Özcan ALADAĞ


Öğrenci Evini Kim Yaptırıyor?

Öğrenci Evini Kim Yaptırıyor?


Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin`in basın bürosundan Pazar günü bir açıklama geldi. Bu açıklamaya göre Çukurova İlçesi’ne bir öğrenci evi yapılacaktı.
Açıklamayı baştan sona okuyacak olursanız sanki öğrenci evini Çukurova Belediyesi yaptırıyor gibi anlaşılıyor.
Oysa ki bu öğrenci evini yaptıran kurum TMMOB. Çukurova Belediyesi sadece arsa tahsisi konusunda yardımcı oluyor.

İmzalanan protokolün ardından konuşan Çetin, çok önem verdikleri bir projeyi hayata geçirdiklerini belirtip heyecanlandığını ifade etmiş.

3 bin101 m2arsa üzerine kurulacak olan öğrenci evinin daha öncesinde örnekleri var. TMMOB bu tür öğrenci evlerini Ankara’da yaptı. Soner Çetin’in heyecan duyması elbette güzel. Arazi tahsis etmesi de kabul edilebilir ve alkışlanacak bir davranış. Ancak burada TMMOB’un hakkını teslim etmek gerekiyor ve yapılan bülten ile TMMOB’un arka plana atılarak sanki bu öğrenci evinin Çukurova Belediyesi tarafından yapıldığı gibi bir izlenim ortaya çıkmış.

TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı da törendeki konuşmasında "Gençliğe ve geleceğe bir sözümüz vardı; şimdi o sözü tutuyor olmanın sevinci içindeyiz. Öğrenciler sadece barınmayacak, çağdaş ve sosyal bir ortamı da paylaşacaklar" diyor.

Gençliğe ve geleceği sözü olan TMMOB, seçim öncesinde hayali olup sözü olan Soner Çetin…

İki söz bir araya gelince ortaya bir ürün çıkmış.

Bence TMMOB’un benim söylediklerimi söylemesi gerekirdi ama biz onların yerine hakkı hak sahibine teslim edelim ve emeği geçenlere Adana adına, Adanalılar adına teşekkür edelim.

Mühendislerin HSorumluluğu Yok mu?

Adana İnşaat Mühendisleri Odası ile Mimarlar Odası ve diğer TMMOB’a bağlı odalar zaman zaman yaptıkları açıklamalar ile Adana’daki kaçak yapılanmaya dikkat çekip hatta rakam dahi verip ‘kaçak yapılaşmanın önüne geçilmelidir’ diyorlar.

Elbette kaçak yapıların önüne geçilmelidir. Belediye başkanlarının belirli dönemlerde ‘kaçak yapılar babamın olsa yıkarım’ diyerek toplumun gazını aldıkları Adana’da bu kaçak yapıların oluşmasında inşaat mühendislerin, mimarların hiç katkısı yok mu? Diye sormak da geliyor içimizden.

Dikilen bir inşaatın projesini çizen, mimarini hazırlayan elbette birileri var. Ruhsat almak adına, alınan ruhsatı hayata geçirmek adına binaların dikilmesinde mühendislerin varlığı yadsınamaz. Şehirde binlerce kaçak yapının oluşmasında sanırım bir gazeteci olarak benim katkım yok!

Projeyi ben çizmediğime göre, binanın mimarisinde benim katkım olmadığına göre kaçak yapılar konusunda açıklama yapanların da öncelikle biraz öz eleştiride bulunmaları gerekiyor.

Kaçak yapıların dikilmesinde belediye ile meslek konusunda uzman mühendisler ve mimarların büyük katkıları var. Veren el ile alan el misali.

İnşaat sahiplerine yol gösterenler de aslında bu saydığımız iki taraf…

Yapı denetimini yapanlarda mühendisler ve mimarlar, kaçak inşaat konusunda belediye cenahında çalışarak kaçamak yolları bulanlarda yine mühendisler ve mimarlar. Yani belediye çalışanı mühendisler ve mimarlar…

Bu kentin kaçak yapılaşmasının katilini aramaya gerek yok aslında.

Bu şehirde belediyelerin kendilerinin usulüne uydurup kaçak yapıları diktikleri bir ortamda kentin betonlaşmasının sorumlularını eğer aramaya kalkacak olur isek ortaya belediyeler, belediye meclis üyeleri, meslek örgütleri ve bu anlamda sorumluluk taşıyan mühendisler, mimarlardır.

Çok iyi hatırlıyorum. Aytaç Durak döneminde yapılan hilkat garibesi Celal Bayar Köprülü Kavşağı’nı yıllarca bu şehrin inşaat mühendisleri odası ve mimarlar odası eleştirdi durdu.
Bir gün Aytaç Durak açıklama yaparak Celal Bayar Köprülü Kavşağı’nın proje kontrolünü yapan kişinin yetkili bir kişi olarak TMMOB mensubu olduğunu açıklayınca o yetkili daha sonra hem odadan hem de ortalıktan çekildi!

Yine Büyükşehir Belediyesi’nin halen hizmet veren binasının şehir merkezinde bulunmasının sakıncalarını ortaya koyan ve kaçak kısımlarını dile getiren  kişinin de TMMOB’a bağlı odaların yöneticisi olarak bu projenin üzerinde imzası olan kişiler olmasından sonra yaşanan gelişmeleri unutmadık.

Bütün bunlar şehrin ırzına geçenlerin aslında tek taraflı olmadıklarının bir işareti olsa gerekir.

Bütün bunları söyler iken kaçak yapılanmaya elbette karşı olmak ve izin vermemek lazım. Öncelikle belediyeler ve bu belediyeler ile irtibat halinde olan mühendislerin ve mimarların kaçak yapıya karşı duruş sergilemeleri gerekiyor.

Kaçak yapılara formül bulan, yönetmeliklerin ve kanunların boşluğundan faydalanarak hak sahiplerine olur verenlerin de artık akıllarını başlarına toparlama zamanı gelmiştir.

Bunu da hatırlatalım istedim.