2 Haziran Kozan’ın Kurtuluş Bayramı öncesinde toplanan Belediye Meclis Oturumu’na katılarak Kozan’ın kurtuluş tarihi hakkında bilgiler veren Abdurrahman Kütük’ün “Kozan’daki fırınlarda Türkler Ermeniler tarafından yakılmadı. Bütün bunlar şehir efsanesidir” açıklaması Kozan’da adeta infial yarattı.
BU BENİM UZMANLIK ALANIM!
Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan’ın meclis oturumları sırasında “Kozan’ı işgal eden güçler ve Ermeniler fırınlarda Türkleri diri diri yakmışlardır” sözüne tepki gösterip itiraz eden Tarih Araştırmacısı öğretmen Abdurrahman Kütük, “Benim yaptığım araştırmada böyle bir olay yoktur. Bütün bunlar şehir efsanesidir” tepkisini verdi. Mecliste kısa süreli gerginlik yaşandı. Başkan Kazım Özgan, bu bilgileri Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Kozanlı Yusuf Halaçoğlu’nun bizzat kendisinden duyduğunu ifade ederek Kütük’e yanıt verdi.
HALAÇOĞLU’NDAN KİBAR DERS!
Bu yanıttan tatmin olmayan Kütük, “Bu konu benim uzmanlık alanım. Benim ismimin önünde Prof gibi etiket yok. Ama ben Halaçoğlu’ndan daha iyi bilirim.” savunmalarıyla tepkisini sürdürdü. Kütük’ün bu açıklamaları basına ve sosyal medyaya düşünce Yusuf Halaçoğlu Kütük’e yanıt verdi. Halaçoğlu, “Ben bu olayı o tarihi canlı olarak yaşayan kişilerin ağzından dinledim. Kütük kardeşimizin biraz daha bu konuda aklıselim hareket etmesinde yarar var” diyerek olgunluk gösterdi.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu Kozan Ekspres Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu. Halaçoğlu, fırınlarda Türklerin yakıldığını ve buna da şahitlik yapanlar ile kendisinin konuştuğunu söyledi. Hatta kendi ailesinin dahi Ermeni zulmüne şahitlik yaptığını ve bunu da tarihe not düştüğünü ifade etti. Halaçoğlu; Hulusi Kurtoğlu, Halil Topaloğlu, Sehlikoğlu, Cevdet Akçalı’yı tanıdığını ve kendi çocukluğunda bu kişilerin kalpaklarını giyerek konuşma yaptıklarını ifade etti.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu; "Benim dedem 1876 doğumlu. Dedem bu konuları yaşamış insandı. Teyzem 1902 doğumlu. 15 yaşında genç kız iken o dönemi yaşamış bir kişiydi ve 109 yaşında vefat etti. Dolayısı ile babam, dedem hepsi Ermenilerin orada yaptıkları zulümleri bizlere anlattı. Fırın meselesini o dönem olaylara şahit yaşayanlardan dinledim. Bunlar olmamış şeyler değil. Fırınları babam bizzat bana gösterdi. Abdurrahman Bey: “Yazılı belge yok” diyor. Yazılı olmayan belge görgü tanıklarının anlattıklarıdır. Bunlar yazılı tarihten daha önemlidir. Bunları hangi belge yazacak. Hulusi Kurtoğlu'nun anlattıklarını, Ahmet Cevdet Çamurdan’ın anlattıklarını nasıl bir kenara atabilirsiniz. Ahmet Cevdet Çamurdan’ın “Kozan’ın Kurtuluşu” adında kitabı var. Orada da Fransızların değil, Ermenilerin zulüm ettikleri yazar ve nitekim sonunda der ki; "Yüzümüze bakacak halleri kalmadıkları için terkettiler burayı" diyor. “Asıl Ermenilerin baskı ve zulümleri var” diyor kitapta.”
“Profesör unvanını herkes alamıyor”
Tarihçi Yazar Abdurrahman Kütük'ün kendi etiketinde “Profesör Doktor” ünvanı olmadığını ifade etmişti. Yusuf Halaçoğlu; "O profesör unvanını herkes alamıyor biliyorsunuz. Şimdi bunu bu şekilde söylemek bile bir araştırmacı yapısının olmadığını gösteriyor. “Yusuf hoca bilmez.” Niye bilmez? Peki, sen kaç yaşındasın ki, biliyorsun. Ben o dönemdeki insanlarla konuşmuş insanım. Ayıptır. Ömrümüzü vermişiz tarih araştırmalarına. Benim 22 tane kitabım var. Tarihçi olmak kolay değil. Üç tane şey görüp onları yazmakla tarihçi olunmaz. Hulusi Kurtoğlu'ndan Sehlikoğlu’ndan, Çamurdan’dan bahsediyorum. Dedemdem, amcamdan, teyzemden bahsediyorum. O dönemde yaşamış bizzat şahit olan insanlardan bahsediyorum. Doğrudan doğruya birinci ağızdan şahitlerinden dinledik ve bunlara inanıyoruz. Asıl Ermeniler tarafından soykırıma uğrayan Türklerdir” Ifadelerini kullandı.
Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof .Dr. Yusuf Halaçoğlu, kendisinin birinci elden duyduklarını aktardığını ifade etti. Halaçoğlu ; “Neymiş “belgelerde bulamadım”. Sözlü tarihe baktınız mı? Bakmadınız. Sözlü tarihte son derece önemli. “Halk efsanesi” dediğiniz zaman yanlış olur. Bir kişi değil onlarca kişi söylüyor ve fırını gösteriyorlar. 5-6 tane fırın var. Bir tanesi büyük camiden küçük camiye giderken duruyor” Ifadelerini kullandı.
BİLGİ, BELGE VE KAYITLAR ORTAYA ÇIKTI!
Konu Kozan ve Türkiye kamuoyuna mal olunca toplumun değişik kesimlerinden tepkiler yükseldi. Öğretmen Abdurrahman Kütük’ün bu açıklamalarının birilerinin ekmeğine yağ çalmak anlamına geleceği konusunda birleşen Kozanlılar, arşiv kayıtlarından fırınlarda Türklerin yakıldığına dair bilgi, belge ve kayıtları ortaya çıkardılar. Ataları geçmişte zulme uğrayanların yakınları “Kütük hocanın bir özür borcu var. Çıkıp bu özrünü tüm Kozanlılardan ve şehitlerimizden dilesin” yorumunda bulundular.