Özcan ALADAĞ


SAĞLIK BAKANLIĞININ ÖZÜR VE AĞIR ÖZÜR RAPORLARI


Türkiye´de kaş yapayım derken göz çıkarmak diye bir şey vardır. Birileri karar verir, insanlar o kararın sıkıntısını, yükünü taşırlar.

Sağlık Bakanlığı´nın özür ve ağır özürlü raporlar kısmında da aynen bunlar yaşanıyor.

Bugün sizlere hastanelerden alınan özür ve ağır özür raporlarının yanlışlıklarını ve yaşanan olumsuzlukları dile getirip Sağlık Bakanlığının buna ne gibi çözüm getirmesi gerektiğine değinip yetkilileri de bir mesajımız olacak. Hastaneye gidiyorsunuz.

Özür veya ağır özür raporu alacaksınız. Bin dereden bin su getirtiyorlar.

Asıl sorun burada Sağlık Bakanlığının genelgesi. Yüzde 90 oranında özür, yüzde 60 oranında ağır özür raporu almadan bahsediyorum. Bakanlık özür raporlarında ?kendi hayatlarını idame ettirecek durumda iseler, raporu istenilen seviyede değil de bizim istediğimiz seviyede verin´ diyor! Olay bu?

Adam felç, eli ayağı tutmuyor. Yemeğini dahi birisi yediriyor. Hayatını idame ettirecek diyerek ona siz ağır özür raporu vermiyorsunuz, verecek hekime de ?sakın ha´ diyorsunuz. Sağlık raporu veren heyetteki doktor ile vatandaşı da karşı karşıya getiriyorsunuz. Heyette görev alan doktorların can güvenliği yok.

Doktorlar tuvalete dahi koruma ile gidiyorlar. Heyet raporu alamayan ve hayatı kararan kişi suçlu olarak doktoru görüyor.

Bilmiyor ki doktorun eline ayağını bakanlık bağlıyor. Bu genelgede bir değişikliğin yapılması gerekiyor.

Yapılmaz ise insanların mağduriyetleri resmen sürüp gidecek. Bu raporlar bu kadar önemli mi diyeceksiniz? Evet, çok önemli. İnsanın hayatı demek? Siz de bu heyet raporlarının önüne geçmek adına kısıtlama getiriyorsunuz gerek özür, gerekse de ağır özürlü raporlarda.

Heyette yer almak istemiyorlar doktorlar. Heyette görev almanın artı bir ücret getirisi de yok doktor açısından. Durum böyle olunca da insanlarla doktorları düşman ediyorsunuz.

Sağlık Bakanlığının bu konuya el atması, kusur oranlarının verilmesinde daha titiz ama biraz da insanları düşünerek eğer kusuru var ise bir insanın o konuda raporlarının da verilmesinin önüne geçmeden hareket edilmesi gerekiyor.

İnşallah sesimizi yurttaş adına duyurmuş olabiliriz. Yanlış işlere imza atmış Sağlık Bakanlığı geçmişte! Bunun da düzelmesi gerekiyor bir adet diyelim ve kanayan yaraya da böylelikle parmak basmış olalım. Şu genelgenizi bir şekilde gözden geçirin lütfen?