İlçemiz Kozan´da Ticaret Odası´nı ziyaret eden Ömer Çelik, burada gündemi değerlendirdi. Bakan Çelik, uzun zamandır PKK terör örgütünün ve son zamanlarda FETÖ terör örgütün mensuplarının Almanya´ya yoğun bir şekilde sığındığını belirterek, "Yıllardır verdiğimiz B dosyalarının bir türlü işlemlerinin sonuçlandırılmaması nedeniyle eleştirilerimizi sürdürüyoruz. Türkiye´de çeşitli faaliyetlerde bulunan bazı yabancılar yanlış işlere imza attıkları zaman bunlarla ilgili soruşturmalar yapılabiliyor. Son zamanlarda Almanya´da seçimler yaklaştıkça Alman Dışişleri Bakanı Türkiye´de Alman vatandaşları tutuklanıyormuş gibi bir atmosfer yaratmaya çalıştığı bunu bir iç siyaset malzemesi olarak kullanmaya çalıştığını görüyoruz. Bu söylediklerinin yanlış olduğunu en iyi bilecek kişi kendisidir" dedi.
HADDİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR
Son zamanlarda Almanya´nın farklı b kampanya başlattığını kaydeden Bakan Çelik, "Biz Türkiye´ye karşı değiliz, Erdoğan´a karşıyız´ gibisinden. Hiçbir Türk vatandaşının kabul etmeyeceği, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı´na karşı gösterilmesi gereken saygıyı ve özeni göstermeyen cümleler kurmaya başladılar. Biz aramızda hangi tartışmayı yaşarsak yaşayalım, Cumhurbaşkanlığı makamı tüm Türkiye´yi temsil eden bir makamdır. Buna Alman Dışişleri Bakanı´nın söz söyleme yetkisi ve haddi söz konusu değildir. Almanya Dışişleri Bakanı çıkıp da ´Türk milleti ile Cumhurbaşkanı arasında bir ayrım var´ gibi konuşması en hafif tabirle akıl tutulmasıdır" diye konuştu.
İNSANLIĞA AİT DEĞERLERİ AYAKTA TUTUYORUZ
Uzun zamandır, faşistlerin, ırkçıların, İslam göçmenlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye´ye saldırdığına dikkat çeken Bakan Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz bu faşistlerin ırkçıların bize saldırmasıyla iftihar ediyoruz. Bunlar bize saldırdığına göre insanlığa ait değerleri dipdiri şekilde ayakta tutabiliyoruz. Bunun için bize saldırıyorlar. Bize insan hakları konusunda ders vermeye kalkanlar Avrupa´daki mültecilerin durumuna baksınlar. Herkesi utandıracak bir takım işlere imza atıyorlar. Çeşitli ülkelerde mültecilere su dağıtan kişiler yardım ettikleri için tutuklanıyorlar. Halen, ´Biz bu göçmenleri ülkemizde nasıl barındırmayız´ diye tel örgülerle Akdeniz´in sularında ölüme mahkum etmeye çalışan politikalar var. Dolayısıyla Alman Dışişleri Bakanı insan haklarından bahsedecekse bu konuda hatırlatmalar yapacaksa önce etrafına bakarak onlara bu hatırlatmaları yapsın. Türkiye tarih boyunca olduğu gibi nasıl İspanya´dan kaçan Yahudilere topraklarımızı açtıysak dünyanın neresinde olursa olsun bir mazlum devletimize sığındığı zaman bugünde ölümden kaçan insanlara milletimize büyük bir alicenaplık göstererek kucağını açmaktadır. Bu büyüklüğü Türkiye tüm dünya adına göstermektedir. Bununla da gurur duymaktadır. Dolayısıyla Türkiye bütün insanlık adına bu değerlere sahip çıkarken Alman Dışişleri Bakanı´nın çıkıp Türkiye´ye insan hakları dersi vermesi için önce aynaya bakması gerekir. Türkiye´nin Cumhurbaşkanı´na ´Diktatör´ diyenler kara propaganda yürütenler aslında psikolojik bir yansıtma yapıyorlar. Önce insanlık sınavından ilkokul düzeyinde geçmeyi becersinler, ondan sonra Türkiye ile bir yarışa girsinler."
Bakan Çelik daha sonra ilçede bulunan Adnan Menderes Parkı´ndan çay içip vatandaşlarla sohbet etti.