Araştırmacı-Yazar Yusuf Delikoca, Ermenilerin Kozandan toprak talebine cevap verdi. Delikoca, Ermeniler, Kozanda Küçük Camiyi ateşe verdiler. Yüzlerce insanımızı katlettiler. Asıl Fransız ve Ermeniler tazminat ödemelidir dedi.
Delikoca, yaptığı açıklamada, özellikle Fransızların Birinci Dünya Savaşı sonrasında Mondros Mütarekesini fırsat bilen Fransızların Adana ve Kozanı işgal ettiği günlerde yaşanan olaylar hakkında önemli bilgiler verdi.
Delikoca şunları söyledi:Birinci Dünya Savaşı sonrası 1918 yılının 21 Aralık günü başlayıp 1921 yılının Aralık ayına kadar üç yıl süren Adananın Fransızlar tarafından haksız ve hukuksuz bir şekilde işgal edildiği günlerde onlarca katliam, yağma ve soygunlar yaşandı. Bu olaylardan en acı olanlarından birçoğu da Kozan İlçesinde yaşanmıştır. Fransızların işgal günlerde idareyi, emniyet ve jandarma kuvvetlerini ele geçiren Ermeniler, Türk halkına karşı büyük bir katliam hareketine girmişlerdir. 1915 yılında yapılan Tehcir sonrasında intikam hırsı ile hareket eden Ermenilerin amacı Türk ve Müslüman halkı yok edip Kilikya Ermeni Devletini kurmak istiyorlardı. Fakat 2 Haziran 1920 günü Kozanı terk etmek zorunda kaldıkları için bunu başaramadılar.
Türk milletinin öz yurdu olan, savaşta kaybedilmemiş toprakları haksız ve hukuksuz bir şekilde işgal eden Fransızların ve Ermenilerin, üç yıl süren işgal günlerinde yaptıkları tüm katliamın, yağma ve tarihi eserleri yok ettikleri için tazminat ödemeleri gerektiğini kaydeden Delikoca, Türkiye bu konuda AYMye başvurulmalıdır dedi.
FIRINLARDA İNSANLARIMIZ DİRİ DİRİ YAKILDI
Fransızların Kozanı işgal ettiği günlerde en acı olaylardan birisinin de fırınlarda insanların yakılması olayı olduğunu söyleyen Delikoca, 1990 yılında yapılan araştırmalarda o günleri yaşayan ve Hükümet dairesinde Kozan Mutasarrıfı Hamdi Beyin emir eri ve postacı olarak görev yapan Halil Altıparmak, Emin Kurtoğlu ve Behçet Göçük adlı kişiler insanların yakıldığı fırınları ve yerlerini göstermiştir. Arşivlerde ve tarihi kayıtlarda fırınlarda yakılan insanların isimleri dahi kayıt altına alınmıştır dedi.
Araştırmacı- Yazar Yusuf Delikoca açıklamasında daha sonra şu görüşlere yer verdi:
Başbakanlık Osmanlı Arşivi başta olmak üzere birçok tarihi kayıt incelendiği zaman işgal günlerinde Kozanda Müslüman Türk Milletine yapılan tüm zulümler ve katliamlar tek tek not edilmiştir. Tüm bu yaşananlar ise, bizzat Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa tarafından 31 Mart 1920 günü tüm Dünyaya bir protesto metni ile duyurulmuştur. Metinde şu ifadeler dikkat çekicidir., Kozan civarında İslam ahaliden toplanan silahlar ve hayvanlar mütecaviz Ermenilere veriliyor. Kozan civarında Hamam, Kurdoğlu Çiftliği, Topaloğlu Çiftliği, Çolakhasan, Yassıçam, Mehmet Ağa ve Kabasakal köyleri Kabasakal jandarmaları ve gönülleri tarafından tamamen tahrip edilmiştir. Bu köylerden firar ederek kurtulabilen ahaliden yediyüz elli nüfus Ceyhan ve beşyüz nüfusu Karaisalı taraflarına hicret etmişlerdir. Bucak ve birkaç köyün yakıldığı haberi de alınmıştır Bugün istedikleri Manastırın zindanlarına attıkları yüzlerce insanımızı katlettiler. Bunların acı hatıraları bizzat olayı yaşayan kişiler tarafından hatıra kitaplarında yer aldı. Kozanda uzun yıllardır anlatılan acı hatıralar unutturmalıdır.
Bugün gelinen noktada Kozanda kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri Manastıra ait bölgeyi isteyen Ermenilerin, işgal günlerinde Küçük Cami olarak bilinen, Kozanın en eski yapılarının başında gelen tarihi camiyi dahi ateşe verip, yaktıklarının altını çizen Delikoca açıklamasında, Olayı bizzat yaşayanların hatıralarında camimin yakılış hikayesi acı bir şekilde yer almıştır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1530 tarihinde Caminin yapılması için Süleyman Şahın torunlarından olan Mevla Sultan destek olmuş, Kozanda görev yapan Yusuf ve Abdullah adlı muallimlerin yardımıyla cami yapılmıştı. Hemen yanı başına da bir medrese yapılmış, talebeler burada dini konular başta olmak üzere birçok konuda eğitim alıyordu. Kozan Müftüsü Hafız Osman Efendi, burada büyük bir kütüphane kurmuştu. Hem hususi kitaplar, hem de dönemin ve tarihin nadide eserleri burada bulunuyordu. Medrese tamamen bir eğitim yuvasıydı. Küçük Camide de çok değerli kilimler, kandiller, avizeler vardı. Ermeni askerler Küçük Camiye fütursuzca girip silah aradılar. Bir şey bulamadılar. Daha sonra da medreseye geçtiler. Her tarafı darmadağın ettiler. Kütüphane de bulunan ciltler dolusu kitapları yerlere savurdular. Her tarafı dağıttılar hiçbir şeyde bulamadılar. Bundan dolayı içlerindeki kin ve nefretle ne yapacaklarına karar vermediler. Caminin kürsüsünü ve minberini yerle bir ettiler. Halkın camiden uzak olmasından dolayı ellerine geçirdikleri fırsatı değerlendirmek içinde önce kütüphane ve medreseyi daha sonrada camiyi ateşe verdiler. Sonra da oradan hızla kaçtılar. Yükselen dumanları gören Kozanlılar yangını söndürmek için ellerinde geleni yapsalar da medrese, cami ve kütüphane halkın gözyaşları arasında yanıp kül oldu ifadelerine yer verdi.