1878 yılında İskoçya´da bir gemi inşa edilmişti. Toplamda 3 kez el değiştiren bu gemi 1894 yılında Türk Bayrağı çekilerek adı ?Panderma´ olarak değiştirildi. Osmanlı Denizcilik İşletmesi geminin adını ?Bandırma´ olarak değiştirerek posta vapuru haline getirdiği bu geminin kim derdi ki Kurtuluş mücadelemizin Mustafa Kemal Atatürk´ten ayrılmayan en değerli sembolü olacağını?
Türkiye Cumhuriyeti´nin en önemli tarihlerinden biri olan 19 Mayıs 1919´da Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Samsun´a ayak bastı ve yaklaşık 4 yıl sürecek olan Kurtuluş Savaşı´nın zeminini hazırladı. Atatürk´ün Samsun´a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda Atatürk´ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak da her yıl büyük bir coşkuyla kutlanıyor.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs´ta Samsun´a ayak basarak, bugünümüzün temellerinin atılmasını sağlayan tek ve ölümsüz liderdir.1918 Mondros Mütarekesi sonrasında ülkemizin birçok bölgesi düşman işgaline uğramıştı. Anadolu´ya düşman kuvvetleri (Fransızlar, İngilizler,İtalyanlar,Ermeniler,Yunanlılar) henüz girememişti. Memleketin dört bir yanında bu işgallere karşı halk direnmekteydi.
Mustafa Kemal Paşa, 9.Ordu Müfettişi olarak Samsun´a gönderilmişti. Emrinde iki kolordu bulunmaktaydı. Bu görev Mustafa Kemal Paşa´ya gayet geniş yetkiler sağlıyordu.
Paşa´nın Samsun´a yollanmasının gerekçesi, bölgedeki tedbirsizlik ve güvensizlik olaylarını yerinde gözlemleyip gerekli önlemleri almaktı. Mustafa Kemal Paşa ise ulusal egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız ve bağımsız yeni bir Türk devleti kurmanın gerekli olduğunu düşünüyordu. Türklerin esir edilemeyeceğini, her zaman hür yaşayacağını, bağımsızlığından vazgeçmeyeceğini, pes etmeyeceğini ve Türk topraklarının işgal edilemeyeceğini tüm dünyaya gösterecekti. 19 Mayıs 1919 tarihi, Atatürk´ün attığı bu adımlarla başlayan ve Türkiye Cumhuriyetine kadar gelen sürecin başlangıcıydı. Milletimiz yaşlısı, genci, çocuğu, kadını ile mücadeleye katıldı. Mücadelede bulunan Mustafa Kemal´in askeri Sivaslı Fatma Seher ?Muhabere bana düğündür Paşam? diyerek Türk milletinin bağımsızlığını her şeyden daha çok istediğini göstermişti. Diğer önemli bir kadın Hayriye Melek, Çerkez kadınlarını bağımsızlık mücadelesi için örgütledi. Kahraman Paşa´nın yanındaki Türk kadınlarının daha niceleri canını dişine takıp bu vatan için sonsuz mücadele vermişti.Atatürk´ün milli birlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek için çıktığı bu yolculuk milletin sonsuz, pes etmek nedir bilmeyen o gücü kendilerinde hissetmelerini sağlamıştı.
19 Mayıs, 1919 tarihinde bayram olarak ilan edilip kutlanmaya başlanmadı. Birçok milli bayramımız gibi 19 Mayıs da Cumhuriyetin ilanından sonra kutlanmaya başlandı.İlk defa 24 Mayıs 1935 tarihinde Beşiktaş´ın girişimleriyle ?Atatürk Spor Günü´ adı altında Fenerbahçe ve Galatasaray sporcularının da katılımıyla kutlandı. Bu etkinliğin amacı, Türk gençliğinin Atatürk´e olan minnet ve sevgisini gösterebilmesiydi. Bu etkinlikten birkaç yıl sonra Beşiktaş kurucu üyelerinden Ahmet Fetgeri Aşeni, Ankara´da düzenlenen spor kongresinde bu bayramın bütün gençliğe mal edilmesi gerektiğini ve ?Gençlik ve Spor Bayramı´ adı altında her yıl kutlanmasını önerdi. Bu öneri kongrede onaylanarak kabul edildi. Tasarı, Atatürk tarafından da onaylanarak 1938 yılı haziran ayının 20´sinden itibaren her yıl kutlanmaya başlandı.Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetimizin savunulması ve korunması görevini yeni kurulan Türk devletinin dinamik gücü olarak gördüğü Türk gençliğine emanet etmiş ve bu vesileyle de Samsun´a çıktığı ve Türk Milletinin Kurtuluş Savaşı´na başladığı bugünü Türk gençlerine ve gençliğine armağan etmiştir.7 Mart 1981 yılında Gençlik ve Spor Bayramı´na Atatürk´ü Anma ibaresi eklenmiştir.Gençliğe emanet edilen gelecek karşılığında, böyle bir günde O´nu anmamamız zaten olanaksızdı.
Ayrıca,19 Mayıs Ulu Önderimizin ?doğum günü´olarak da bilinmektedir.Doğum tarihi Atatürk de çocukken annesinden öğrenmiştir. Zübeyde Hanım, Atatürk´ün 1881 yılının sıcak bir mayıs ayında doğduğunu söylermiş. Atatürk sonradan bunu Afet İnan´a anlatırken ?neden bu tarih 19 mayıs olmasın?´ demiştir. Ve o günden sonra Atamızın doğum günü olarak kabul edilmiştir.
Atatürk ilke ve inkılaplarının doğrultusunda, ülkemizi koruyup sahip çıkacağımıza, geliştireceğimize, çok çalışacağımıza,O´na layık evlatlar olacağımıza söz veriyoruz.
Atatürk :?Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum? derken Türk gençliğine olan güvenini anlatmıştır. Bu değeri büyük güveni yıkmamak için elimizden ne geliyorsa canla başla çalışmalıyız.
Atatürk´ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır:?Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir.?
Atatürk´ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti´nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk´ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız. Atam izindeyiz!
