Bolu’da bir otel… İhtişamıyla göz kamaştıran, günlük 30 bin liraya, 40 bin liraya tatil sattığını söyleyen, kendini lüks diye pazarlayan bir yer. İnsanlar çocuklarını alıyor, sömestr tatili için keyif yapmaya gidiyor. Ama o keyif gecenin bir yarısı, saat 03.30’da cehenneme dönüşüyor. Alevler yükseliyor. Çığlıklar her yeri sarıyor. İnsanlar can havliyle kendilerini pencerelerden aşağı bırakıyor. Kimileri kurtuluyor, kimileri yanarak ölüyor.
76 can. Tam 76 hayat kül oldu o otelde. 51 kişi yaralandı. Peki neden? Çünkü açgözlülük! Çünkü denetimsizlik! Çünkü üç kuruş daha fazla kazanmak için insan hayatını hiçe sayan bir düzen!
DENETİMSİZLİK CİNAYETTİR
Hadi elektrik panosu arızalandı, hadi yangın çıktı… Peki yangın merdiveni neden işe yaramadı? Çünkü o yangın merdiveni bile iddalara göre ahşaptan yapılmış! Bir yangın düşünün, sizi kurtarması gereken yol alev alıyor. Merdiveni dışarı yapmamışlar, görüntü bozulmasın diye. O lüks otelin “silueti” zarar görmesin diye!
Belediye Başkanı çıkıp diyor ki: “Bu bizimle alakalı değil.” Yahu sen değil de kim alakalı? Sen bu otelin imarını onaylamadın mı? Ruhsatı sen vermedin mi? Denetlemedin, izole etmedin. Yangın çıktığında itfaiyen nerede? İnsanlar cayır cayır yanarken senin açıklaman ne? “Biz ilgilenmiyoruz!”
SÜLEYMANCILAR YURDUNDAN BU YANA…
2016’da Aladağ’da Süleymancılara ait bir öğrenci yurdu yandı. 11 çocuk ve bir bakıcı feci şekilde can verdi. Elektrik panosu dediler, ahşap bina dediler, kilitli yangın merdiveni dediler. Peki ders aldık mı? Tabii ki hayır! Aradan geçen yıllara rağmen aynı senaryoyu izliyoruz.
Yangın izolasyonu? Yok. Denetim? Yok. Tedbir? Tabii ki yok! Sadece yanan binalar, yiten canlar ve geride kalan ailelerin gözyaşları var.
PARA UĞRUNA İNSAN HAYATI
Otel sahibi ne diyor? “Bizim de ailemizden kayıplar var, çok üzgünüz.” Kusura bakmayın ama bu ne demek? Bu sözler yetmez! İnsanların ölümüne neden olan bir sistem kurmuşsunuz, üç kuruş daha fazla kazanmak için insanları diri diri yaktırmışsınız. Bunun bedeli birkaç gözyaşı dökmek olamaz!
ARTIK YETER!
Cumhurbaşkanı, bakanlıklar, savcılar, hakimler harekete geçmeli. Bu ülkede bir daha ahşap binalar böyle denetimsiz yapılmamalı. Yangın izolasyonu zorunlu hale getirilmeli. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı! Yoksa her kış tatilinde yeni felaketlere uyanmaya devam ederiz.
O 76 can unutulmayacak. Ama biz unutursak, yeni yangınlar çıkacak. Ve unutmayın, bu yangınların suçlusu sadece alevler değil; göz göre göre gelen felaketlere göz yuman herkes. Yazıklar olsun!