HÜSEYİN ERCİYES


Benden ne olur?

Bugün sizler ile paylaşacağım gerçekleri yaklaşık 5 yıl öncede bu köşeden paylaşmıştım.


Bugün sizler ile paylaşacağım gerçekleri yaklaşık 5 yıl öncede bu köşeden paylaşmıştım. 5 yıl önce yazdığım kelimelerin bire bir aynısını yazamasam da amacım

 aynı belirtmek isterim.

5 yıl önce kapımı çalan sözde Kozanlı hemşerimiz “Hüseyin bana bir bak bende ne görüyorsun. Benden ne olur?” sorusu üzerine, kendisinden ne olacağını kısaca anlatmıştım.

Senden ne mi olur?

Senden istiflediğin paraların faizlerini 5 yılda bir yiyen sözde siyaset adamı olur.

Senden ne mi olur? 

Senden sahilde sessiz sedasız viskisini yudumlayan, haftada bir bizim oralarda ne var  ne yok dedikodusuna kulak kabartan adam olur.

Senden ne mi olur?

 Cenaze, düğün bilmeyen bu şehrin gecesinden haberdar olmayan Ankara genel merkeze sürekli ışık yansıtan farklı bölge siyasetçilerinin uyguladığı siyasi yolları kopyalayan iyi bir kopyacı olur.

Benden ne olur? Sorusu karşısında yukarıda yazdığım gerçekleri yüzüne söyleme imkanım olmuştu. 

Aradan yaklaşık olarak 5 yıl geçti. Her 5 yılda bir defa Kozanlı olduğunu hatırlayan sözde Kozanlı hemşerimiz kolları yine sıvamış. 

Bu dönem için henüz yüz yüze gelme imkanımız olmadı. 

5 yıl öncesini hatırlıyorsa, bir araya geleceğimizi çok sanmıyorum. 

Şayet olurda bir araya gelir isek, inşallah  5 yıl aradan sonra “ Hüseyin benden ne olur?” sorusunu sormaz. Sorduğu an kendisinden bu memlekete yılda 1 defa gelip giden, yaşadığı şehirde yüksek sosyetenin temsilcileri arasına giren, vur patlasın çal oynasın hayatının merkezinde olabilecek adam olacağını söylemekten geri duramayacağımı şimdiden ifade etmek isterim.

Bu kent, bu şehir, bu memleket bu ve bunun gibi ne insanları nede zihinleri hak ediyor. Bu kentin hak ettiklerini veren veya verme adına mücadele gösteren, insanları ve beyinleri hak ediyor.

Milletvekilliği seçimleri yüzünü göstermeye başladığı şu günlerde 

5 yılda bir defa kodaman olduklarını gördüğümüz iş adamları, siyasi partilerin yardım isteklerinin önüne geçme adına sahnedeki yerlerini alacaklar.

Oturduğu koltuğun gideceğinden veya bir üst koltuğa geçme planları yapan koltuk sahipleri de iktidar olacağına inandıkları partilerin kapılarını aşındıracaklar.

Takım elbisenin altında çevirdikleri dalaverelerin üstünü açtırmak istemeyenlerde bu sahneden geri durmayacaklardır.

Kısaca, vilayetlik hakkının iadesini savunabilen bir aday yine bu dönemde sahnelerde olmayacak veya olamayacak. 

Son söz;

Bakın! Şuan bu memleketten genç, idealist, pırıl pırıl bir beyin yok ediliyor.