Buket Çürük


Vücutta su kaybı

Vücudumuzun ortalama % 60- 70´inin su olduğu ve sıcaklarla beraber günlük su kaybımızın da artığını düşünürsek sebze ve meyveler önemli bir kurtarıcı gibi.


Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan yemek yemeden haftalarca canlılığını sürdürebilirken susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Kanın %92´si, kemiklerin %22´si, beynin ve kasların %75´i sudur. Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri, vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi vücudun su dengesinin korunması ile mümkündür. Vücutta biriken toksinleri atmak, vücudun ısı dengesini sağlamak için idrarla 1500, deri yoluyla 500, dışkı ve solunum ile 300´er ml (toplamda yaklaşık 2,5 lt) su kaybedildiği bilindiğine göre, suyun yanında günlük vücut sıvımızı geri kazanmada destek sağlarlar.

 

Vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması yaşamsal önem taşıdığından vücuttan kaybolan miktarlarda su alınması zorunludur. İdeal vücut su oranları; metabolizmayı tetikler, hücrelerin kendini yenilemesini sağlar, yaşlanmaya karşı etki gösterir. Kanın akışkanlığını sağlar, böylelikle kalp ve damarların yükünü azaltır. Omurga dâhil bütün organlar bundan faydalanır; su oranının bel fıtığına karşı bile büyük katkısı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca cildin dolgun, pürüzsüz ve genç kalmasını sağlamaktadır.

 

Bunun dışında sebze ve meyveler C Vitamini, A vitamini, bağırsak sağlığı ve kabızlık sorununun oluşmaması yönünde katkı sağlarlar, potasyum, E Vitamini, demir ve fenolik bileşikler gibi içerikleri- posa içerikleri ile bazı kanser türlerine karşı koruyucu etki sağlarlar. Özetle vitamin ? mineral dengemizin kurulması için mutlaka sebze ve meyve yememiz gerekir. Her vitamin ve mineralin vücudumuzda önemli fonksiyonel rolleri vardır. Eksikliklerinde hastalıklara bazı metabolik olaylar tamamlanamadığı gibi, hastalılara açık hale geliriz. Kısaca vücudumuza sağladıkları katkılara değinecek olursak;

 

C vitamini vücudun bağışıklık sistemini ayakta tutar, diş etlerinin sağlıklı olmasını sağlar, kolesterol metabolizmasında rol alır. En büyük özeliği ise vücudumuza giren kanserojen maddeleri etkisiz hale getirir.

 

Potasyum vücudun asit- baz dengesini sağlar. Kan basıncını düzenlenmesine yardımcı olur. Potasyum miktarının yeterli seviyede olması sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışmasında önemli bir yeri vardır.

 

A vitamini enfeksiyonlara karşı koruyucu, cildin yapısı ve canlılığı için gereklidir. Göz sağlığı için gereklidir. Aynı zamanda C vitamini gibi A vitamini de kansere yakalanma riskini azaltan vitaminlerdendir. Yeterli seviyede alınan A vitamini solunum- yemek borusu, idrar yolları, mide, prostat, akciğer ve kalınbağırsak, rektum kanserlerine yakalanma riskini azaltır.

 

Erik- Malta Eriği: Yeşili, kırmızı, sarısı kısacası tüm çeşitleriyle yaz aylarının vaz geçilmez meyvelerindendir. Neredeyse tüm yaz masamızı süslerler. Erikte bolca bulunan potasyumun vücut sıvılarında yeterli seviyede olması sinirlerin uyarımı ve kasların çalışması için gereklidir. Aynı zamanda Tiamin içeriği vardır. Tiamin yetersiz alındığında sinir ve sindirim sisteminde bozukluklar olur; İştahsızlık, yorgunluk ve sindirim sistemi bozukluklarına neden olur.

 

Çilek: C vitamini, demir ve kalsiyum içerir. Bütün meyvelerin içinde en hassası ve korunması en zor olanıdır. Çok fazla dayanmadığı için hemen tüketmek gerekir. Nazik olduğu kadar lezzetli olan bu meyve vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendiren C Vitamini açısından oldukça zengindir. C Vitamini;  yetersiz alımı kanın pıhtılaşma mekanizmasının bozulmasına yol açar. Yine bu vitamin kanserojen maddelerin etkisini azaltır. Fazla alımının hiçbir etkisi yoktur, çünkü fazlası idrarla atılır. Günlük C Vitamini ihtiyacımız 60 mg dır. Sigara içenler için bu oran 100 mg dır.  Demir; vücutta oksijenin hücrelere taşınmasını sağlar. Yetişkin bir insanın günlük demir ihtiyacı 9 mg dır. Kalsiyum ise kemik ve dişlerin yapı taşıdır. Kanın pıhtılaşmasına ve kurşun zehirlenmesine karşı etkin olan kalsiyumu günde ortalama 400?500 mg almak yeterlidir.