Anahtar Kelimeler: Tatlı Sahurda içmeyin

Tatlı; ? Sahurda çay içmeyin?

Tatlı; ? Sahurda çay içmeyin?

Diyetisyen İbrahim Tatlı uzun oruç sürecini sorunsuz ve sağlıklı geçirebilmenin başlıca kurallarından birinin sahurda çay içmemek olduğunu söyledi.

K.Ekspres- Diyetisyen İbrahim Tatlı uzun oruç sürecini sorunsuz ve sağlıklı geçirebilmenin başlıca kurallarından birinin sahurda çay içmemek olduğunu söyledi.

Kozan Toplum Sağlığı Merkezinde görevli diyetisyen İbrahim Tatlı Ramazan ayı içerisinde oruçun sağlıklı bir şekilde geçirilebilmesi için oruç tutan kişilerin uygulamaları gereken beslenme yollarını Kozan Ekspres Gazetesi´ne açıklandı.

Oruçlu olunan sürenin uzunluğuna dikkat çeken Tatlı bütün sırrın sahurda saklı olduğuna dikkat çekti.

?Sahurda kahvaltıyı tercih edin?

Tatlı; ?Ramazan ayı davetlerin yoğun yaşandığı bir ay. Elbette açlık süreside uzun bir zaman, bu nedenle açlığın en büyük yaşandığı yanı sıra açlık şekerinin en alt seviyellere düştüğü zaman dilimi. Tüm bunlar insanların daha fazla yemesine etken oluyor.

Öncelikle Ramazan ayındaki beslenmeye sahurdan başlamak gerekiyor. Sahurda en doğru beslenme şekli kavaltı türünde olan beslenmedir. Örneğin sahurda 1 adet kaynatılmış yumurta, çok aşırıya gitmemek şartı ile peynir, zeytin 1 veya 2 dilim ekmek mutlaka olması gereken baş yiyeceklerimiz. Ayrıca süt veya yoğurt mutlak suretle tüketilmelidir. Büyük bir alışkanlığımız olan ve aşırı şeker kulanımı olmadığı zaman hiçbir zararı olmayan çayı sahurda kesinlikle tüketmemeleri gerekiyor.

Normal zaman dilimi içersinde hiçbir sıkıntısı yok iken, çay vücuda su kaybettirme etkisinden dolayı  tavsiye etmiyoruz. Sahurun sırrı içilen sular. Bol bol su içilmesi gerekiyor.?

?Çorba ile ana yemek arasına mesafe koyun?

Sahurdaki doğru beslenmenin ardından iftar vaktindeki beslenme şekli hakkında da konuşan Tatlı hızlı ve çok yemekten kaçınılması gerektiğini ifade etti. Tatlı açıklamalarına şu şekilde devam etti:

?İftara geldiğimiz zaman arkamızda uzun bir zaman dilimi bırakmış oluruz. Bu nedenlede vücutta büyük su kayıpları yaşanıyor. Enerjimiz azalmış oluyor. Bu nedenle de vücumuzda büyük bir yeme isteği uluşuyor. Bizlerde bu istek ile bir anda hızlı ve çok yemek yiyoruz. Öncelikle bu davranışımız midemize büyük zarar veriyor. Bunun yanısıra düşen kan şekerimizin bir anda yükselmesine yol açıyor. Bu tip yeme şekli ile iftarın ardından hazımsızlık başta olmak üzere bazı rahatsızlıklarımız ortaya çıkıyor. Doğru olan ise ezan ile birlikte en az 1 kase çorba içerek iftar etmemiz. Çorbanın ardından en az 10 dakika yeme ve içmeye ara vermemiz gerekiyor. Çorba ile bir dilim ekmek tüketilebilir. Geçen zamanın ardından 1 bardak su ile içerek ana yemeğe geçebiliriz.

Ramazan ayı nedeni ile sofralarımızda birden fazla çeşit yemek olduğundan dolayı kendimize 1 servis tabağı alarak, bulunan yemeklerden azar azar alarak 1 kişilik porsiyon haline getirmemiz gerekiyor. Ana yemeğin yanında 1 veya 2 dilim ekmek tüketilebilirsiniz.İftar sırasında gazlı içeceklerden uzak durulması gerekmektedir. Gazlı içeceklerin yerine ayran veya gazsız içecekler tercih edilmelidir.

Bölge olarak çok zengin bir çorafyada yaşıyoruz. Bu nedenle sebze ve meyve yönünden çok şanslıyız. İftar yemeklerinde hamurlu yemeklerden ziyade sebze ve et yemeklerine ağırlık vermeliyiz. Ana yemeğin ardından en az 1 saat sonra meyve yenilebilir. Sahurda içemediğimiz çay isteğini dilendiği kadar iftar sonrası giderebiliriz.? dedi.

?3.5 yılda 18 ton Zayıfladık?

Ramazan ayında uyulması gereken yemek kültürünün ardından Kozan Toplum Sağlığı Merkezinindeki obezite birimi olarak gerçekleştirdikleri faliyetlere de değinen Tatlı başvuran kişilerde 3.5 yılda 18 ton yağ kaybı sağladıklarını söyledi.

?Biz ilçemizde 3.5 yıldan buyana Sağlık Bakanlığımız bünyesinde hizmet veriyoruz. Toplum Sağlığı Merkezlerinin en büyük özeliği gelen vatandaşlarımızdan hiçbir şekilde ücret talep edilmemesi ve sağlık güvencesi sorulmamasıdır. TC kimlik numarası ile insanlar başvuruda bulunuyorlar. Birim olarak randevu sistemi ile çalışıyoruz. Gelen vatandaşlarımızın öncelikle mevcut sağlık durumlarının tetkikleri yapılıyor. Yapılan tetkiklerin ardından dedavi sürecine başlıyoruz. Göreve başladığımız günden bu yana toplam 6 bin kişi başvuruda bulundu. Diyetisyen demek sadece zayıflatma olarak düşünülmemeli zayıflamanın dışında metobolik hastalıklar, kilo alamama sorunları da bizlerin ilgi alanlarına giriyor.Diyetisyenlik mesleği çok yönlü bir meslek dalı, diyetisyenlik sadece kilo vermek olarak görülmemeli.

Bakın 2014 yılından buyana toplamda 18 ton kilo verdirdik. Kısaca 3.5 yılda kozan´nın yükü 18 ton hafifledi. Her gecen gün başvuran sayımız artıyor. 2014 yılında 3 bin 450 kilo, 2015 yılında 5 bin 100 kilo, 2016 yılında 6 bin 200 kilo, 2017 yılının haziran ayına kadar ise 3 bin 100 kilo olarak kayıtlara geçti.? dedi.

?Bir bahanesi olan diyete başlamasın?

Diyet uygulamalarının çok yemek yemek veya az yemek yemekle çok ilişkilendirilmemesi gerektiğine dikkat çeken Tatlı ?Diyet, yeme alışkanlıklarımızı değiştirmektir? dedi.

Tatlı açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; ?Her insan hayatı boyunca mutlak suret ile diyet uygulamıştır. Her insanın kendisine göre diyet uygulamaları vardır. Elbette bazı uygulamalar yanlış yapılmaktadır. Bu nedenle özelikle aşırı kiloyasahip olan bireylerin kendi başlarına bir uygulama yapmamalarını öneriyoruz. Uzman kişilere danışılması gerekiyor. Sizin doğru bildiğiniz yanlışlar, sizi beklemediğiniz bir sıkıntı ile karşı karşıya bırakabilir. İlçemizde yaşayan vatandaşlarımızın bizlere luaşması çok kolay, yerimiz 5 nolu sağlık ocağının 2. Katında, bizlere gelerek sağlıklı bir yaşama kavuşma yolunda önemli bir adım atabilirler. Sosyal medya üzerinden de bizler ile irtibata geçebilirler. Sağlıklı yaşam merkezi ve obezite Kozan adresinden başvura bilirler. Bu tip başvurullara en geç 1 gün içersinde dönüş sağlıyoruz.

İnsanların doğru ve bilinçli bir şekilde kilo verebilmeleri için uzmanlardan yardım almaları gerekmektedir. Örneğin kendi kendine kilo veren bir çok kişi diyet uygulamalarının ardından tekrar kilo alıyor. Çünkü vücudumuz 3 dokudan oluşuyor. Kemik, yağ ve kas dokusu kendi kendine kilo verenler evlerindeki basküllerde toplam kilolarını gördükleri için yaşadıkları kas yayıplarını görmüyorlar. Vücut kas kaybederken yağ depoluyor. Aynı zamanda  yağ depolamadan dolayı gizliden bir kilo aldığının farkına varamıyor. Başladığı düzenden normal beslenme düzenine geçtiği zaman vücut normalden daha vazla kilo alıyor. Oysa bizim yazdığımız profosyonel diyetlerde kesinli aç kalmasınız. Önemli olan vücudunuzu ihtiyac duyduğu besine doyurmaktan geciyor. Siz doğru beslenmekle metabolizmanızın hızlı çalışmasını sağlıyorsunuz. Bu nedenle profosyonel diyetler geri kilo aldırmazlar. Diyet uygulamları aşamalı bir süreçtir. Zayıflama diyetinin ardından koruma diyetine başlıyoruz. Sürecin sonunda kişiler diledikleri her şeyi aşırıya kaçmadan yiyerek sağlıklı bir yaşam sürebilirler. Sonuç olarak bir diyet uygulaması için bahanesi olmayan her insan fazla kilolarından kurtulabilir. Bizlere bu açıklamaları yapma fırsatınısağladığınız için şahsınıza ve Kozan Ekspres Gazetesine teşekkür ediyoruz.?