Özcan ALADAĞ

Tarih: 08.10.2024 10:55

BELEDİYE BAŞKANLARI PARAMIZI İÇ EDİYORLAR!

Facebook Twitter Linked-in

Yetki verip o koltuğa oturmalarına izin verdiğimiz belediye başkanlarının halkın parasını nasıl iç ettiklerini bugün siz kıymetli okuyucularımıza örnekleriyle izah ederek bu konudaki görüşümü dile getirmek istiyorum.

Evet, belediye başkanları kendi dönemlerinde hayata geçirdikleri bazı uygulamaların verimliliğini hesaplamadan karar alıp hizmete sundukları projeleriyle belediyeyi zarara uğratıyorlar.

Bu zararı ise kendileri karşılayamayarak tamamen halkın ödediği vergilerle ve Hükümetin gönderdiği para ile ‘SİNEYE ÇEKİYORLAR’!

Bu ortaya koyduğum önemli olduğunu düşündüğüm konuyu örneklendirerek iddiamı ete kemiğe büründürmek istiyorum.

Hafızanızı yoklayın lütfen. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı iken Aytaç Durak’ın yaptırdığı YONCA KÖPRÜ KAVŞAĞI, yapılıp yıkılmadı mı?

Yıkılma gerekçesi neydi? Hilkat garibesi olmasıydı.

Seyhan Belediyesi’nin önünde katlı bir otopark vardı. Bu otoparkı dönemin belediye başkanı olan Zeydan Karalar yaptırdı. O tarihte 1 milyon liraya mal olmuştu. Katlı otoparkı Seyhan halkı kullanmadı. Otoparktan araç düştü. Velhasıl Akif Akay döneminde satıldı. Hem de hurda fiyatına…

Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, karpuzdan reçel imalatı yapmak adına tesis kurdu. Reçel üretimi yapılmaya başlanıldı. Sonrasında Fatih Kocaispir döneminde tesisin kapısına kilit vuruldu.

Yine Galeria İş Merkezi’ni düşünün. Selahattin Çolak döneminde yapıldığı için Aytaç Durak tarafından atıl duruma bırakıldı. Bugün dahi belediye başkanlarının dönüp yüzüne bakmadığı bina halinde işlevinden uzak verimsiz hizmetini sürdürüyor.

Demem odur ki, bir yapıyor, diğeri onun yaptığını atıl duruma bırakıyor. Böylelikle milyonlar çöpe gidiyor.

Buna benzer örnekleri çoğaltabiliriz. Hal böyle olunca olan da o şehrin halkının ödediği paralara oluyor. Belediye başkanları rahatlar!

Önceki gün belediyeleri yakından tanıyan bir arkadaş ile kısa bir sohbetim oldu. Bana kullandığı ifade aynen şu cümlelerden oluştu. “İnanmazsın ağabey, belediyelere bir fatura kesiliyor. Aklın almayacak şekilde! Verilen hizmetin karşılığından kat kat fazla faturalar kesiliyor!”

Hayretler içine düştüm. Bu ön bilginin akabinde nasıl bir bilgi vereceğini merak ederek konunun ayrıntılarına girdim. Daha ileriye gitmeyerek sanırım söylediğine pişman oldu!

Ümit ederim ki, yukarıda verdiğim örneklerden uzak bu dönemde yanlışlıklar yaşanmaz…

Yavuzlar Mahallesi’ne uzanan halk arasındaki Sinan Gül Köprüsü diye bilinen köprüyü akıl edenlere, inşaata başlayıp yarıda bırakanlara, önce bu köprü iş yapmaz diyerek karşı çıkıp sonra yapmaya karar verenlere de söyleyecek sözüm var elbette.

Onu söyleyeyim de içimizde kalmasın…

‘Damlaya damlaya parayı halktan topluyorsunuz. Gereksiz yere savuruyorsunuz’


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —