KOZAN CİĞERİNİN TESCİL YOLCULUĞU BAŞLADI

KOZAN CİĞERİNİN TESCİL YOLCULUĞU BAŞLADI

Kozan ciğerine coğrafi işaret belgesi için çalışmalar başladı. Bu özgün lezzetin ülke çapında tanıtılması hedeflenirken, bölge ekonomisine de önemli katkı sağlaması amaçlanıyor.

Kozan'ın yıllardır bölgeye özgü lezzeti olan "Kozan Ciğeri" için coğrafi işaret belgesi alma çalışmaları hız kazandı. Kozan Ticaret Odası ve Kozan Belediyesi iş birliği ile yürütülen bu çalışmalar, Kozan ciğerinin Türkiye genelinde tanınmasını ve ekonomik değer kazanmasını hedefliyor. Bu kapsamda, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nden Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Mahmut Doğan Kamış’ın da katılımıyla, Kozan’ın ünlü Ciğerciler Sokağı’nda düzenlenen bir etkinlikle Kozan ciğerinin lezzeti ve diğer şehirlerdeki ciğerlerden farkları tanıtıldı.

Kozan Ticaret Odası Başkanı Mustafa Kandemir, ya

ptığı açıklamada Kozan ciğerinin hem ülke genelinde hem de uluslararası arenada tanıtılması için çalıştıklarını ifade etti. Kandemir, “Kozan ciğeri, yıllardır atalarımızdan bize kalan bir miras. Hedefimiz, bu lezzeti sadece çevre ilçelerde değil, Türkiye genelinde ve dünyada tanıtmak. İlk adımı Adana’daki Lezzet Festivali’nde Belediye Başkanımız ile attık ve Ticaret Odası olarak da bu mirası çeşitli festivallerde tanıtarak Kozan ekonomisine canlılık kazandırmayı amaçlıyoruz” dedi.

Kandemir ayrıca, Kozan’ın diğer coğrafi işaretli ürünlerine de değindi. Sumak, çeralan cevizi ve Saimbeyli domatesinin tescil sürecinde olduğunu ve Kozan portakalının coğrafi işaret almasıyla önemli bir ekonomik değer kazandığını belirten Kandemir, bu yerel ürünlerin marka değerinin artırılmasının hem üreticilere hem de bölge ekonomisine katkı sağlayacağını söyledi. Tufanbeyli fasulyesi ve mezla balının bu sürece örnek teşkil ettiğini vurgulayan Kandemir, Kozan ciğerinin de aynı şekilde bölgeye değer katacağını ifade etti.

Kozan ciğerinin benzersizliğine dair görüşlerini paylaşan Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Mahmut Doğan Kamış ise Kozan ciğerinin yapısı, lezzeti ve hazırlanış şekliyle Türkiye’deki diğer ciğerlerden ayrıldığını belirtti. Kamış, “Kozan ciğeri, yapısı ve hazırlanış ritüeli ile farklı bir ürün. Bu tür kültürel mirasların korunması ve gelecek nesillere aktarılması için coğrafi işaret belgesi alınması büyük önem taşıyor” dedi. Ayrıca, bölgenin demografik yapısına ve keçi eti alışkanlığına da değinen Kamış, sadece bu bölgede keçi ciğerinin yoğun bir şekilde tüketildiğini belirtti.

Kamış, Kozan ciğerinin hazırlanırken baharat kullanılmadığını, mangalla birlikte masaya servis edildiğini ve isteğe bağlı olarak kimyon ve tuz gibi baharatların masada sunulduğunu anlattı. Bölgenin doğal florasının ve burada yetişen keçilerin beslendiği doğal ortamın ciğere benzersiz bir aroma kattığını da vurgulayan Kamış, bu zenginliklerin Kozan ciğerini diğer ciğer çeşitlerinden ayırdığını belirtti.

Etkinlikte dört kuşaktır ciğercilikle uğraşan Mahir Bağrıyanık da Kozan ciğerinin kendileri için önemini vurguladı ve coğrafi işaret sürecinde emeği geçenlere teşekkür etti. Mahir Usta, “Kozan’a ciğer yemek için birçok şehirden gelen misafirlerimiz var. Bu lezzeti korumak ve gelecek nesillere taşımak için çalışmalara destek vermekten mutluyuz” dedi.