Asgari ücret belirlenirken, emeklilere ve memurlara ücret artışı yapılırken toplumun her kesiminin dikkat ettiği tek bir konu vardır ki bu da ‘açlık sınırıdır’…
Yetkililer açlık sınırını dikkate alırken endekslere bakarlar. TÜİK ise verileri ‘Hükümetin isteğine göre’ ayarlayarak açıklar. Gerçek rakamları ise nedense hep gizlerler.
Açlık sınırını dikkate alanlar parası ile para kazananların tokluk sınırlarını hiç belirlemeyi düşünmezler.
Zenginlerin, para ise para kazananların her türlü vergilerini af ederler. Teşvik adı altında kolaylık sağlanıp sigorta primi muafiyeti getirirler. Oysaki para kazanan bu zenginlerin tokluk sınırı belirli olsaydı (!) ne güzel olurdu…
Dün itibariyle aylık enflasyon miktarını açıkladılar. Yüzde 2.93 oranı çıkardılar enflasyon miktarını…
Bozdur bozdur harca…
Maaş artışlarını gerçek rakamlar üzerinden vermemek adına böyle davranan TÜİK’e insanların inancı kalmadı. Hükümet yetkilileri bunu çok iyi biliyor. Yani TÜİK’e insanların güvenmediğini…
Açlık sınırını ve enflasyonun miktarını tespit eden kuruluşların verdiği rakamların altında insanlara ‘nasıl yaşarsanız yaşayın’ dayatmasını yapanların ‘adaletten’ söz etmelerini de anlamış değilim.
Memlekette yüzde 5 oranında mutlu azınlık, yüzde 9 oranında mutsuz çoğunluk var iken, bizlere reva görülen bu açlık sınırının altındaki zamları hak görenlere aslında diyecek çok sözümüz oluyor. Ki insanlar da artık yetkililere olan güvenini tamamen yitirmiş durumda.
Açlık sınırını belirleyen yetkili kuruluşların tokluk sınırını da belirlemelerini kendi adıma bekliyorum. Bakalım nasıl bir rakam çıkaracaklar?
