adli yargıya ve idareye intikal ederek yapanlar hakkında işlem yapılıyor.

Bazen de müfettişlerin elde ettikleri veriler ve sonuçlar bir müddet ?derin dondurucuya´ konularak vakti saati geldiğinde derin dondurucudan çıkarılıyor.

Son günlerde Adana´ya yine müfettişler gelmiş. Bu müfettişler belediyede cirit atıyorlar ve sorgulamadıkları, ifadelerine başvurmadıkları, tetkik etmedikleri evrak bırakmıyorlar.

Ben biliyorum ki bu şehrin belediyelerinde sahte encümen kararları, sahte meclis kararları alınarak yandaşlara olmadık imkanlar temin edildi.

Genelde bu yandaşlara temin edilen imkanlar ?imar´ konusunda gerçekleşiyor. Çünkü akçeli işler imar konusunda dönüyor.

Bu akçeli işlerin bir kenarında belediye başkanları yer alıyor, diğer kenarında idare ve muhatabı olan meclis üyeleri ve vatandaş yer alıyor.

Çarkın içinde dönen dolaplar bizlere ulaşana değin aslında iş işten geçmiş oluyor.
Lakin devletin hafızası hiçbir zaman atıl değil ve bir şekilde birilerini devlet adına birileri gözetliyor.

Eğer öyle olmasa sonrasında yaşanan adli gelişmeler ve tutuklamalar ortaya çıkar mı?

İhaleyi gerektiren alım ve satımlarda uygulanan yasaların arkasından dolanma yöntemlerini bu şehre ?hakmış gibi kabul ettirip oturtan´ insanlar bugün yaşadıklarıyla Adana´ya ve Türkiye´ye madara olduklarının yeni yeni farkına vardılar.
Bugün yönetici konumunda olanlar da bilmelidirler ki, gün gelip birileri de kendi dönemlerine ait defterleri açacaklar.
Eğer bunu bilseler ve buna inansalar zaten ortaya kötü görüntü çıkmayacak.
O zaman müfettişlerin de belediye koridorlarında cirit atmalarının bir espirisi kalmayacak.

Yapanın yanına kar kalıyor dedim yazımın başında...

Aslında o tarihte kar kalıyor ama sonrasında bir şekilde canı yananları da görmüyor değiliz.

Size bu konuda bir anımı anlatıp sonra da bugünen etkili ve yetkililerine bir çift sözüm olacak.

Büyükşehir Belediyesi´nde Aytaç Durak döneminde alınan sahte belediye meclis kararlarını belgeleri ile ortaya koyup konuyu idari yargıya taşıyarak haber yaptım.

Bu haberimizden sonra soruşturma açıldı ve konunun muhatapları ?zaman aşımı´ kavramının arkasına sığınıp işin içinden çıktılar.
Soruşturmayı yapan da o tarihte vali yardımcısıydı.

Vali yardımcısının da belediye ile olan ilişkilerini daha sonra görüp tanıklık edince çıkan sonucu hiç garipsemedim doğrusu!

Yazdığımız haberden sonra kötü olan biz olduk!

Hiç önemli değil. Biz görevimizi yapmıştık. Önemli olan kamu vicdanıydı.

Gün geldi o tarihteki süfli işlerin merkezinde olanlar bugün yine aynı yerdeler ve başka insanların bugün cezaevlerine girmelerine tanıklık ettiler.

Kendilerine bir şey olmadan!

Bugünün belediye başkanlarına da bu örneği verip son sözümüz olarak küçük bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.

Sağınızda, solunuzda geçmişin süfli insanlarını tutmaya, onlara bel bağlamaya devam ettiğiniz sürece akıbetiniz hiç hayırlı değil.

Bunu bir dost hatırlatması olarak lütfen bir kenara not edin. İyi haftalar olsun.