31 Mart yerel seçimlerine doğru giderken ittifaklarda dolayı siyaset yapan kişiler yer değiştirmelerde bulanabiliyorlar. Yer değiştirenler başka bir partiye gittikleri için ?hain? ilan edilebiliyorlar.
31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala belediye başkan adayları ve partilerin genel başkanları üsluplarını daha da sertleştirdiler. Özellikle, Cumhur İttifakı ortakları AK Parti ve MHP kendilerinden ayrılarak başka partilerde siyaset yapan kişileri hain olarak lanse edebiliyorlar.
Bu durum nereye kadar devam edecek?
Genelde ve yerelde insanları kutuplaştırıcı cümlelerin kurulması, insanların siyasetçilere olan güveninin soğumasına neden oluyor. Daha ılımlı bir siyaset yapabilmek, siyasetçilerin herkesin bütünleştirici cümleleri kurabilmesi, insanlar üzerinde olumlu bir etki bırakırken, tam tersine kutuplaştırıcı ayrıştırıcı cümleler insanlar da olumsuz etki yaratıyor. Bu tür konuşmalar insanlar üzerinde siyasetçilere karşı olan güvenin soğumasına neden oluyor.
Kozan´da Cumhur İttifakı AKP ve MHP, Millet İttifakı CHP ve iyi Parti, Saadet Partisi tek başına, Büyük Birlik Partisi tek başına seçimlere gidecek.
AK Parti Kozan ilçe başkanı iken genel merkez kararı ile görevden alınan Abdulkadir Kozan Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı Kazım Özgan ile birlikte hareket ediyor, seçim çalışmaları yapıyor. Aynı şekilde AK Parti´nin 15 aday adayından bir tanesi olan Ruhi Gül ismi de Kazım Özgan ile beraber hareket eden isimler arasında. Hatta onun ötesinde AK Parti Adana Milletvekili Tamer Dağlı´nın kardeşi, yakın akrabaları Kazım Özgan ile hareket eden seçim çalışmaları yapan isimler arasında. Siyasi isimlerle yan yana yürüyenler, ayrıldıkları partiden dolayı ?hain? olarak ilan edilebiliyorlar.
İnsanların istediği yerde siyaset yapabilmesi, istediği şekilde davasının arkasında olması kadar doğal bir şey yoktur. Herkes kafasında tasarladığı ideolojinin peşinde, siyasetçinin peşinde, dava peşinde siyaset yapabilir. O nedenle 31 Mart yerel seçimlerine doğru giderken partilerin ve ittifakların meclis üyeliği listelerinde dahi, o partiden, bu partiden, şu isim, bu isim şeklinde nitelendirilecek isimler de olacak. Bu İsimlerde eleştirilecek. Ancak ne var ki; kazanan her zaman olduğu gibi özgür iradesiyle sandıkta oyunu veren vatandaş olacak.
Vatandaş kimi Belediye Başkanı yapacak? 31 Mart yerel seçimlerinde belli olacak. Vatandaşın istediği nedir? İnsanlarI kutuplaştıran, insanları ayrıştıran sert konuşma kimliğine sahip olan siyasetçiler değil. Vatandaşın 7/24 yanımda olan, her türlü acısında, sevincinde, mutluluğunda yanında olabilen, memleketine hizmet yapabilen, işsiz vatandaşı için iş sahası yaratabilen, vatandaşının geçimini, vatandaşının cebini düşünen bir Belediye Başkanı arıyor.
31 Mart yerel seçimlerine doğru giderken; kimin nerede siyaset yaptığı, kimin hangi partiden olduğu çokta önemli değil. Şimdi söz sırası vatandaşta. 31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala genelde de yerelde de usluplar değişmiyor. Değişmeyecek gibi de gözüküyor.