Esselamü Aleyküm
İslam’ın iktisadi, içtimai, hukuki ve ahlaki kanunlarıyla hükümran olmayan cemiyetlerde, İslami otoriterin zaruri kıldığı ilahi emir ve yasakların yaşanamayacağı bir gerçektir. Bunun içindir ki Kur’an ve Sünnet cemiyetini meydana getiren müminler, bu cemiyeti inşa edinceye kadar ferler olarak güç sınırları zorlanmış, amel yönünden de taviz vermeye kadar varan hadiseler yaşanmıştır. Müslüman taviz vermemekle mükelleftir. Aksi takdir de küfre girerler. Bu üstünlük imanımızın ve inancımızın gereğidir. Rabbimiz şöyle emir buyurur. <<( cahiliyet hayatının geçici hâkimiyeti altında) gevşemeyin, üzülmeyin. Eğer inanıyorsanız en üstün sizsiniz.>> üzülerek ifade edelim ki devrimiz müminlerinin büyük çoğunluğu bilgisizlikleri ve dirençsizlikleri yüzünden en yüce oldukları şuurundan yoksunlaşmış küfür, nifak, faiz sistemlerinin bağlılarını yücelterek ahiret felaketine uğrama noktasına gelmişlerdir.
Biz müminler, çok iyi bilmeliyiz ki Allah’a onun seçtiği hayat önderine ve onun koyduğu Kur’an kanunlarına imanımızı koruma, küfre ve nifaka karşı nefretle direnç gösterme bize dünyada şeref, ahiret te mutluluk getirecek tek sebeptir.
- Allah’ı Rab kabul edipte, ona tam anlamda güvenmemek, şartlar ne olursa olsun mutluluk ve kazancın Allah’ın emir ve yasak çerçevesinde olduğuna itimat etmek imansızlığa götürür.
- Allah’ın kâinatın yaratıcısı ve maliki olduğuna inanırken, bütün nimetlerin Allah’tan olduğuna, onun takdiri ile insanlara ulaştığına ümit olunmaz yerlerde sebebini yaratarak insanları nimetlendire bileceğine inanmamak rızkımızı haramdan aramamamız gerektiğine inanmamak küfre götürür.
- Müminler arasında bankacılığın, içki imal ve satıcılığının, hileli imalat ve sömürücülüğün, ikbal mevkilerini insanların elinde görecek zillet içinde insanlara ruh köleliği yapmanın imansızlık kaynaklarından doğmaktadır. Zira bu işlerin temelinde, Allah’a isyandan çok ona güvenmeme vardır. Selam ve dua ile…
-
ÜÇ TEHLİKE
İnsanları çizgisinden saptıran,
Ya makamdır, ya kadındır, ya da paradır.
Başkalarına tepelerden baktıran,
Ya makamdır, ya kadındır, ya para.
Şerefi izzeti yok eden bunlar,
Namus lekesini ak eden bunlar.
Kara günahları pak eden bunlar,
Ya makamdır, ya kadındır, ya para
En dürüst insanı hırsız edenler,
Arlı namusluyu arsız edenler.
Hem ahlaksız hem onursuz edenler,
Ya makamdır, ya kadındır, ya para.
Güzel günler vaat edipte kandıran,
Zelil edip yükseklerden indiren,
Yuvaları yıkıp ocak söndüren,
Ya makamdır, ya kadındır, ya para.
Nefsine uydurup zevkten uçuran,
Bazen yerin ta dibine geçiren,
Kafana sıktıran, zehir içiren,
Ya makamdır, ya kadındır, ya para,
İster çoban olsun, isterse bakan,
Hiç fark etmez korkmuyorsa Allah tan,
Armağanın başa, türlü dert açan,
Ya makamdır, ya kadındır, ya para.