Gözlemci


?POLİS! SEN KİM OLUYORSUN DA BENİ DURDURUYORSUN?


Bir kadın kolları başkanı düşününki  gözü  yüksekte.

Kraldan çok kralcı.

Tüm üstün vasıfları üzerinde gören.

Sen değil ben bilirim diyen bir ilçe kadın kolları başkanı.

Adı, Saffet Sarıca.

Mevki, Ak Parti Kozan Kadın Kolları Başkanı

Konu, görevini yapan polis memuruna hakaret ve kendisine özel torpil yapılması isteği.

Sayın başkan geçtiğimiz günlerde bir kırmızı ışık ihlali yapmış. İhlali gören görevli polis memurları sayın başkanı büyük bir hata yaparak durdurmuş. Sen misin koşkoca Ak Parti Kadın Kolları Başkanını durduran. Ağzını açıp gözünü yuman başkan sen nasıl olurda beni durdurursun. Sen benim kim olduğumu biliyormusun. Polis hayır diyince şiddetin dozu daha yükseğe çıkarak ben Ak Parti Kadın Kolları Başkanıyım. Sen beni nasıl tanımazsın´ la başlayan hakaretler sonucunda aracına bindiği gibi uçup gitmiş.

Şimdi Sayın Başkan;

Sen hangi yetkine dayanarak görevi başındaki polis memurlarına fırça atmaya kalkışırsın. Kırmızı ışıkta geçtiysen hatalısın. O memurlar görevlerini yaparak seni durdurmuşlar ve rutin kontrollerini yapmışlar. Ama sen yanına gelen polis memuruna direk olarak ?Ben AKP Kozan Kadın Kolları Başkanıyım. Beni durduramazsın? diyerek çıkışamazsın. Herkes haddini bilecek, bilmiyorsa bildirilmesi gerektiğini de buradan yetkili mevkiilere bildirmek isterim.

Sizce polis memuru tarafından Ak Parti Kadın Kolları Başkanına kırmızı ışık ihlali nedeni ile ceza kesilmişmidir?

PARTİLİ OLMAK ? ADAMIN ADAMI OLMAK

Türk siyasi hayatında partilerin ayrı bir önemi vardır. Her partinin bir dönemi vardır. Bu güne kadar nice anlı şanlı partiler, iktidar oldular, muhalewfet oldular, yok oldular, gittiler. Partileri ayakta tutan şey seçmendir. Seçmenler oy verdiği müddetçe partiler yaşar.

Atadan dededen partiler vardır. Bunlara oy verdiği partiyi değiştiremezsiniz. Klasik bir yapı vardır. Kesinlikle o kafayı ikna etme şansın yoktur.

Bu gün yaşadığımız konjonktürde seçmen partiye oy verir. Bunlar partilidir. Lider değişmez kim olursa olsun, oyunu verirler. Klasik partilidir bu insanlar. Bu yapıdaki insanların oyları ile partiler ayakta durur. Birde partilerdeki başkanlar, görevlilerin yakınları vardır. Bunlar bu kişilere göre şekillenirler. Partilerde görevi varsa ona göre yakınlık kurarlar. Bunlar partili olmaz, yakınlık derecesine göre şekillenip, oylarını verirler. Bunlar adamın adamıdırlar. Bu adamların vereceği oylar yüzer gezer dediğimiz oylardır. Her partiye gidebilir.

Adamın adamı olmak partileri oy oranlarını düşürür. İstikrar sağlatmaz. Toplum katmanlarında bir daralma yaşanır. Partilerin yöenticileri kendi yerlerini korumak için dar bir kadro ile hareket ederler. Genel merkezlerin bundan habari olmaz. İşte o zaman tehlike çanları çalmaya başlar. Dar kodro dar ekip zihniyeti çok tehlikelidir. Şu anki kadrolar hep böyle yönetiliyor.

KOZAN´ DA!.. TÜRKİYE KLASİĞİ

İlçemizde kendi ekeseninde ve toplumda çok sevilen, sayılan insanlar vardır. Fakat bazı medeni cesareti olmadığı için ya da siyasi bir figür olmak istemediği için, siyasi sahnede yer almak istemezler.

Şuan siyaset yapmak isteyipte para ile pul ile dokunulmazlık kalkanına bürünmek isteyen, ve toplumda seçmen bazında tutulmayan, karşılığı olmayan insanlar, genel merkezlere para bastırarak veya orada bir dayı bularak kendilerini bir yerlere taşıyorlar. Burada listeye kendilerini yazıyorlar. Arkasına da kendi adamlarını yazıyorlar. Vatandaşa da oy verdiriyorlar.

Bir zamanlar, daha doğrusu ilk kurulduğunda AKP bunu yapmıştı. Bölgesinde sevilen sayılan insanları siyasete davet ederek, hem onları onere etmişlerdi hemde siyaseti çok güzel yapacaklarının göstergesi olmuştu. Daha sonra siyasi taklacılar çoğalınca, kamuoyu yoklamalarında çıkan temiz insanları aramaz oldular. Diğer partilerde aynı keza aynı hataları tekrarladığı için siyasi sonuç almakta zorlanıyorlar. Her dönem her yere aday olan insanlardan temzi insanları keşfedemez oldu siyasi partiler? Bu da siyasi kirliliği ortaya çıkardı. Seçmende kötünün iyisine oy vermek zorunda kaldı bu seferde. Acınacak bir durum, gerçekten? ilçemizde o kadar kaliteli temiz insanlar var ki, değerlendirilemiyorlar. İlçe içinde büyük kayıp oluyor, bu insanlar?

KLAVUZLAR VE TAMER DAĞLI

Adana Milletvekilimiz Tamer Dağlı Bey elinden geldiğince Kozan´ daki faaliyetlere filan katılmaya çalışıyor. Buradaki esas nedir, parti teşkilatı ve onun proğramlarıdır. Bir de kendi özel görüşme ve ziyaretleridir. Şimdi esas değineceğimiz olay, Tamer Beyi güç durumda bırakmayacak proğramlara, milletvekilini dahil etmek önemlidir. Vekil Kozan´ daki olumsuz kişi veya kişilerle zırt pırt bir araya getirilmemelidir. Bu da vekilin yanındaki klıavuzların doğrusu yada yanlışıdır. Seçici davranmalıdır. Sayın milletvekilini sorgulatacak ziyaretlerden uzak tutulmalıdır.

Sayın vekilin Kozan´ daki ziyaretleri ve özel görüşmeleri seçmen tarafından takip edilmektedir. Kozan´ da her devrin adamları vardır. Dün Musa Öztürk rozet takmıştır. Bu gün Tamer Dağlı´ ya rozet taktırmıştır. Bu insanlardan hiçbir partiye fayda gelmez, zarar gelir. İnsanlarımız bu tür çalışmaları yakından takip ediyor. Bizden hatırlatması.

İSTİHBARAT ZAAFİYETİ

İstihbaratı in güçlü ülke idik. Şuan istihbaratta zaafiyeti en yüksek ülke olduk. 10 ? 12 yıl öncesine kadar, hatta daha dünlere kadar, ülkede kuş üçsa haberimiz olurdu. Şimdi 3 ? 5000 nüfuslu ilçelerde bir günde 3-5 tane şehit veriyoyruz. Gerçekten ülkenin istihbarat olarak köklü bir değişikliğe ihtiyacı var. Yazık bu ülkedeki çıkan bir çok olayın sorumlusu isitihbarat teşkilatıdır. Sen önelemini zamanında alamazsan böyle hazin sonlarla karşılaşır bu ülke?