ümit
2.05.2015 14:27:47
kantinin zarar etmesi normaldir herşey katı katına pahalı satılyor hastanede işim oldugu zaman kantin yerine aşagıdaki yol kenarlarındaki bakkallardan alış veriş yapıyoruz kantin fiyatlarını degiştirirse kara geçer.

HASTAHANE Mİ ÇAY OCAĞI MI?

HASTAHANE Mİ ÇAY OCAĞI MI?

Kozan Devlet Hastahanesi gündemden hiç düşmüyor. Geçtiğimiz yıllarda Kozan devlet Hastanesinde birçok vaka ile karşı karşıya kalındı. Bunlar; yangın, cinsel istismar, asansör faciası vb. gibi olaylarla adını sıkça duyduğumuz Kozan Devlet Hastanesi bu kez

Farklı alan ve konularda gündemden hiç düşmeyen devlet hastanesinde bir sorumsuzluk ve keyfiyet daha ortaya çıktı. Hastane Başhekimi M. Sabri Güngören ve Hastane Müdürü Çağlar Çoban başta olmak üzere devlet hastanesini elektrikle beslenen çay ocakları ile donattıkları ortaya çıtı. Kanunen yasak olan bu uygulama ile Kozan Devlet Hastanesinde tedavi gören hastalar başta olmak üzere tüm hastaneyi ateş hattı şarmış durumda. Sivil işletmeciler tarafından işletilen hastane kantinine para kazandırmak istemeyen uyanık zihniyetin ortaya koydukları tehlikenin farkında değiller.

EKİBİMİZ ARAŞTIRDI, İDDİALAR DOĞRU

Gelen bilgiler doğrultusunda haberi ince detaylarına kadar araştıran ekibimiz kantinin gerçekten zarara uğradığını ispatladı. Kantinin ortalama yıllık 90.000 TL’ ye kiraya verildiği, ancak kira sözleşmesindeki maddeler neticesinde kantinin sadece kokusuz ürünlerin satılacağını, bunun yanı sıra sıcak ve soğuk içeceklerin satılacağını ve diğer koku yaymayan, çevreyi rahatsız etmeyen ürünlerin satılacağını dair maddeler bulunuyor. Kantinin en büyük kazancı çay ocağı olduğunu da her kes çok iyi biliyor.

POLİKLİNİKLER ÇAY OCAĞI GİBİ

Ekibimizin geniş çaplı çalışması sonucu Kozan Devlet Hastanesinin hem yeni binasında hem de eski binasında hizmette olan gerek poliklinikler gerekse laboratuarlar ve diğer birim odaları adeta çay ocağına dönmüş. Elde ettiğimiz fotoğraflar neticesinde her poliklinik ve diğer hizmet odalarında birer adet çay makinelerinin olduğunu saptamış bulunuyoruz. Poliklinik görevlileri mesai saatleri içinde kendi özel ihtiyaçları için devletin kurumuna getirilerek kendileri için özel olarak hazırlanan çaylar yudumlanırken muayeneye gelen hasta ve hasta yakınları da bu durumdan oldukça şikâyetçi. Daha önceki yıllardan da bilindiği gibi elektrikli çay makinelerinin sebep olduğu yangın herkesi korkutmuştu. Yapılan hatalardan ve tedbirsizliklerden hiç ders çıkarmadan yine hata üstüne hata yapan görevliler bildikleri düzene devam ediyor.

KANUNEN YASAL DEĞİL

Araştırmalarımız sonucu devletin malını yani suyunu, elektriğini görevli personelin kendi özel ihtiyaçları için kullanması yasak. Ancak kamu malı olan elektrik ve su gereksinim halinde sadece hizmet etmek için kullanılmalıdır. Bu da demek oluyor ki devletin elektriği ve suyu personelin özel ihtiyaçları için hem elektriğinden hem de suyundan kullanıp çay demleyip içmeleri kesinlikle yasaktır. Bu durumda hem yasak çiğneniyor hem de olası bir yangın felaketine zemin hazırlanmış oluyor. Yasaya göre devlet memurlarının ve görevli personelin kendi özel ihtiyaçları için kamunun (devletin) malzemelerini kullanamaz şartı göz ardı ediliyor.

BAŞHEKİM VE SORUMLU MÜDÜR DE ÇAY OCAĞI KURMUŞ

Araştırmalarımızı derinleştirdikçe Kozan Devlet Hastanesinin idari katında görevli olan ve odası idari katta bulunan başhekim ve sorumlu müdürün odalarında dahi çay makineleri mevcut olduğu öğrenildi. İdari personel bu durumda başı çekiyorsa diğer personelin bunu yapması gayet normaldir. Acil servisinde ki hemşire odalarından tutun ultrason odasında dahi çay ocaklar mevcut. Başhekim ve hastane müdürünün bu durumdan bilgisi dâhilinde yapıldığı açıkça ortada. İdareciler kendileri dahi kendi odalarında çay demletip içiyorlarsa alt kattaki personellerin yapmasında bir sakıncanın olmadığı mı sorulması lazım.

DİYANET: MEMRUN KURUM ELEKTRİĞİNİ KULLANIP ÇAY YAPMASI CAİZ DEĞİLDİR

Diyanet İşleri Başkanlığı, memurun kurumdaki bazı eşyaları özel işlerinde kullanmasını caiz olup olmadığı yönündeki soruya cevap verdi. “Devlet dairelerinde işçi ya da memur olarak girenler, devletle (kamuyla) kendileri arasında veya özel sektörde herhangi bir iş yerinde çalışanlar yapılan bir akit gereği iş ve hizmet üretip, karşılığında, maaş/ücret almaktadırlar. Çalıştığınız yerde kullanılan elektrik bir kamu malı olduğu için çay içmek vb. gibi özel ihtiyaçlar için kullanılmamalıdır. Kamu malı olan elektrik kamuya hizmet üretme dışında özel ve şahsi ihtiyaçlar için bir şekilde kullanılmışsa, kullanılan elektriğin bedelinin devlete ödenmesi uygun olur” açıklaması ise burada kul hakkının yenildiğini açıkça ortaya koyuyor.

HASTA VE HASTA YAKINLARININ DAHİ DİKKATİNİ ÇEKMİŞ

Haberimizle ilgili olarak gerekli bilgilerimizi toparladıktan sonra hiç tanımadığımız insanlara yanaşarak konuyu onlarla paylaşmak istedik. Biz sadece konuyu açmamızla beraber vatandaşın dikkatinden kaçmadığını resmen açıkladı. İsmini bilmediğimiz bir beyefendi, hastasını önce tahlil sonrada ultrason için getirdiğinde hem laboratuardaki personelin hem de ultrason bölümündeki personelin rahat ve keyfi tavırları vatandaşları rahatsız ettiğini dile getirdi. Vatandaş; “ Hastamı önce laboratuara götürdüm hastamda sonda takılı olduğu için idrar tahlilini acil servis almadı. Eski binada alınacağını söylediler. Buraya geldiğimizde sorabileceğimiz bir personelin olmadığını gördük. Ancak içerden çay karıştırma seslerinin geldiğini duydum seslendikten sonra geldiler. Burada işimiz bittikten sonra hemen karşı tarafında bulunan ultrason odasına geçtim. Sıra aldım ve bekledim. Birkaç kişi kalınca bizi içeri aldılar. İçeride beklerken bayan personelin arkasında bulunan çay makinesinde çayını demlemiş bardağına doldurdu. Çantasından da yiyeceğini çıkartıp hiç kimseden çekinmeden afiyetle yedi. Burada fark ettim ki hanım efendi çayını içerken ve atıştırmalığını yerken içeri bir şey sormak için gelen hasta veya hasta yakınlarından rahatsız olduğunu gözlemledim. Surat beş karış fırça kayar gibi cevaplar verdi. Sanki hastane değil; kimisi kadınlar gününe gelmiş kimsi de kahvehaneye gelmiş gibi bir izlenim bırakıyorlar. Lanet olsun, yazıklar olsun, bir de sanki çok iş yapıyorlar gibi işlerini beğenmiyorlar “ dedi.

KANTİN AYDA EN AZ 6.000 TL ZARARDA

Binlerce lira ödenerek kiralanan kantini en sona bıraktık. Kafamızdaki canlandırdığımız soru işaretlerini ortadan kaldırmak amacıyla masamıza çay söyledik. Acaba çay çok kötü onun için mi içmiyorlar dedik. Ancak kantinde satılan çaylarda anormal bir duruma rastlamadık. Ufak çaplı ağızdan laf alma politikasıyla sorduk soruşturduk. Kozan Devlet Hastanesinde ortalama olarak 650 personelin bulunduğu bilgisine ulaştık. Ancak hastane personelinin hiç birinin kantinden çay içmediğini öğrendik. Bir de üstelik hastane personeline çay veya diğer sıcak içecekler yarı fiyatına satılıyormuş. Dışarıdan gelen bir vatandaş bir bardak çayı 1 TL’ ye içer ilken hastane personeli bir bardak çayı 50 Kuruş’ a içecekmiş. Ancak hastane personeli kendi buldukları çözüm yoluyla kendilerine özel çay ocaklarında içiyorlar. Burumdan dolayı da kantin aylık olarak 6.000 TL ila 8.000 TL arasında zarara uğradığını öğrendik.

KİRA SÖZLEŞMESİNDEKİ ŞART CABASI

Kozan Devlet Hastanesinin kantin kiracısı ile aralarındaki kira sözleşmesinin örneğine ulaştık. Toplam 35 maddelik bir kira sözleşmesi imzalanmış. Ancak içlerinden en acayibi 24. Madde olduğu gözlerden kaçmadı. Madde şu şekilde: “… Hastane yönetimin, kantindeki çay vb. sıcak içecek fiyatlarının hastane personeline indirimli uygulanması yönünde talebi bulunması halinde bu husus da dikkate alınacaktır.” Kantin işletmecilerine bunun bir şart mı olduğunu sorduğumuzda yanıtın olumlu olduğunu öğrendik ve gerçekten çay ve sıcak içecekler personele indirimli. Buna nazaran hiçbir personel kantinden bir bardak çay dahi içmiyor. Bu durumda da kantinin her ay bilerce lira zarara girdiği ispatlanmış oldu.