Gözlemci


"Kimse karanlıktan göz etmesin"


Geçtiğimiz günlerde Kozan Belediye Başkanı Musa Öztürk bey ile bir taziye evinde karşılaştım. Başkanın selamlaşmasının ardından koyu bir sohbet ortamı kendiliğinden oluştu.Uzun zamandan bu yana arzuladığım o meşhur sohbete kulak vermenin hazzını yaşadım.

Bilindiği üzere bir süredir Kozan Belediyesi ile ilgili bir çok dedikodu ve aslı olup olmadığı belirsiz konular duyduk. Bir çoğuna inandık ya da inanmadık. Belediyenin nezdinde Başkan Öztürk sürekli olarak bilinçli bir şekilde şer odaklarınca üretilen karalama kampanyalarına maruz kaldı. Bakın Kozan Belediye Başkanı Musa Öztürk ne diyor.

"Biz göreve gelmeden önce yani eski dönemde Kozan Belediyesinin toplam geliri aylık ortalama 5 miyondu (eski parayla 5 trilyon). Bu para yeni dönem ile birlikte yani malum kişilerce üretilen Büyükşehir yasası ile birlikte aylık 1.7 trilyon ile 2 trilyon arasına düştü. Gelirin 1 trilyon 100 milyarı her ay maaş, sigorta vs?

Şimdi bir ilkokul matematiği yapalım. Bazı malum şer odakları diyorlarki paranız gitti ise bazı birimleriniz de Büyükşehre gitti. Giden birimlerimiz su, otogar, hal, mezbahane gibi önemli gelir getiren birimler ile itfaiye ve mezarlık gibi birimler. Büyükşehire geçen birimlerin bize aylık gideri 100 milyar bile değilken bu birimlerden gelir kaybımız trilyonları buluyor. Birkaç kişinin özel isteği ile çıkarılan bir yasadan dolayı vatandaşımıza hizmet üreteceğimiz trilyonları kaybettik. 80.000 nufüsa gelen para aylık beş buçuk trilyon iken, köylerin yükü ile birlikte 130.000 nüfusa gelen para 1 trilyon 700 milyar. Belediyeyi eski yönetimden 10 trilyonu esnafa olmak üzere toplan 29 trilyon borç ile devraldık. Yine bu yasanın cilvesi ile 5 trilyona yakın borç da Gaziköyünden bize devredildi. Toplamda 34 trilyon borç ile Kozan Belediyesini teslim aldık. Bu zor şartlara rağmen günlük 5000 bin kişiye sıcak yemek 2000 kişiye günlük ekmek ulaştırıyoruz. 170 bin metre kare parke döşedik, 60 km asfalt asfalt döktük, parklarımızı yeniledik ve tam bir sosyal yaşam alanı haline getirdk. 2. halk ekmek fırınını açtık. Cumhuriyet mahallesi alt yapı çalışmasını bitiriyoruz. Cenaze hizmetleri birimini kurduk. 5 yılda tamamlayamazlar dedikleri imar planı çalışmalarımızda sona geldik. Bütün bu ekonomik sıkıntılara ve yaptığımız hizmetlere rağmen tüm personellerimizin aylıklarını da muntazam bir şekilde ödüyoruz.  

Bu zor şartlar içerisinde mücadele ederken, bazı kendini bilmez Tırmıl´dan öte yanı bilmezler, gerek şahsıma gerekse belediyemize yönelik sürekli olarak iftira ve dedikodu üretiyorlar. Bu fitne ve fesatı çıkaranlar elbette boş durmayacaklar. Sosyal tesislerimize göz koyup alamayanların, imar planından rant kapıları kapananların, ihale takip eden rantiyecilerin ekmeklerini kestim. İtibarsızlaştılar. Toplum katmanlarında da her gecen gün değer kaybediyorlar. Bunların kim olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Dün kapımızda taklaları çifter çifter atanların rant, menfaat ve çıkar beklentileri sonuçsuz kalınca taklaları bizim bahçeden başka bahçelere taşıdılar.

Adama sormazlar mı o bindiğiniz lüks arabaların kaynakları nereden?

Kim kime gece yarıları mektup gönderiyor? Sözde muhalif gazetenin muhabirliğini yapanların başlarının nerede, kıçlarının nerede olduğunu çok iyi biliyorum. Kimse karanlıktan göz etmesin. Cesaretiniz var ise çıkın attığınız iftiraları ispat edin istifa etmezsem namerdim.

Ya siz kendi kimliğinizi ortaya koyacak kadar dürüst müsünüz? Tam bir tiyatro izliyoruz. Bu tiyatroyu sergilemeye çalışanlar, sizlerin bu akıl sır ermeyen iftira dolu saçmalıklarınızı sahneye koyabilecek yönetmen kalmadı.? diyen Başkan Öztürk sohbetini sonlandırdı.

Başkan Öztürk´ün bu açıklamaları karşısında kalabalığın büyük kısmı Öztürk´e destek veren ifadeler kullandı. Başkanın sözlerine bende tüm kalbimle eşlik ettim.

Artık yeter bırakın bu aslı astarı olmayan işleri, gelin hep birlikte bu güzel memleketimiz için ne yapabiliriz sorusuna yanıt arayalım. Bırakın küçük hesapları, büyük projelere birlikte imza atalım. ?Yok, biz bildiğimizi okuruz.? diyenlere de söylenecek sözü toplum yeri ve zamanı geldiğinde mutlaka söyleyecektir.