Kozan ilçesi, adeta bir saatli bombanın üzerinde oturuyor. Tarih kitaplarına 60 bin kişinin ölümüyle kazınan 1268 Sis (Kozan) Depremi'nin hayaleti, son aylarda yaşanan sarsıntılarla yeniden ortaya çıktı. Bilim insanları ikiye bölünmüş durumda: Kimi "büyük deprem için stres birikti" diyor, kimi ise "asıl tehlike yanı başımızdaki küçük faylar ve binaların altındaki çürük zemin" uyarısı yapıyor. Ortak kanı ise tek: Kozan için tehlike çanları çalıyor!
TARİHİN EN ACI UYARISI: 60 BİN CAN KAYBI
Takvimler 1268 yılını gösterdiğinde, o zamanki adıyla Sis olan Kozan, tarihin en yıkıcı depremlerinden biriyle sarsıldı. Yaklaşık 60 bin kişi hayatını kaybetti, şehir yerle bir oldu. İşte o büyük felaketten bu yana tam 756 yıldır aynı fay hattında benzer büyüklükte bir kırılma yaşanmadı. Sismologlar bu durumu "sismik boşluk" olarak adlandırıyor ve bu uzun sessizliğin, fayın enerji biriktirdiğinin en tehlikeli işareti olabileceğini söylüyor.
BİLİM DÜNYASI İKİYE BÖLÜNDÜ: UZMANLAR NE DİYOR?
6 Şubat'ta yaşanan asrın felaketinin ardından gözler Adana'ya çevrildi. Kozan'da peş peşe yaşanan 4.7, 4.9 ve 5.5 büyüklüğündeki depremler, bölgedeki korkuyu zirveye taşıdı. Peki bilim ne diyor?
Prof. Dr. Naci Görür: "Stres Yüklendi, Hazır Olun!"
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 6 Şubat depremlerinin komşu faylara, özellikle de Adana Havzası'ndaki Savrun Fayı'na muazzam bir stres yüklediği görüşünde. Görür, Kozan'daki son sarsıntıların bu stres transferinin bir sonucu olduğunu belirterek, "Depremler olabilir demiştik. Deprem dirençli Adana'yı kurun!" diyerek net bir uyarıda bulunuyor.
Prof. Dr. Süleyman Pampal: "Asıl Tehlike Fay Değil, Zemin!"
Arazide bizzat çalışmalar yürüten Prof. Dr. Süleyman Pampal ise farklı bir noktaya dikkat çekiyor. Savrun Fayı'nın 7'lik bir deprem üretecek kadar aktif olmadığını savunan Pampal, Kozan için asıl ve daha yakın tehdidin, yerleşimin hemen altından geçen daha küçük faylar ve "Aşil topuğu" olarak nitelendirdiği zemin yapısı olduğunu vurguluyor. Pampal, "Kozan'da deprem tehlikesi var ama büyük ölçekte değil. Yakınımızda 5 ila 6 büyüklüğünde deprem üretebilecek Akçaluşağı Fayı gibi faylar var. Tehlike, fayların büyüklüğünden değil, yerleşim yerine yakınlığından ve kötü zeminden kaynaklanıyor" diyor.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: "Potansiyel 6.5!"
Bir diğer uzman Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise 5.5'lik son depremin Kozan Fayı'na stres transfer ettiğini ve bu fayın potansiyel olarak 6.5 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini iddia ediyor.
KOZAN'IN AŞİL TOPUĞU: SIVILAŞMA RİSKİ VE ÇÜRÜK ZEMİN
Uzmanların hemfikir olduğu en korkutucu gerçek ise Kozan'ın zemini. İlçe merkezinin büyük bir kısmı, nehirlerin taşıdığı, suya doygun ve gevşek alüvyon bir zemin üzerine kurulu. Prof. Dr. Pampal, "Çukurova bölgesi alüvyal zeminlerden oluşuyor ve yeraltı su seviyesi çok yüksek. Bu durum, depremler için oldukça riskli bir yapı oluşturuyor" diyerek tehlikeye işaret ediyor.
Bu tür zeminler, deprem anında en tehlikeli doğa olaylarından biri olan "sıvılaşma" riski taşıyor. Yani, şiddetli sarsıntıyla birlikte katı zemin adeta bir sıvı gibi davranarak üzerindeki binaların temellerini yutabilir, yan yatmasına veya çökmesine neden olabilir.
YILLAR ÖNCEKİ FIRSAT SİYASET ENGELİNE TAKILDI
Kozan'ın riskleri yeni değil. Dönemin Belediye Başkanı Kazım Özgan, 2013 yılında ilçenin en eski ve riskli mahalleleri için TOKİ ile kapsamlı bir kentsel dönüşüm projesi hazırladı. Ancak proje, o dönemdeki muhalefet ve bazı hak sahipleri tarafından engellendi.
VATANDAŞ KORKUYLA YAŞIYOR, BİNASINA GÜVENMİYOR
Yapılan anketler, halkın durumun farkında ve endişeli olduğunu gözler önüne seriyor. Adana'yı da kapsayan bir araştırmaya katılanların %71'i olası bir depreme hazırlıklı olmadığını belirtirken, yarısından fazlası oturduğu binanın güvenliğinden şüphe duyuyor.
Tarihsel felaketler, uzman uyarıları, çürük zemin, denetimsizlik ve siyasi engellerle birleşince Kozan için alarm zilleri çalıyor. Kozan Belediyesi'nin yeni binalar için 5 kat sınırı getirme ve yatay mimariyi teşvik etme kararı olumlu bir adım olsa da, bu karar sonradan iptal edildi. 756 yıllık birikmiş bir riskin karşısında bu önlemlerin yeterli olup olmayacağını zaman gösterecek. Ancak bir gerçek var ki, Kozan'ın kaybedecek bir saniyesi bile yok.