Özcan ALADAĞ


Söylem ile olmuyor, eylem lazım

Söylem ile olmuyor, eylem lazım


Adana’yı ayağa kaldırmanın tek ölçeği ‘yerel dinamikleri ayağa kaldırmak’ diyerek söze başlayan siyasetçiler bugünlerde kapınızı çakmaya başladılar.

Söylem güzel, eylem yok ortada.

Söylemde bulunan Adanalı siyasetçilerin geriye dönük tüm eylemlerine bakın, kendileri bu söze ne kadar uymuşlar? Ne kadar gerçekleştirebilme imkanı bulmuşlar?

Bu sorunun yanıtı aslında eylemin neden gerçekleşmediğinin açık kanıtı.

İktidar partisinin tavrı farklı, muhalefetin ise tavrı daha değişik. Hal böyle olunca da ortaya çıkan sonucu hep birlikte görüyoruz.

Söylem ile eylemin birbirini tutmadığına ait bir örnek vereceğim bugün sizlere.

Adana Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsası’nın yerel seçimlerine iktidar partisi bizzat müdahil olmuş ve kendi adaylarını çıkarmışlardır.

Bugün oluşan yönetimlere ve bu yönetimin yapmış oldukları açıklamalara, duruş olarak ortaya koydukları netliğe bakacak olur iseniz odalara ne kadar Ak Parti’nin müdahil olduklarını bizzat görürsünüz.

Bugün gelinen noktada Ak Parti’nin müdahil olarak resmen yıllarca süren Ak Parti dışındaki baskın olan oda yönetimlerinin sona erip Ak Parti’ye yakın isimlerin yönettiği odalarda yine Ak Parti’nin kendisi yeni bir yapılanma içine girdi.

Örnek mi?
Adana Ticaret Borsası.

Adana Ticaret Borsası’nın başkanlığını Ak Partili olan Muammer Çalışkan kazandı biliyorsunuz.
Muammer Çalışkan, üretken ve iyi bir ticaret erbabıdır. Sevilen bir isimdir ve bu sevgisinin karşılığını da borsa başkanı olarak almıştır.

Lakin bugün Ak Parti’nin dışladığı Muammer Çalışkan’ın Ak Parti’ye göre bir tek eksiği var. O da ‘cemaate yakın’ oluşudur.

Dün seçtirdiği ve seçilmesi için her şeyi ortaya koyduğu Muammer Çalışkan’ı bugün dışlayan Ak Parti, yerel dinamikleri sizce ne kadar harekete geçiriyor.

Sözümüzün başında söyledik ya, ‘söylem başka, eylem başka’ bu şehirde diye.

Muammer Çalışkan, üzerine gelinmekten, zor günler yaşamaktan bıktı ve usandı. En nihayetinde ‘benden buraya kadar’ diyerek koltuk sevdasında olmadığını da beyan ederek görevini bırakma kararı aldı.

Şimdileri bakıyorum, Adana’yı kalkındıracak en temel unsur, yerel dinamiklerdir’ diyen Ak Parti’nin milletvekili aday adayları, kendi partilerinin yerel dinamiklerin başında olan isimleri nasıl bir kalemde silip attıklarını görmüyorlar.
Aslında görüyorlar ama görmezlikten gelerek bir de açıklama yapıp sonrasında insanları sanki bir şey bilmez, görmez, tespit yapamazlar gibi görmeye devam ediyorlar.

Bu izah etmeye çalıştıklarımı bir örnek ile sizlere aktarıp sonra da yorumu sizlere bırakacağım.

ATB Başkanı Muammer Çalışkan’a tahammül edemeyen, Muammer Çalışkan’ın cemaatçi olmasından dolayı görevi bırakmasına kadar baskı uygulayan Ak Parti’nin Adana Milletvekili Aday Adayı aynı zamanda da Borsa Başkanı Muammer Çalışkan’ın akrabası olan Mustafa Çalışkan’ın yaptığı açıklamayı satırına dokunmadan yayınlamak istiyorum.

Bakınız Çalışkan ne diyor?

 “Adana’yı kalkındıracak en temel unsur, yerel dinamiklerdir. Adana’daki yerel dinamiklerin birlikteliğinden doğacak sinerji Adana’yı uçurur. Kamu, yerel yönetimler, siyasiler, işadamları ve STK’lar aynı amaç etrafında birlikte hareket ederse, Adana hem küresel hem de ulusal sermayenin ilgi odağı olur. Adana’nın tarım, sanayi, ticaret ve turizm potansiyeli çok büyüktür. Adana’nın ihtiyacı, yerel dinamiklerin birlikte hareket etmesidir”

Evet, Sayın Mustafa Çalışkan kardeşim.

‘STK’lar aynı amaç etrafında birlikte hareket ederse’ demişsin açıklamanda.

Yakın akraban olan Muammer Çalışkan Ak Parti’ye yakın duruş sergileyerek seçilmedi mi?
Bahsettiğim üzere ‘aynı amaç etrafında birlikte hareket’ etmediler mi?
Ne değişti de bugün Muammer Çalışkan ‘istenmeyen başkan’ ilan edildi?
Ve siz sahip çıkamadınız?

Sanırım bu ifadelerin bir yanıtı olsa gerekir.