Kozan’ da yaşayan Mustafa Yıldız, nam-ı diğer "Tahta Usta", yürekleri burkan bir azmin ve tutkunun simgesi oldu. 1958 doğumlu bu emektar, unutulmaya yüz tutmuş tarihi eserleri tahtaya oyarak adeta yeniden canlandırıyor.
Eskiden köy düğünlerinde kullanılan düvenlerden, çiftçilerin vazgeçilmezi yabalara, ataların gururu at arabalarından, nostaljinin simgesi paytonlara kadar birçok eseri, ince ince işleyerek adeta bir zaman makinesi yaratıyor. Mustafa Usta, "Bunları eskiden yaşanmış, unutulmuş, yüz tutmuş şeyleri yeni yeryüzünden böyle çağırmaya, tanıtmaya çalışıyorum," diyerek bu tutkusunun ardındaki derin anlamı vurguladı.
"YAPAMAZSIN" DEDİLER, TARİH YAZDI!
Kozan’da Tarihi Aşağı Çarşı’da Hoşkadem Camii civarında iş yeri olan ve asıl mesleği terzilik olan Mustafa Usta'nın bu sıra dışı yeteneği, Maraşlı bir öğretmenin sözleriyle gün yüzüne çıkmış. Öğretmenin "Sen yapamazsın" sözüne inat, azimle yola çıkan Usta, Adana'dan aldığı malzemelerle bu sanata gönül vermiş. "Ben yaparım, kendime güveniyorum hocam!" diyerek çıktığı bu yolculukta, bugün Kozan'ın en değerli ustalarından biri haline geldi.
BU DEĞER SAHİPSİZ Mİ KALACAK?
Ancak Mustafa Usta'nın yüreği buruk. Eserlerinin hak ettiği değeri görmemesinden dert yanan Usta, " Boş yüzden rağbet yok.” diyerek sitem ediyor. Özellikle yeni neslin bu tarihi mirastan bihaber olması, Usta'yı derinden üzüyor. "Yeni nesil bunları bilmiyor” sözleriyle gelecek kaygısını dile getiriyor.
Kozan'ın bu yaşayan efsanesi, eserlerinin turistik bir alanda sergilenmesini ve daha geniş kitlelere ulaşmasını arzuluyor. Mustafa Usta'nın en büyük korkusu ise, kendisinden sonra bu sanatın kaybolup gitmesi.
KOZAN BU SESİ DUYACAK MI? Mustafa Yıldız, Kozan'ın ve Türkiye'nin kültürel mirası için paha biçilmez bir hazine. Bu değere sahip çıkmak, hem geçmişimize hem de geleceğimize karşı bir borçtur.