Jandarma tarafından kaçak kazı yaptıkları iddiası ile mahkemeye çıkartılan 8 kişiden 7´si tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kozan İlçe Jandarma Komutanlığı ve Adana İl jandarma Komutanlığı´nın ortaklaşa düzenlediği çalışma sonucunda Hamamköyü Mahallesi´nde
kaçak kazı yaptığı iddia edilen 8 kişi gözaltına alınmış, ifadeleri alındıktan sonra adliyeye sevk edilmişti.
Sulh Ceza Mahkemesi´nde hakim karşısına çıkan ve aralarında İdem Köyü Muhtarı Gürset Yalçın´ında bulunduğu 8 kişiden Hüseyin Akyüz, Orhan Küçükateş, Haydar Örki, Tahsin Tekeş, Bayram Barış ve Didem Çetin mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Serkan Biçer ise mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
Olay;
Geçtiğimiz günlerde Hamamköyü Mahallesi´nde Serkan Biçer isimli kişinin evin bahçesine tuvalet çukuru kazarken karşılaştığı mozaik de başlamış, Serkan Biçer ve ailesi iddialara göre birileri tarafından kandırılarak evlerinin yanında sahte evrak ve kimlikle kazı yapıldığı ortaya çıkmıştı.
Mahkemeye sevk edilen ve olayın direk muhatabı olan Serkan Biçer´in eşi Yasemin Biçer olayın detaylarını adliye önünde gazetecilere anlattı;
?Jandarma bize sahte kamera verdi. Jandarma eğer bize sahte kamera vermeseydi bizim leşimiz çıkardı. Adamlar bizim kafamıza sıkardı. Biz bu mozaiği bulduk, müze bize sahip çıkmıyor diye araştırmaya başladım. Arkeologlar geliyo,r kimliklerini göstermeden içeri giriyorlar, ne olduklarını bilmiyordum. Adamları arıyorum, ?Ne oldu mozaik bize gelince mi değersiz oldu. Ben vatandaşlık görevimi yaptım? dedim. ?Nasıl emir gelirse biz ona göre hareket edeceğiz? dediler. Hem Cumhurbaşkanlığına hem de Başbakanlığa yazdım. ?Gerçek kamera istiyoruz, ben köylüyü durdururum ama definecileri durduramam? dedim. Daha sonra çevre köylerin muhtarları ile konuştum. Böyle mozaik bulunan köy muhtarlarıyla. Acaba ne olacak diye. Bana İdem köyü muhtarı dedi ki; ?Devlet size para vermez. Bunlar uluslararası çalışıyorlar. Arkeologlar bizim elimizde. Müze size başkasını gönderecek. Yüzde kırkı sizin yüzde 10´nu mirasçıların? diye konuştu. Ben de bunları duyduktan sonra müzeye gittim. Müze yetkililerine bunu anlatınca, bana güldüler, benimle resmen dalga geçtiler. Daha sonra İdem köyü muhtarı bizi aradı. Yanındaki bayanı Didem hanımı bize arkeolog olarak tanıttı. içlerinden bir adam da bana polis kimliği gösterdi. Ben gerçek polisim dedi. Bana sahte evrak göstermişler ama ben onların sahte olduğunu anlamadım. Daha sonra 3 tane gariban işçiyi getirdiler. Adamlar oraya geldikten sonra ?siz ne yapıyorsunuz? dedim. İzniniz var mı dedim. Biz izin istemeye gidiyoruz dediler. Daha sonra telefonla talimat aldıklarını belirterek kazmaya başladılar. Bunlar 17-18 kişiydi. Arkası olanlar burada yok. İçlerindeki polis memuru yok. Başları yok. Bizi kandırdılar, devletimizden yardım istiyoruz? diye konuştu.