6 Şubat depremlerinin Kozan'da yarattığı hasar, kentimizin geleceği için kritik bir dönemeç oluşturdu. Yaptığımız kapsamlı analizler, Kozan'ın yüksek deprem riskini, zemin sıvılaşma potansiyelini ve eski yapı stokunun ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu bulgular, geçmişte siyasi ve toplumsal engeller nedeniyle yarım kalan kentsel dönüşüm projelerinin, bugün yaşanan felaketin en önemli nedenlerinden biri olduğunu kanıtlıyor. Kozan'da artık "dönüşüm şart" sözü, her zamankinden daha acil ve zorunlu bir hal aldı.
Geçmişin İhmali, Bugünkü Felaket!
Analizlerimizin en dikkat çekici bulgularından biri, 2013 yılında Mahmutlu ve Cumhuriyet Mahalleleri için hazırlanan kentsel dönüşüm projesinin, dönemin muhalefeti ve bazı hak sahiplerinin direnişiyle hayata geçirilememesi oldu. Bu projenin engellenmesi, depremde bu mahallelerde yaşanan büyük hasarın temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Deprem öncesi sadece 17 riskli binanın tespit edildiği Kozan'da, depremlerin ardından 643 ağır hasarlı ve 421 orta hasarlı bina belirlenmesi, yıllardır göz ardı edilen tehlikenin boyutunu açıkça ortaya koyuyor.
Bilim Konuştu: Öncelik Mahmutlu ve Cumhuriyet Mahalleleri!
Elde ettiğimiz veriler, kentsel dönüşümde öncelik verilmesi gereken alanları net bir şekilde belirtiyor. Jeolojik riskleri, eski yapı yoğunluğu ve merkezi konumları nedeniyle Mahmutlu, Cumhuriyet ve Yarımoğlu mahalleleri, acilen dönüşüm programına alınması gereken bölgeler olarak öne çıkıyor. Bulgularımız, dönüşümün sadece binaların yıkılıp yeniden yapılmasıyla sınırlı kalmaması, aynı zamanda yatay mimari prensiplerine uygun, altyapı iyileştirmelerini, sosyal donatı alanlarını ve halkın aktif katılımını içeren bütünsel bir yaklaşımla ele alınmasını öneriyor. Kozan'da kaybedilecek zaman yok. Bilimsel veriler ve acı tecrübeler ışığında, kentsel dönüşümün derhal başlatılması, kent sakinlerinin can güvenliği için birincil öncelik olmalıdır.