Bugün, 17 Ekim 2025 Cuma
Kozan ilçesinde vatandaşlar isyanda! Devletin milyonlarca lira harcayarak "taşkından korusun" diye yaptığı Tabak Deresi, şimdi içi çöp, yosun ve balçık dolu bir bataklığa dönmüş durumda. Yazın dayanılmaz koku ve hastalıktan şikayet eden halk, şimdi kapıdaki kış öncesi "sel basacak" korkusuyla yaşıyor. Yetkililer ise adeta üç maymunu oynuyor.
VATANDAŞ FERYAT EDİYOR: "KIŞIN SEL BASACAK, KORKUYORUZ!"
Ağlıboğaz, Türkeli, Aslanpaşa, Tavşantepe ve Mahmutlu gibi on binlerce insanın yaşadığı mahallelerin kalbinden geçen Tabak Deresi, kelimenin tam anlamıyla alarm veriyor. Dere kenarında oturan vatandaşlar, yaşadıkları çileyi şu sözlerle anlatıyor: "Bu dere yapıldığında çok sevinmiştik. Ama şimdi rezalete döndü. Yazın pis kokudan, sivrisinek ve haşerelerden penceremizi açamadık. Çocuklarımız bu mikrop yuvasının yanında oynuyor. Şimdi kış geliyor, asıl korkumuz o zaman başlıyor. Bu dere bu pislikle doluyken, şiddetli bir yağmurda taşmaması mümkün mü? Evlerimizi su basacak diye geceleri uyuyamıyoruz. Yetkililer bu feryadı duysun, bir an önce gelip bu dereyi temizlesinler!".
SKANDALIN BÖYLESİ: BİR EL YAPIYOR, DİĞER EL ÇÜRÜTÜYOR
İşin en acı tarafı ise bu derenin kaderine terk edilmiş bir su birikintisi olmaması. Devlet Su İşleri (DSİ), taşkınları önlemek için bu dereye milyonlarca liralık yatırım yaptı. 2013 yılında derenin ıslah projesi tamamlanarak hizmete alındı. Yetmedi, 2023 yılında "İkinci Kısım Islahı" adıyla yeni bir ihale daha yapıldı. Yani devlet, Kozanlıları selden korumak için kesenin ağzını açmış. Ancak milyonlar harcanarak yapılan beton kanallar, en basit ve en ucuz işlem olan temizlik yapılmadığı için bugün birer çöp havuzuna dönüşmüş durumda. Bu durum, kamu kaynaklarının nasıl sokağa atıldığının da acı bir kanıtı.
TARİH UYARIYOR: O FELAKET YİNE YAŞANMASIN!
Kozan halkının korkusu yersiz değil. Geçmişte yaşananlar, tehlikenin ne kadar gerçek olduğunu gözler önüne seriyor. Daha önce yağan şiddetli yağmurlarda Tabak Deresi taşmış, bir kadın aracıyla sel sularının ortasında mahsur kalarak canını zor kurtarmıştı. Yine 2019'daki sel felaketinde çevre derelerle birleşen sular ova köylerini yutmuş, yolları kapatmıştı. Tıkanmış dere yatağı, geçmişteki bu acı tecrübelerin çok daha büyük bir felaketle tekrarlanmasına adeta davetiye çıkarıyor.
SORUMLU KİM? TOPU BİRBİRLERİNE ATIYORLAR
Peki bu rezaletin sorumlusu kim? Vatandaşlar derenin DSİ tarafından yapıldığını ve kurumun sorumlu olduğunu söylüyor. Ancak yasalara göre şehir içindeki dere ve kanalların rutin temizliği Büyükşehir Belediyesi'nin görev alanına giriyor. Bu yetki karmaşası içinde olan yine vatandaşa oluyor. DSİ "Ben yaptım, temizliği belediyenin işi" derken, belediye "Yapı DSİ'nin" diyerek sorumluluktan kaçıyor olabilir. Bu bürokratik top çevirme oyunu sürerken, Tabak Deresi her geçen gün daha tehlikeli hale geliyor.
EKSPRES’TEN ÇAĞRI: FELAKET GELMEDEN HAREKETE GEÇİN!
Kış kapıda, yağmurlar başlamak üzere. Tabak Deresi'nin mevcut haliyle en ufak bir şiddetli yağışta bile felakete yol açacağı gün gibi ortada. Buradan Adana Valiliği'ne, DSİ 6. Bölge Müdürlüğü'ne ve Adana Büyükşehir Belediyesi yetkililerine sesleniyoruz: Göz göre göre gelen bu tehlikeye daha ne kadar seyirci kalacaksınız? Olası bir sel felaketinde yaşanacak can ve mal kayıplarının hesabını kim verecek? Bürokratik bahaneleri bir kenara bırakın ve çok geç olmadan, hemen yarın o dereyi temizleyin! Kozan halkı korkuyla değil, güven içinde yaşamak istiyor.
