Tarih: 09.08.2025 12:05

ARSADAN SANAT EVİNE…

Facebook Twitter Linked-in

Dünyanın dört bir yanında sergiler açmış, tabloları koleksiyonlara girmiş, Türkiye'nin dört bir yanından ve yurt dışından siparişler alan bir sanatçıdan söz ediyoruz. Ama bu haberin asıl hikâyesi, bir resim atölyesinden çok daha fazlası…

8 Yıllık Bir Dönüşüm Hikâyesi

Kübra Bulduklu, yaklaşık 8 yıl önce ailesinden kalan boş ve atıl bir arsayı değerlendirmeye karar verdi. Amacı hem yaşam alanı hem de sanat atölyesi kurmaktı. Ancak karşısına çıkan en büyük engel, usta bulamamaktı. Kozan'da ahşap bungalov yapabilecek usta neredeyse yoktu. Bulduklu, "Olan ustalar da işi parça parça yapıyor, tam istediğim gibi olmuyordu" diyor.

Ve işte o noktada hayatının belki de en radikal kararını aldı: "Ben yaparım."

Ustaları Aratmadı

Temelden çatıya kadar her şeyi kendi yaptı. Lambri döşemeden ağaç kesmeye, alçıpan çekmekten saten alçıya, boyadan fayansa kadar… Hatta betonu döktü, laminant parkeleri döşedi. Yalnızca cam ve pencere işlerini dışarıdan aldı.

105 metrekarelik bir alan üzerinde, önde verandası olan ahşap bir bungalov inşa etti. Yanına iki atölye ekledi. Biri özel kursiyerleri, diğeri halk eğitimi destekli öğrencileri için…

"Usta çağırdık beğenmedik. Çatım bile uçtu bir keresinde. Dedim ki bundan sonra kendi işimi kendim yaparım. Bir ustanın yaptığı tek işi, beş ayrı ustanın yapmaya çalıştığını gördüm. Hepsini öğrenip kendim yapmaya başladım."

Kızına ve Öğrencilerine Örnek

Bu süreçte en büyük motivasyonlarından biri, kızı olmuş. Ona bir anne olarak güçlü durmayı, hayat mücadelesinde pes etmemeyi göstermek istemiş. Aynı zamanda öğrencilerine de ilham kaynağı olmuş:
"Bir anne olarak kendi çocuğuma örnek olduğumu düşünüyorum. Atölye öğrencilerimin hepsine de örnek olduğumu biliyorum. Sıfırdan başladık. İlk atölyemizi Kozan'a geldiğimde açtım. Arkasında küçük bir arsa vardı, burayı değerlendirdik."

Öğrencilerden Destek

İlk inşaat sürecinde, üç erkek öğrencisi büyük destek vermiş. Emrah, Coşkun ve Bekir… O zaman lise öğrencisi olan bu üç genç, zemin betonundan duvar işine kadar pek çok aşamada yanındaymış.
"Şimdi hepsi meslek sahibi oldu ama o günlerde bizimle birlikte çalıştılar. Kadınlar bu işi erkeklerden daha iyi yapar bence. İnce ayrıntılara daha çok özen gösteriyoruz."

Ustalık, Sanat ve Sosyal Medya

Bulduklu, yaptığı işleri sosyal medyada da paylaşıyor. Takipçilerinden sık sık "Bizim kapımızı yapar mısınız?", "Bahçemizi düzenler misiniz?" gibi teklifler geliyor. Hatta bazıları aynısını yaptırmak için metrekaresini soruyor. Ancak tek başına çalıştığı için, bu işlere girecek zamanı olmamış.
Ekonomik zorluklara rağmen, malzeme fiyatlarındaki artışı fırsata çevirdiğini söylüyor: "Bir torba çimentoyu geçen yıl 30 liraya alıyordum, şimdi 150-180 lira. O yüzden bütün işçiliği kendim yaparak maliyeti düşürdüm."

Uluslararası Başarı

Sadece usta değil, aynı zamanda uluslararası başarılara imza atan bir sanatçı. Ankara, İstanbul, Bodrum gibi şehirlerin yanı sıra yurt dışında da sergiler açtı. Ulusal Sanat Birliği'nin kadrolu sanatçılarından biri. Hatta bazı dizilerin dekorlarındaki tablolar ona ait: "Şevkat Yerimdar gibi dizilerde, arka plandaki tablolar bana ait."

Kişiye Özel Eserler

Bulduklu'nun portföyünde bakanlardan belediye başkanlarına, ünlülerden yurt dışındaki koleksiyonerlere kadar geniş bir müşteri listesi var. Karakalem, yağlı boya, akrilik gibi tekniklerde kişiye özel tablolar yapıyor.
"Bir resim ömürlük hediye olur. El emeği olduğu için paha biçilemez. Almanya'dan, Amerika'dan bile sipariş alıyorum. Bazen firmalar logolu tablolar sipariş ediyor. Açılışlara, düğünlere, özel davetlere hediye olarak götürüyorlar."

Yeni Sergi Yolda

Şu sıralar en büyük heyecanı, öğrencilerinin bir yıldır hazırlandığı resim sergisi. Sehlikzade Hasan Efendi Çiftliği'nde Eylül-Ekim aylarında yapılacak sergide, 70x100 cm boyutlarında büyük tablolar yer alacak.
"Çocuklarımız çok emek verdi. Küçük de var, büyük de var, doktor da… Her yaştan öğrenci var. Sergimizi akşam saatlerinde açacağız, herkesi bekliyoruz."

Kadınlara Mesajı

Kübra Bulduklu'nun bu hikâyesi, sadece sanat değil, aynı zamanda azim, kararlılık ve ilham hikâyesi. Özellikle kadınlara sesleniyor:
"Her kadın isterse yapabilir. Yeter ki cesaret etsin, öğrenmekten çekinmesin. İster ustalık olsun, ister sanat… İnsan isterse yapamayacağı hiçbir şey yok."

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —