Evet ateşe dokunmayın tarlalarınızı yakmayın, anızlarınızı yakmayın! Ormanları ve komşu tarlalara zarar verdiğiniz gibi tarlanızın içerisinde bulunan tüm yararlı hayvanların ölümü demektir. Bir canlının bir hayatın orada yaşayabilmesi için hava su ve bir denge gerekli olduğundan bizim bu dengeyi bozmaya ne hakkımız var. Bu doğayı yaratanın bildiği ve çalıştırdığı mekanizmayı biz bozduğumuz veya bozmaya başladığımız zaman işte hayat eski düzene kavuşmuyor. İşte yıllarca kutuplarda duran buzların bir anlamı var ki yaratan oraya yerleştirmiş kendiliğinden oluşan bir düzen değil 6 günde olan dünya bizim 6 saatte kendi çapımızda zarar vermeye çocuklarımızın, mirasçılarımızın hatta hiç tanımadığımız insanların rızkını kesmeye hakkımız yok. Cümlelerim yanlış anlaşılmasın rızkı veren de alan da yüce Allah’ın kendisidir ama sen tarlanda yaktığın anızdan, yaktığın canlıdan sen sorumlusun yarın hesaba çekildiğin gün hesabı verecek sensin. Ağaçlar, kuşlar, kurtlar orada dile gelecek ve konuşacak. Zarar verdiğin her nesne, her canlıdan sen sorumlu olacaksın. Yaktığın tarladan mahsul azalıyor, bu tarladan çıkan mahsul Türkiye’nin dört bir tarafına dağılıyor bu ne demek, herkes sen ve ürettiğinden faydalanıyor çiftçi kardeşim demektir.
Bir de sık sık karşılaştığımız ki bu sene birebir yaşadığım bir olay var. Kiraladığınız tarlaları fazla fazla söylemeyin bu da haramdır. İşte yediğine haramı böyle sokuyorsun. 2 dönümde fazla söylesen ne olur gelin beraber ekonomisini yapalım. Ortalama tarla dönümleri 200 TL den gidiyor. 200 TL olan tarla dönümde sen 2 dönüm fazla söylersen ve tarlan da 20 dönüm olursa 4000 TL gibi yıllık para kazanırsın. Kazandığın 4000 TL içerisinde fazladan bulunan 400 TL hepsini yok eder. Çünkü senin tarlan 18 dönümdü ve sen 20 dönüm dedin. Helaline haram koydun. Yaptığın işleri düşünerek, görerek ve Allah korkusu, peygamber sevgisiyle yap ki işlerinde bereket ve hayır olsun. Bu açıkça hırsızlık demektir. Hem insanların emeğini çalıyorsun hem de yalan söylüyorsun. Yeni çıkan biçerler tarlaların veya arazilerin miktarını tamamen ölçmekte olup kaç metrekare yer olduğunu da söylüyorlar. Yalan ile bir yere varılmadığı gibi kendini de insanların önünde rezil ediyorsun ve itibarını bitiriyorsun. Bu sene Allah’a bin şükür hemen her üründe olduğu gibi insanların ektiği mısırlarda bundan bir şey olmaz dediğimiz tarlalar bile bizi yanıltıp fazlasıyla verdi. Fazlasıyla verilen fazlasıyla alınan ürünlerin bereketi kaçırmamak için bence fazlasıyla adağınızı, borçlarınızı ödeyin ve sadece kişilere değil manevi açıdan verilen borçlar insanları rahatlatır ve huzura kavuşturur. Diğer kalanlar ateşten başka bir şey olmaz. İnsan ne yaparsa yapsın sadece kendine yapar, başkasına bir şey yapamaz. Bir de şöyle bir yanılgı var şu dileğim olursa bir adak hemen keseceğim. İlk önce kesin ondan sonra dileğin. Çünkü sonra olduğu zaman kimse kesemiyor, kesmiyor. Aynı cenaze gibi duyduğunda gidersen gidersin, gitmezsen bir daha 40’ı da çıksa gidermiyorsun kalıyor. Çok değişik konulardan bahsettiğimiz bu yazıda sonuç olarak; anız yakmayın 3 kuruş mazot yakacağım diye toprağın altında yaşayan canlıları öldürmeye hele hele bir de ateşle öldürmeye kimsenin hakkı olamaz. Geçmişe bir bakın hangi peygamber, hangi ilim bilim adamı, hangi padişah insanlarını veya hayvanları zulmedercesine ateşle öldürmüş, veya ateşe atmış. En basit örneği Hz. İbrahim, ateşe atıldığında o koca ateş yandı mı? Yanmadı. Ve çıplaktı, bu onu o kadar utandırmıştı ki ateşte yanacağından çok çıplak olduğuna üzüldüğü için ahrette ilk giyinecek kişi Hz. İbrahim’dir. Yaptığınız işlerde sadece kendinizi değil dışarıyı çevreyi görünen ve görünmeyen tüm canlıları düşünerek tarımınızı yapın, inanın daha başarılı olursunuz. Akıttığınız her terin hakkını almanız dileğimle!