Kilo aldığınızda, siz karın bölgenizden şikayetçiyken, bir arkadaşınız kalçalarının büyüdüğünü söyleyebilir. Herkesin yağ hücrelerinin yeri ve sayısı farklıdır. Bunda, genetik faktör ve ergenlik dönemi de etkilidir. Çünkü obezite ve fazla beslenme durumunda, yağ hücrelerinin ya hacmi genişler ya da sayısı artar. Çocukluk ve ergenlikte, büyüme ve gelişme çağında yağ hücrelerinin sayısı artar. Yetişkinlikteyse, o dönemde altyapısı oluşturulmuş yağ hücrelerinin hacmi genişler.
Şişmanlık. fiziksel
olarak genellikle iki tipte gelişir: Elma ve armut. İnce bel ve geniş kalçalı tipe, armut tipi denir. Göbek çevresinin genişliğiyle oluşan şişmanlıksa, elma tipidir. Armut tipine sahip olanlar, elma tipine nazaran daha şanslıdır çünkü yağ hücrelerinin kalça ve üst bacakta birikmesi, göbekte birikmesinden daha iyidir.
Elma tipi şişmanlık, kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, karaciğer yağlanması ve diyabet hastalığı riskini de arttıran bir sürece yol açar.
Biriktiği yer de önemli
Hepimizin bildiği gibi, aynı kilo veya vücut kitle indeksi´ne (BKİ) sahip olan insanlar; yağ oranları farklıysa çok farklı görüntüye ve hastalık risklerine sahip olabiliyorlar. Ayrıca, vücut kompozisyonu erkekler ve kadınlar arasında değişir; kadınlarda yağ oranı daha yüksekken, erkeklerde kas kitlesi daha belirgindir.
Kuzey Amerika Radyoloji Derneği´nin (RSNA) yıllık toplantısında sunulan yeni bir araştırmaya göre, vücudunuzdaki yağ miktarı değil, depolandığı yer önemli. Bu; kalp krizi, inme ve şeker hastalığı riskinizi arttırabilir. Çalışmada, kilolu ve obez kadın ile erkeklerde, kardiyometabolik risk ve yağ dağılımı arasındaki ilişkiye bakıldı. Araştırma için ortalama 37 yaşlarında, fazla kilolu ve obez 200 bireyle çalışıldı.
200 kişinin 109´u kadın, 91´i erkekti. Kadınlar ve erkekler benzer yaşta ve BKİ´delerdi. Katılımcılar gece boyunca aç kaldıktan sonra, vücut bileşimleri ölçüldü.
Sonuçlar, kadınların erkeklere kıyasla daha yüksek bir yağ yüzdesi, cilt altı yağ ve daha düşük kas kütlesine sahip olduğunu gösterdi. Bununla birlikte, erkeklerin iç organlarının çevresinde ve karınlarında bulunan yağ oranının, daha yüksek olduğu gözlendi.
Obez erkeklerde kardiyometabolik hastalıklar için risk faktörü olan bölgesel yağlanmanın kadınlara göre daha yüksek olduğu bulundu. Ama buna rağmen erkeklerin kardiyometabolik sağlık için koruyucu olan daha yüksek kas ve yağsız kütlesi vardı.
Kadınlar ile karşılaştırıldığında erkekler, genelde daha yüksek kardiyometabolik risk ölçümlerine sahipti. Ancak bölgesel yağ, erkeklerde kardiyometabolik riskle anlamlı bir ilişki göstermedi. Kadınlarda bulunan bölgesel yağ, kardiyometabolik risk ölçümleriyle güçlü bir şekilde ilişkiliydi.
Sonuçlar kadın ve erkeklerde farklı olsa da, karın bölgesi yağlanma, kalp hastalıkları, inme ve diyabet riskini arttırabiliyor. Bu konunun farkına varmak ve takipte olmak çok önemli.
Karın bölgesi yağlanmasını azaltmak için
Elbette karın bölgesi yağlarınızı eriten tek bir mucizevi besin yok. Ama bazı gıdalar, karın bölgesi yağlarıyla savaşmanıza yardımcı olabilir. Baklagiller, yağ yakımını destekler ve sindirimi düzenler. Süt ve süt ürünleri tüketimi daha uzun süre tokluk hissi sağlar, kas yapımını ve yağ yakımını destek verir. Özellikle bel çevresindeki yağlanmanın en büyük düşmanlarından biri olan yoğurt, içeriğindeki probiyotik bakterilerle bağırsaklara dosttur ve sindirim sistemini rahatlatır.
Aynı zamanda kalsiyum içeriği ile vücuttaki fazla yağlarla savaşır. Yulaf kepeği, enerjiyi arttırır, LDL kolesterolü düşürür, kan şekerini dengeler, bağırsak sistemini düzenler ve düz bir karın için faydalıdır. Yumurtayla beslenenler, daha uzun süreli tokluk sayesinde form tutuyor. Aynı zamanda kaliteli proteinle yağlarınızı yakacak kasları da besler. Yeşil çay içerdiği antioksidanlarla yağların yakımını destekler. Bol limon, tarçın ve taze naneyle içmenizi tavsiye ederim. Egzersizi de ihmal etmeyin?
