SEHER SOLMUŞGÜL


BİRGÜN BİZLERDE GEÇMİŞ OLACAĞIZ

Dünyada herşeyin bir sonu vardır.


Dünyada herşeyin bir sonu vardır. Acının da mutluluğunda, hüzünlerimiz, sevinçlerimiz  ve beraberinde birçok duygularımız. Bunların hepsi birbirini kovalayan bir bütün gibi.  Yaşanan her ne ise ilelebet sürmüyor. Bir gün sabaha çok mutlu uyanırken diğer gün çok üzgün uyanıyoruz çünkü hayat durağan değil sürekli akıyor ve bu zaman dilimi içinde gerçekleşmesi gereken herşey vakti geldiğinde gerçekleşiveriyor. Hayata baktığımızda bugünler dünde kalıveriyor. O zaman diyorum kendime bir gün yaşanmışlıklarıyla dünde kalıveriyorsa ömür de böyle değil bir bakmışız var bir bakmışız yok sonradan adı geçmiş oluyor...
Geçmiş, şimdi ve gelecek zaman içerisinde olanları; düşünceler, eylemler ve özel anlar gibi bireyin kişisel yaşantısını etkileyen her şey olarak da düşünebiliriz ama geçmiş, şimdi ve gelecek zaman algıları insan için yaşantıyı bütünleyen özelliklerden bir tanesi olarak değerlendirilir. Çünkü insanın hem kendi içindeki kişisel yaşantısı hem de dış dünyayla kurduğu etkileşim zamansallık süreci içinde gelişir. Hani dedim ya acı da mutluluk da yada diğer duygular birbirini kovalayan bir bütün gibi. Bütün kavramlar zamanın bir figuranı aslında. Zaman "burada olanlar tamamen aldatıcıdır ve insanların kendilerini zayıf hissettiği zamanlarda daha çok geçmişleriyle ilgili duygularını sakladıkları"süreçtir.
Geçmişte elde ettiğimiz başarıları sürekli düşünüp bunlarla sürekli ve zaman alıcı bir şekilde ilgilenmek yeni hayatımızda başarabileceğimiz çoğu şeyi engelleyebilir. Aynı zamanda geçmişte olan kötü bir anıyla ilgili çözülemeyen noktaları çok fazla düşünmek de şimdiki anı kaçırmamıza yol açacaktır.Takılı kalmamak lazım ne yaşananlara nede yaşayacaklarımıza. Birgün onlarda geçmiş olacak.... Bizlerde birgün mutlaka geçmiş olacağız  belki iyi hatırlanır belki de kötü bir şekilde hafızalara kazınırız kim bilir hepimiz yaşayarak göreceğiz. Umarım bizler iyi hatırlananlardan oluruz...