Hüsamettin Sivlm
11.10.2016 14:00:50
Vah gardaş vah sende hiç bir günah kalmıyordur. Allah büyüktür.Biri çıkarda hiç değilse zaruri ihtiyaçlarını giderir.

Ünlü Halk Ozanı sefalet içerisinde ölümünü bekliyor

Ünlü Halk Ozanı sefalet içerisinde ölümünü bekliyor

70 ve 90 lı yılların ünlü Halk Ozanı Kemençeci Mehmet Emmi hastalık, yoksulluk ve sefalet ile mücadele ediyor.

/resimler/2016-9/30/1710292660886.jpgK.Ekspres; 1944 yılında Kozan İlçesinin Kıbrıslar Köyünde dünyaya gelen Mehmet Akıl isimli 72 yaşındaki halk ozanı ömrünün son günlerini belediyeden aldığı öğle yemeği ile doyuruyor. Kaymakamlığın 1.250 TL ye tuttuğu tek oda iş yerinde uyuyor.

Özelikle 1970 ile 2000 yılları arasında bölge düğünlerinin aranan ismi olan, kemanı ile ünlenen birçok eseri seslendirmiş ve çalmış olan Halk Ozanı Mehmet Akıl yaşadığı günlere kendisi bile inanamıyor. Geçmiş yıllarda 2 kez evlenmiş olan sanatçı bu evliliklerden 6 çocuk sahibi olmuş.

1´ci eşinden şiddetli geçimsizlikten dolayı ayrılırken 2´ci eşi de hayatını kaybetmiş. 1´ci eşinin ardından 3 çocuğundan da hiç haber alamadığını söyleyen sanatçı 2´ci eşinden olan 3 çocuğunun da kendisini hiç arayıp sormadıklarını söylüyor.

Tek oda İş yerinde kalıyor

Hacıuşağı Mahallesinde bulunan Cami Kebir Sokak( Aşağı Çarşı ) üzerinde tuvaleti olmayan tek göz bir odada yaşamaya çalışan halk ozanı yaşadıklarına akıl sır erdiremezken hayatını şu şekilde anlatıyor ? Ben 1944 yılında ilçeye bağlı Kıbrıslar Köyünde dünyaya geldim. 8 kardeşin en büyüğü ben idim. Hiç okula gitmedim. Okumam yazmam yoktur. Kendimi bildiğim günden buyana kemençe çalarım. Türkü okurum. Gençliğim yıllarında en popüler meslek çalgıcılıktı.

?Ayşe adına türküler yazdım?

 Bir haftada 10 ayrı düğünden davet gelir idi. Elbette her davet bize kazanç demekti. Gençliğimde kazandığım paranın ne hesabını nede kıymetini bildim.  İlerleyen yıllarda Ayşe isminde bir kıza aşık oldum. Onun adına türküler yazdım. Maniler söyledim. Ve sonunda muradıma erdim. Ve Ayşe ile evlendim. Bu evlilikten 1 erkek 2 kız evladım dünyaya geldi. İlerleyen yıllarda kıskançlık başta olmak üzere severek aldığım Ayşe´den ayrıldım. 3 çocuğumda eşimde kaldı. Ayrıldığımda en büyük çocuğum 7 yaşında idi. O günden sonra ne kendini nede çocuklarımı hiç göremedim. Çok görmek istedim. Ama olmadı. Sonraları vazgeçtim. Beni dileyen bulur dedim. Ama beni dileyen hiç olmadı. Ve evlatlarımla hiç buluşamadım. Şimdi görsem hiç birini tanımam.

? 2´ci eşimin imside Ayşe idi?

 Eşimde ayrıldıktan birkaç yıl sonra yine Ayşe isminde, kendisi akrabamda olan son eşim ile evlendim. 2´ci eşimden de 3 çocuğum oldu. Mutlu saadet hayatımıza devam ederken eşim Ayşe´de bizlere veda etti. Yalan dünyadan gerçek dünyaya göç etti. Belli bir zaman sonunda ondan olan 3 çocuğumla da irtibatım kesildi. Kendilerinden bir daha hiç haber alamadım. 6 evladımı da görmeyeli yıllar oldu. Onlardan artık umudumu kestim. Gelmezler artık diyen Halk Ozanı Kemençeci, Mehmet Amca yaşadıklarının bir film olmasını arzu ediyor.

Yokluk günlerine nasıl geldiğini de ifade eden Mehmet amca ? Eskiden olsa dağ bayır demez gezer idim. Şuan merdivenleri çıkamaz oldum? diyerek o günlerden bugünlere gelişi şu şekilde anlatıyor.

?6 evladımı yıllardan bu yana görmedim?

? Evlatlarım yok, eşim yok, kısaca hayattan bir beklentim yok. Kendini bırakıyorsun rüzgârın sürüklediği yöne nerde akşam orda sabah hayatına çok çabuk alıştık. Bir seyyah gibi o köy senin bu yayla benim derken elimde kemençem dilimde türküler ve cebimde nerede ise müptelası olduğum içkim. Gün bulduğumu gün yedim. Bu kazançlar hiç bir gün bitmez sanırdım. Taki bir gün bir yokuşta tökezleyene kadar. O gün anladım ki yaşım 60 olmuş. İnsan ilk günlerde ihtiyarlığı kendisine konduramıyor. Sesin çıkmaz, elin titrer dün saygı ile eğilenlerin maskarası olduğun gün demek ki yaşlanmışın. Daha sonra önce astım. Sonra yüksek tansiyon ve koah (akciğer) hastalıkları ile tanıştım.

?Gidecek bir yerimin olmadığı gün yıkıldım?

 Hastane günlerinin ardından gidecek hiçbir adresimin olmadığını anladığımda inan ben o gün yıkıldım. İlk olarak geçen günlerde ölmüş Çandıklı Remzi´nin gösterdiği bir oda da 2 yıl yaşadım. Daha sonra benim gibi evi yurdu olmayan bir kişinin 2 metreye 2 olan bir yeri Bobinajcı Mete bana verdi. 10 yılı aşkındır ayaklarımı tam uzatamadan o barakada yaşadım. Onlardan Allah razı olsun. Kaymakamlığa başvurdum. Bana burayı 1250 tl ye tuttular. Belediye de öyle yemeğimi veriyor. Sadece öğleyin yemek yiyorum. Sabah ve akşam açım. Kaldığım yer bir iş yeri bu nedenle hiçbir penceresi yok. Banyo yapamıyorum. 10 güne bir şofbenli bir yer bulmak zorundayım. Kısaca ben muhtacım. Kimseye kırgın veya küskün değilim. Allah´ın verdiğine şükürler olsun. Son bir arzum Allah´ım çocuklarımı bana göstermeden canımı almasın,  benim evlatlarımın hiç birinin babalarının bu bitkin ve sefalet hayatını görmelerini istemem.

?Ölmeden önce tek bir hayalim var?

Tek hayalim, banyosunun ve tuvaletinin olduğu pencereli bir eve taşınmak, ondan sonra evlatlarımı bana getirsinler. Diyerek sözlerini tamamlayan kemençeci Mehmet Amcamızın elinden tutulmasını temenni eder iken, Mehmet Emminin 65 lik maaş aldığını da belirtmek isteriz.