Habibe Cankurt, 1979 tarihinde Adana’nın Tufanbeyli ilçesinde çift yumurta ikizi Mustafa Arıkan ile birlikte dünyaya geldi. Ancak ikizi Arıkan, askerden geldikten sonra 29 Nisan 2003 tarihinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. İkizinden ayrı bir hayat yaşamak zorunda kalan Cankurt, Adana’da özel bir hastanede çalışmaya başladıktan sonra 2008 yılında evlendi. Habibe Cankurt’un bu evlilikten bir yıl sonra ismini Emine Buğlem (12) ve Belinay Şeyma Cankurt (12) ismini verdiği ikiz kız çocukları dünyaya geldi. Bu yaz başlangıcında ikiz kız kardeşler, Tufanbeyli ilçesine gitti. Emine Buğlem Cankurt, 10 Temmuz günü Kürebeli Yaylasında arkadaşı İrem ile birlikte Kürebeli Göleti kenarında oynarken ortadan kayboldu. Yapılan aramalar sonucunda Cankurt’un cansız bedeni gölette bulundu. Yapılan otopsinin ardından Cankurt, Tufanbeyli de annesinin ikizi dayısının yanında toprağa verildi.
Bu kez de Emine Buğlem, iki kız kardeşini yalnız bıraktı. Aynı kaderi paylaşan anne ve kız, gözyaşlarına boğulup ağladı. İkizlerini kaybeden anne kız, birbirleriyle teselli olmaya çalışıyor.
“Kardeşim beni, kızım da kardeşini yalnız bıraktı”
Yaşadıklarını dramı anlatan anne Habibe Cankurt, kızının 10 Temmuz günü gölette boğularak hayatını kaybettiğini belirterek, “Ben kimseden şikayetçi değilim. Ancak göletin etrafına bir tel örgü çekilirse çocuklar düşüp boğulmaz. Bunun mutlaka yapılması lazım. Bir de kızımın yanına gölete düşmeden önce İrem diye arkadaşı varmış. Ben ona kızımı düşürdü ya da itti demiyorum. Ancak o kızımın yanındaymış orada ne olduğunu anlatmasını istiyorum. Bu kızdan da kesinlikle şikayetçi değilim ama orada neler yaşandığını anlatmasını rica ediyorum” dedi.
Cankurt, kendisinin de geride kalan kızıyla aynı kaderi yaşadığını anlatarak, “2003 yılında benim de ikizim trafik kazasında hayatını kaybetti. Şimdi de ikiz kızlarımdan biri boğularak öldü. Kardeşim beni, kızım da kardeşini bırakıp gitti. İkimiz de yalnız kaldık” diye konuştu.