Haberi Sesli Oku

"KOZAN’IN DEPREM TEHLİKESİ OLDUKÇA YÜKSEK!"

Prof. Dr. Süleyman Pampal: "Kozan’ın deprem tehlikesi oldukça yüksek! Faylar büyük değil ama yakın. Alüvyal zemin ve çok katlı yapılar riski artırıyor. Hasarlı binalar güçlendirilmeli!"

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümünde, Kozyar Arama Kurtarma ve İnsani Yardım Derneği tarafından Kozan Belediye Sineması’nda “Kozan’ın Deprem Riskleri” konulu bir konferans düzenlendi. Koz-Yar tarafından organize edilen etkinlikte, Jeoloji Mühendisi ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal sunum gerçekleştirdi.

Yaklaşık iki saat süren konferansa, sivil toplum kuruluşları, yerel yöneticiler ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Programın açılış konuşmasını Koz-Yar Derneği Başkanı Musa Akçalı yaptı. Akçalı, iki yıl önce yaşanan büyük felakete değinerek, "Malumunuz iki sene önce büyük bir felaket yaşadık. Birçoğumuz hiçbir çıkar gözetmeden deprem bölgelerine giderek destek olmaya çalıştık. Bu bilinçle, değerli gönüldaşlarımızla birlikte Kozyar Arama Kurtarma ve İnsani Yardım Derneği’ni kurduk. Amacımız, başta Kozan olmak üzere ihtiyaç duyulan her yerde dayanışmayı artırmak" dedi.

Kozan’ın Deprem Riski Oldukça Yüksek

Konferansta konuşan Jeoloji Mühendisi ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, bölgedeki deprem risklerine dikkat çekti. 6 Şubat depremlerinde 400 kilometrelik fay hattının kırıldığını ve büyük yıkımların yaşandığını belirten Pampal, Kozan’ın bulunduğu bölgenin zemin özelliklerine dikkat çekti:

"Çukurova bölgesi alüvyal zeminlerden oluşuyor ve yer altı su seviyesi çok yüksek. Bu durum, depremler için oldukça riskli bir yapı oluşturuyor. Üzerine çok katlı yapılar eklendiğinde yıkım riski daha da artıyor."

Prof. Dr. Pampal, Savrun Fayı ve çevresindeki diğer fay hatlarıyla ilgili de bilgi verdi. Bazı uzmanların Adana’nın büyük bir depremle yıkılacağına dair iddialarda bulunduğunu, ancak Savrun Fayı’nın aktif olmadığını vurguladı.

"Kozan’da deprem tehlikesi var ama büyük ölçekte değil. Yakınımızda bazı faylar mevcut, bunlar genellikle 5 ila 6 büyüklüğünde depremler üretebiliyor. Ancak 7’nin üzerinde deprem üretecek büyük faylar bölgede yer almıyor. Akçaluşağı Fayı ise 6 büyüklüğünün biraz üzerinde bir deprem üretebilir. Bu da yapı kalitesine bağlı olarak hasara yol açabilir."

Pampal, geçmişte Kozan’da 5.5 büyüklüğünde bir deprem yaşandığını ve bu depremin bölgede önemli bir hasara yol açmadığını da hatırlattı. Ancak, bölgedeki yapı stoğunun depreme dayanıklılığı konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirterek vatandaşları uyardı.

"Özellikle 6 Şubat’ta hasar gören binaların güçlendirilmesi ya da yenilenmesi gerekiyor. AFAD tarafından yapılan hasar tespitleri önemli bir veri kaynağıdır. Eğer yapınız hasar aldıysa, kentsel dönüşüm yasasından faydalanarak yenileme çalışmalarına başlamanız şart." dedi.

DEPREM ANINDA NE YAPILMALI?

Konuşmasında deprem anında doğru hareket etmenin önemine değinen Pampal, Türkiye’deki deprem yönetiminde eksikliklere vurgu yaptı:

"Deprem sırasında nasıl davranmanız gerektiğini bilin. Ne yapacağınızı, binayı ne zaman terk edeceğinizi planlayın. Ancak biz toplum olarak plan yapma konusunda eksik kalıyoruz. Yapılan planlara da çoğu zaman uymuyoruz. Oysa geçmişte yaşadığımız her büyük depremde aynı hataları tekrar ettik. Bunu değiştirmeliyiz."

Konferansın sonunda Prof. Dr. Süleyman Pampal, katılımcıların bölgedeki fay hatları, bina dayanıklılığı ve deprem hazırlıklarıyla ilgili sorularını yanıtladı. Programın sonunda Pampal’a plaket ve çiçek takdim edilerek katkılarından dolayı teşekkür edildi.