Özcan ALADAĞ


SURİYELİ DOKTOR!


Suriyeli doktorların diplomalarına denklik aranmayacağına dair bir haber dolaştı Facebook´ta. 
Doğruluğunu tam araştıramadım. Ancak güncel haberlerden biri olan Suriyelilerin vatandaş yapılacakları "suni gündem" haberinin devamı niteliğinde olan bu haber beni şaşırttı mı? 
Tabii ki hayır... Bu durum en yalın haliyle bile hatalı ve yanlıştır. Siyasi irade ile bu durumu hukuka uygun hale getirebilirsiniz ama vicdani ve etik olarak birçok sakıncayı içinde barındırması gerçeğini değiştiremezsiniz. İlk başta aklıma geliveren bir iki aykırı soruyu aktarayım hemen.
Burada gerekçeniz ülkemizin doktor açığını bu yolla mı kapatmaktır? 
Bu durum uzun vadeli sağlık planlaması içinde öngörülmediğine göre bu ülkenin çocuklarından, mevcut ve potansiyel doktor adaylarına bu gibi semptomatik manevralarla karşılaşacaklarını göstererek mi güven ve hizmete bağlılık sağlamayı düşünüyorsunuz? 
Bu doktorlar sadece Suriyeli hastalara mı bakacaktır? Bakmayacaksa dil sorunu nasıl halledilecektir? Dile tam hâkim oluncaya kadar baktıkları hastalarda oluşan iletişim eksikliğine bağlı komplikasyonlardan kim sorumlu tutulacaktır? 
Denklik aranmadığına göre bir uyum eğitimi planlanmamaktadır. Ola ki varsa bunun içeriği ve kapsamı ne olacaktır? - Bu kişiler T.C. vatandaşı hekimler gibi devlet hizmeti yükümlüsü olacaklar mı? ( bu çok önemli çünkü yasa ile konulmuş bir genel mecburiyetten bahsediyoruz) 
Bu kişilere diploma denkliği vermeniz Türkiye ile Suriye´nin tıbbı gelişim ve birikiminin aynı olduğu yani tıp eğitimlerinin de eşit olduğunu kabul etmek anlamına mı gelmektedir? 
Tıbbi sorunların temel çözüm yeri olan birinci basamak hekimliğinde ideal olan "biyopsikososyal ( hatta bir de buna spiritual kısım eklenmiş diyorlar) yaklaşım" denen modeli bu coğrafyanın yıllarca içinde yaşamış biz hekimler bile hakkıyla beceremezken, bu fast-food vatandaşlar toplumun sağlığına nasıl derman olabileceklerdir? 
Uzman olanların tıbbi yaklaşımları ülkemiz uzmanlık dernekleri ve Sağlık Bakanlığı tarafından bir sınav veya kontrole tabi tutulacak mıdır?
Herkesin malumu genel tıp ve uzmanlık eğitim müfredatları ülkelere göre çok fazla farklılıklar gösterebiliyor. Suriye´deki uzmanlık eğitiminin Türkiye´de uzman olabilmek için gereken zorunlu eğitimler ve tezi karşıladığını da böylece kabul etmiş mi oluyoruz? Bu ve bunun gibi düşününce akla gelebilecek bir sürü soru var? 
Bu soruların varlığı ve çokluğu bu fikrin tıbbi gerekliliğinden çok politik beklenti eseri olduğunu düşündürmektedir. 
Bu fikirden kısa vadede hayırlı bir sonuç beklenmesi de fazlasıyla iyimser görünmektedir. Meslek içi dinamiklere ağır zarar verebilecek bu kararın olgunlaşmadan uygulanması etik olarak da büyük bir vebali üzerine almaktır. 
Son söz : " Sağlıksız bir düşünceyi düzeltmek yaraları iyileştirmekten daha zordur."