Anahtar Kelimeler: BÜYÜK HAYALİ GERÇEK

EN BÜYÜK HAYALİ GERÇEK OLDU

EN BÜYÜK HAYALİ GERÇEK OLDU

EN BÜYÜK HAYALİ GERÇEK OLDU

Hani diyorlar ya; "Ateş düştüğü yeri yakar." İşte bu hafta da ateşin düştüğü yere konuk olduk. Tarih 5 Temmuz 2011’i gösterdiğinde Hakkari Yüksekova'da kalleş PKK'lılar tarafından pusu kurularak şehit edilen uzman çavuş Murat Özkozanoğlu’nun BABA ocağına ziyaret gerçekleştirdik. Yazı dizimizin başında belirttiğim gibi maalesef ateş düştüğü yeri yakıyor. Anne Arseven Hanım ve baba Hasan BEY aradan 11 yıl geçmesine rağmen sanki evlatları dün şehit olmuş gibi gözyaşlarına hakim olamadılar. Hiç kimse birilerinin acısını anlayamaz. Buna bir kez daha şahitlik yaparak, Canan Yücel İle Vatan Size Minnettar yazı dizimize başlıyoruz.

Küçüklüğünden gelen hayalini gerçekleştirerek vatanın bölünmez bütünlüğü için üniforma giyen şehit Murat Özkozanoğlu’nun baba ocağına konuk olarak onun çocukluğunu, gençliğini, hayallerini, anne ve babası ile konuştuk. Şehidimiz 1986 yılında Kozan'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Kozan'da tamamladı. Ablası Rabia Hanım'ın anlattığına göre, şehidimizin küçüklükten gelen bir askerlik sevdası vardı. Askerliğini yapıp geldikten sonra uzman çavuşluk sınavına girdi ve başarılı oldu. İlk görev yeri de Hakkari Yüksekova oldu. O arada evlendi ve gelecek hayalleri kurmaya başladı. En büyük hayallerinden biri de bir evlat sahibi olmaktı. Ancak, kendisi şehit olduğunda eşi henüz 4 aylık hamileydi. 5 Temmuz 2011 yılında Hakkari Yüksekova'da sabah saat 07.10 sularında sivil kıyafetle göreve giden Kozanlı şehidimiz Murat Özkozanoğlu ve yanında bulunan Kayserili uzman çavuş arkadaşı Yahya Karakaya teröristlerin kurduğu pusu sonucu arkadan vurularak şehit edildiler. PKK bir kez daha çirkin ve karanlık yüzünü göstermiş, kalleşçe arkadan saldırarak 2 vatan evladını şehit etmişti.

Herkesle haşır neşir olan sevimli bir çocukluk geçirdi

Şehit Murat Özkozanoğlu 1986 yılında Kozan'da dünyaya geldi. ilkokulu Atatürk İlkokulu'nda, ortaokulu Remzi Oğuz Arık İlköğretim Okulu'nda, liseyi de Ticaret Meslek Lisesi'nde tamamladıktan sonra şehidimiz askeri görevini yapmak için Kozan'dan ayrıldı. Acemi Birliğini Amasya'da yaptı. Daha sonra Hakkari Otluca’ya komanda olarak gitti. Askerliğini tamamladıktan sonra uzmanlık sınavına girdi. Isparta Eğirdir’de eğitim aldıktan sonra şehit olduğu yere Hakkari Yüksekova'ya görevlendirildi. 2007 yılında başladığı görevine 2011 yılına kadar devam etti. Uzman olduktan sonra da evlendi. Babası Hasan Bey anlattı bizlere. Şehidimiz Murat Özkozanoğlu çocukluğumda çok sevimli, arkadaşlarıyla haşır neşir olan, büyüklerinden saygıyı esirgemeyen bir çocukluk geçirdi.

“Onun yaptığı hiçbir şeyi biz unutmuyoruz”

Baba Hasan Özkozanoğlu, evladının çocukluğundan ve gençliğinden bahsederken onun yaptığı hiçbir şeyi unutmadıklarını ifade etti. Çocukluğunun bir film şeridi gibi her gün gözlerinin önünden geçtiğini söyleyen baba Hasan Özkozanoğlu, “Onun yaptığı hiçbir şeyi unutamam” dedi.

Annesi Arseven Hanım’da, “Benim oğlumun gözü karaydı. Daldan dala atlardı. Mesleğini severek yaptı.”

Şehidimizin göremediği evladı Murat şimdi 10 yaşında

Şehit Murat Özkozanoğlu, şehit edildiğinde eşi 4 aylık hamileydi. Şehidimiz çocuğunu göremeden şehadet şerbetini içti. Doğan evladına babasının ismi verildi. Şimdi Küçük Murat Özkozanoğlu 10 yaşında.

“Çok Güzel halay çekerdi”

Şehidimiz Murat Özkozanoğlu gençliğinde çektiği halaylarla ön plana çıkıyordu. Özellikle, bir eğlence merasimi olduğunda şehit Murat Özkozanoğlu’na, “Haydi bakalım Murat. Halay çekelim” diyerek herkesin beğenisini kazanıyordu. Bunu bize babası Hasan Bey anlattı. Şehidimiz neşeli ve hayat dolu bir kişiliğe sahipti.

“İzne geldiğinde bütün odaları tek tek gezerdi”

Acılı anne Arseven Hanım oğlu izne geldiğinde evin bütün odalarını tek tek gezdiğini, kendisiyle, arkadaşlarıyla hasret giderdiğini söyledi. Şehidimiz için düzenlenen cenaze töreni yapılmadan önce anne Arseven Hanım oğlunun son kez kendi evinde odalarda gezmesini istemiş. Anne Arseven Hanım: "Oğlumu eve getirin. Son kez odaları gezsin. Özlemini, hasretini gidersin” dedi ama cenaze töreni çok kalabalık olduğu için annenin bu isteği maalesef yerine getirilemedi.

 Annesine “çiçeğim” derdi, verdiği sözü de tuttu

 Anne Arseven Hanım, oğlunun bir gün kendisini aradığını, yaptığı telefon görüşmesinde şehit evladının: "Çiçeğim sen, babam ve ben bir gün hacca gideceğiz” demiş. Arseven Hanım: "Oğlum bana dünyayı versen bu kadar sevinmezdim” diyerek gözyaşlarına hakim olamamış. Anne ve baba evlatları şehit olduktan bir süre sonra Allah nasip etti ve hacca gittiler. Anne Arseven Hanım burada rüyasında şehit evladını gördü. Bakın onu da bize şu sözlerle anlattı: “Oğlum kahkaha attı. Anne bak sen, babam ve ben hacdayız"demiş.

Anne Arseven Hanım bir gün öncesinde evladıyla telefonla görüştü

 Şehit Murat Özkozanoğlu’nun 60 yaşındaki annesi gözü yaşlı bir şekilde o günleri bize anlattı. Evladı ile son kez şehit olmadan 1 gün önce görüştüğünü anlatan Anne Arseven Hanım, “Kuzum, evine dikkatli git, dikkatli gel. Oğlum operasyondan geldiğinde rahat bir nefes alıyordum. Evine geldiğinde arardım konuşurduk. Şükür geldi derdim" dedi.

Baba Hasan Bey’de evladıyla son kez bir kaç gün önce telefon görüşmesi yaptığını anlattı.

Acı haberi ikisi de acı bir şekilde aldı

Hasan Bey: “O gün hanım işe gitmişti. Komşularından bir tanesi bana, “Televizyonu açsana” dedi. Komşum Murat deyince aklıma geldi. Elim ayağıma dolaştı. Televizyona açacaktım yanımda olan kumandayı bulamadım. Birden çok şaşırdım. Yeğenlerim geldi yanıma. Onlar da duymuş. Kısacası, herkes duymuş ben duymamışım. Ben haberi bu şekilde aldım.”

Anne o gün çalışmaya gitmiş

Anne Arseven Hanım, evladının şehit olduğu gün çalışmaya gitti. Anneyi Mersin'deki erkek kardeşi aramış. Annenin haberi olmayınca haber verememiş. Daha sonra birkaç kişi daha aramış. Ancak, annenin haberi olmadığından fenalaşmaması için hiç kimse anneye haber verememiş. Anne işten geldiğinde ev etrafının Türk bayraklarıyla donatıldığını, herkesin evinin önünde toplandığını ve acı haberi de o şekilde öğrendiğini anlattı.

Abla, şehit kardeşini anlattı

Şehit Murat Özkozanoğlu’nun ablası Rabia Hanım, kardeşinin küçüklükten gelen bir askeri sevdasının olduğunu bizlere anlattı. O anda evde yoktu ancak telefon vasıtası ile abla ile görüşme fırsatımız oldu. Bakın, abla bizlere şehidimiz Murat Özkozanoğlu ile ilgili olarak neler anlattı: “Çocukluğumda çok masum bir çocuktu ama çok düşünceliydi. Merhametliydi. Asker olmayı çok istiyordu. Küçüklüğünden bu yana en çok istediği şeydi. Uzman olarak bunu gerçekleştirdi ama onun istediği daha rütbeli asker olmaktı. Daha çok alanlarda görev almak istediği için bunu istemişti. Her zaman derdi; “Vatanıma en iyi şekilde hizmet etmek istiyorum." Askeri severdi. Asker gördüğü zaman onlara hayranlığı vardı. Ben o hayalini gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Çok iyi biriydi. Onu anlatmaya kelimeler yetmez. Tarifsiz bir çocuktu.

Evet, yüreği kor ateşle yanan bir anne ve baba. Kardeşinden gurur duyan bir abla ve bir abi. Onların acısı hiçbir zaman bitmeyecek. Şehidimiz 5 Temmuz 2011 yılında kalleşçe şehit edildikten sonra 6 Temmuz tarihinde çok kalabalık bir cenaze töreni ile Kozan'da son yolculuğuna uğurlandı.

Şehidimiz Murat Özkozanoğlu ile ilgili anlatacak daha çok şey var. Gerçekten onun anılarını, onun yaşadıklarını burada yazmaya kalksak, belki de sayfalar yetmeyecek. Bizleri çok iyi bir şekilde karşılayan anne Arseven Hanım’a, baba Hasan Bey'e çok çok teşekkür ediyorum. Allah onların ikisine de sağlıklı ve uzun ömürler versin. Onlar şehit evlatlarıyla gurur duyuyor, bizde böyle bir evlat yetiştirdikleri için her ikisi ile gurur duyuyoruz.

Haftaya başka bir şehit yakınımızla buluşmak dileğiyle... Şimdilik hoşçakalın...