Özcan ALADAĞ


ADANA ESNAF ODASI VE SAMİMİYET TESTİ

Ne iş yaparsanız yapın, hangi görevde bulunursanız bulunun önce samimi olacaksınız.


Ne iş yaparsanız yapın, hangi görevde bulunursanız bulunun önce samimi olacaksınız. Sizin samimi olduğunuzu da insanlar görerek yaşayacak. Sonrasında da size o şekilde kadir kıymet verecek.

Ben bunu bilir, bunu inanırım.

Bugün sizlere Adana Esnaf Odası’nın samimiyeti ile ilgili bir tespitte bulunup yerel basınla ilgili olarak yaklaşımlarını buradan dile getireceğim.

Elbette bu tespitlerde bulunurken yerel basına karşı sadece esnaf odasının samimiyetini test etmeyeceğim. Tüm odalar, borsalar, STK’lar, meslek örgütleri de aynı samimiyetsizlik içinde davranış sergiliyorlar. Bunu da yazımın başında peşinen belirtmiş olayım.

Adana Esnaf Odaları Başkanlığı görevine Niyazi Göger AK Parti’nin desteği ile getirildi. Evet, getirildi diyorum. Çünkü bu süreci Adanalı hemşerilerimiz yakından yaşayarak olaylara tanıklık ettiler.

Niyazi Göger’in iktidar partisinin desteği ile seçim kazanmasından sonra yerel basına karşı takındığı tavır gerçekten kabullenilemez duruma doğru seyretti.

Esnaf odası veya diğer STK’lar, meslek örgütleri gibi basınla sürekli irtibatlı olmaları gereken kuruluşların özellikle yerel basına karşı tavır almalarını bazı meslektaşlarımız hoşgörü ile karşılamış olsalar da ben kendi adına, mesleğim adına bir türlü bu olumsuz tutumu kabullenemedim.

Her zeminde de tepkimi dile getiriyor.

Esnaf Odası Başkanı Niyazi Göger onuruna kuş sütü eksik olan bir masa kurulmuş. Masada Kozan Kaymakamı, İlçe Emniyet Müdürü, Bölük Komutanı, İlçe Parti Başkanları, STK’ların başkanları yer almışlar.

Maşallah, masada bir kuş sütü eksik…

Yemişler, içmişler. Üstüne de bir fotoğraf çekerek kamuoyu ile paylaşılmış. Ben bu yemeğin fotoğraflarını sosyal medya hesaplarında gördüm.

Afiyet olsun… Yarasın…

Yemeği kim verdi, kimler masraflarını karşıladı? Bunları bilmiyorum. Bilmem de çok önemli değil…

Büyük bir ihtimal yemeği Kozan’daki esnaf odaları Niyazi Göger’in onuruna verdi! Öyle tahmin ediyorum.

Yemekteki bir masanın maliyetine bir gazetenin yıllık abone parası karşılık geliyor. Bu kuş sütü eksik yemek masalarında karınlarını doyuran arkadaşların yönettiği esnaf odası, yerel basına abone olma konusunda yıllık abone bedelini ödeyemeyecek durumda olduklarını ve bütçelerinin buna elvermediğini gerekçe göstererek var olan aboneliklerini iptal ettiler.

Kimseye zorla gazete okutacak değiliz. Öyle de bir derdimiz yok.

Okumadıkları gazetelere, aboneliklerini iptal ettikleri gazetelere ne hikmetse bu odalar basın açıklamalarını, faaliyetlerine ait haberleri de göndererek ‘pişkinlik’ içinde davranmazlar mı?

Alın buradan yakın misali…

Hoş, biz de kendi adımıza gelen bu haberleri çöp sepetine gönderiyoruz.

Demem odur ki, siyasetten güç alarak işgal ettikleri oda başkanlıklarını kendilerince idare ederek basın ile de böyle ortamlara girerek tavır içinde olanları da kamuoyunun bilmesini istiyorum.

Basınla ilgili önemli gün ve haftalarda, etkinliklerde ve çeşitli ziyaretlerde ortaya çıkıp ‘Yerel basın desteklenmelidir’ söylemini de ağızlarından düşürmeyen bu başkanların ifadelerini duyunca, görünce ‘Atma kardeşim…’ diyerek yorumlayarak tepkimizi de dile getiriyoruz.

Yediler, içtiler. Makamın aracı ile gezdiler, tozdular. Yerel gazeteleri okumadılar, okutmadılar. Aynı yerel gazeteler kendi odalarının üyesi, onlardan aidatlarını hem de ‘sizi aidatınızı ödemez iseniz icraya veririz’ tehdidi ile aldılar!

Bunlar yönetici…

Hem de Adana’da yönetici…

Hep diyoruz ya, ‘Adana bir arpa boyu yol alamıyor’ diye…

Nasıl alsın ki…

Böyle yöneticilerimiz olursa…

Son bir merakımı daha dile getirip yazımı noktalamak istiyorum. Bu kadar güzel masalarda karınlarını doyuran arkadaşlar diyorum acaba ‘Üzerine hazmetmek için soda içtiler mi?’

Ne dersiniz?