Özcan ALADAĞ


PLEBİSİT VE SONER ÇETİN


/resimler/2016-2/26/1657078183006.jpg

Siyasetin hayatımızın her alanına maydanoz olmasından dolayı toplumsal konularda bile görüş belirtmek çok riskli hale geldi.

Hemen yandaş - karşıt sınıflamasına dâhil edilmek ile karşı karşıya kalıyorsunuz.

Bu büyük bir haksızlık?

Hepimizin olaylar karşısında sağduyulu ve akla uygun öneri belirtme hakkımız var. Ayrıca yaşanılan çevre ve gündelik yaşamla ilgili olan durumların algı yanılsamaları ile güvenlik sorunu haline getirilmesi de yanlış bir tutum.

Artvin´deki son gelişmeler, halkın çevre ve yaşam alanına duyarlılığı açısından mutlak dikkate alınmak zorunda. Hiçbir iktidar topu yargıya atarak orada yaşayanların bir kısmının dahi olsa taleplerine duyarsız kalamaz.

Her türlü ekonomik faaliyetle ilgili girişimi, halkın çoğunluğunun talebinin üzerinde tutamaz. Her fırsatta "millet iradesi" lafını yönetimin temel ilkesi belirleyenlerin öncelikle o bölgede yaşayanları ilgilendiren bir meselede çıkacak kararı, oradaki veya temyizi durumunda oradan yüzlerce kilometre uzaktaki mahkemelerin kararına bırakması yasaya uygun olsa bile vicdana aykırıdır.

Hele bu ülkede asla o topraklara gitmemiş ve belki de gitmeyecek olanların, oradaki doğaya düzeltilemez hasarlar verebilecek bir girişim karşısında yerel halka sadece yönetimsel kaygılarla kızması veya olumsuz değerlendirmelerde bulunmasını da anlamlandırmak daha da zor.

Bunun en güzel çözümü bölge halkını ilgilendiren bir bölgesel referandum (plebisit) ile sorunun çözümünde yol alınmasıdır.

Tüm ülkeyi ilgilendiren yönetimsel konular dışında çevresel ve toplumsal konularda yapılacak plebisitlerin ne devlet yapısına, ne de ülkenin bütünlüğüne bir zararı olacağını düşünmüyorum.

Eğer bu konuda mevcut Hükümet veya yerel yöneticiler işin içinden çıkamıyor iseler referandum konusunda uzman kişilerden destek almalıdırlar.

Çukurova Belediye Başkanı Sayın Soner Çetin´in her hizmeti halkına sorarak yaptığını hatırlatalım ve referandum konusunda birilerinin eğer destek alması gerekiyor ise Soner Çetin´e müracaat etmelerinde yarar var diye düşündüğümü de belirtmiş olalım.

Halkın yönetimde yer almadığı, yaşadığı çevrede söz sahibi olmadığı bir ortamda huzurda olmaz, mutluluk da gelmez. Bunu tesis etmek de yine ?erki´ elinde bulunduranlara kalmıştır.

Siz halka rağmen bir şey yapar iseniz gün gelir halk size bunun hesabını sorar. Bir şekilde sorar. Sorduğunda da rahatsızlık duyarak geri adım atmak istersiniz ama iş işten geçmiş olur.

Bu vesile ile Artvin´deki gelişmeleri ben halkın bilgisi ve isteği doğrultusunda o bölgede yaşayan halka rağmen dayatma ile yapılan bir uygulama olarak görüyor ve birilerini zengin etme adına atılan bu adımı doğru bulmuyorum.

Soner Çetin´e de burada bir iş düşüyor!

Sayın Başkan, şu referandum konusundaki engin tecrübelerinizi ne olur biraz açılım yaparak birilerine anlatsanıza?