Kurtuluş KILINÇ


BU BİR İHBARDIR

Adana’nın neredeyse her yerinde içler acısı bir durum var. İlçe ayrımı yapmadan yazıyorum Adana’nın kısmen kuzey bölümü hariç her yerinde müthiş bir başıboşluk söz konusu.


Adana’nın neredeyse her yerinde içler acısı bir durum var. İlçe ayrımı yapmadan yazıyorum Adana’nın kısmen kuzey bölümü hariç her yerinde müthiş bir başıboşluk söz konusu.

Bu başıboşluğun en büyük sorumlusu da elbette belediyeler. Büyükşehir ile ilçe belediyeleri arasında bir anlaşmazlık varsa bundan en çok vatandaş etkileniyor.

Bir de şöyle bir sorun var; Aslında kanunda hepsi açık bir şekilde belirtildiği halde hangi bölge kimin sorumluluğunda belediye çalışanları bile bilmiyor. Bu kargaşa daha büyük kaos yaşanmasına da neden oluyor.

Hemen somut bir örnek vereyim; Adana’yı ortadan adeta ikiye bölen tren yolunun geçtiği mahallelerde rayların iki tarafında yer alan geniş caddeler hangi belediyeye ait? İlçe belediyelerine mi Adana Büyükşehir Belediyesi’ne mi? Sorun, gerçekten belediye çalışanlarının çoğu bilmez.

Bu bölgelerden hiç geçtiniz mi yada en son ne zaman geçtiniz bilmiyorum ama ben size bu yollardaki garabetleri tek tek anlatacağım.

Her biri aslında şehrimiz için bir yürek yarası ama önce en tuhafından başlayayım;

Genellikle Adana Büyükşehir Belediyesi'ne ait otobüslerin tamirinin yapıldığı bir tamirhanede Adana Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’ne ait üç adet tabut var. Gerçekten bir iş yerinde tabut var. Hem de üç tane ve Büyükşehir’e ait. Uzun zamandır dikkatimi çekiyor ama anlam veremiyorum nedenine. Bir araç bakım ve tamir atölyesinde belediyeye ait tabutların ne işe yarar?

Geçelim şimdi asıl skandallara.

Yol boyunca mesela RAY Sokak, 48045. 48056, 48002, üzerine bir bakın. Yolu kendi iş yeri gibi kullanmak için çevirenleri mi ararsınız, çit çekeni mi, beton döküp üzerine konteyner koyanı mı?

Bu söylediklerim sadece yukarıda yazdığım bölümlerle sınırlı da değil maalesef. Yeşiloba’dan tutun da Organize Sanayi Bölgesi’ne kadar tren raylarının olduğu alanlara bakın. Bu bölgedeki yol kenarlarını bir gözden geçirin ne demek istediğimi çok daha iyi anlarsınız.

Bir de bu bölgelerle ilgili bakımsızlık öyle had safhaya çıkmış durumda ki bırakın göze hoş görünmemesini, kötü koku yaymasını saçtığı hastalığı düşündüğünüzde bile durumun vahameti ortaya çıkıyor.

Hani, göze hoş görünmek için bazı nüfusu çok olan bölgelerde bu sene yaptıkları kaldırımları önümüzdeki sene kaldırıp bir daha yapıyor ya bazı belediyeler en azından oralardan kaldırdıkları taşları bahsettiğim yerlerdeki alanlarda kullansalar inanın çok hayır duası alırlar.

Buradan başta Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Zeydan Karalar’a, Seyhan Belediye Başkanı Sayın Akif Kemal Akay’a, Yüreğir Belediye Başkanı Sayın Fatih Mehmet Kocaispir’e sesleniyorum; Kıymetli başkanlarım bu bölgede yaşayan insanlar da bu ülkenin vatandaşı ve sizlere oy veriyorlar. Asgari temizlik ve nizamı onlar da hak ediyor.

Lütfen bu yazımı bir ihbar kabul edin ve o bölgede yaşayan insanlara değer verdiğinizi gösterin.

KİMLER KİMLERLE BERABER?

Pazartesi günkü yazımda Ceyhan ve Yumurtalık’a dikkat çekmiş ve herkes merkeze odaklanmışken asıl işin kırsalda döndüğünü ifade etmiş ancak özellikle enerji bölgesi olması nedeniyle dikkatleri Ceyhan ve Yumurtalık’ın üzerine çekmiştim.

Yazının yayınlandığı sabah haber merkezlerine öyle bilgiler düştü ki eğer operasyonların devamı gelirse yazdıklarımdaki haklılık payının ne denli yüksek olduğu bir kez daha ortaya çıkacak.

Meselenin siyasi olduğunu asla düşünmeyin zira öyle girift bir çark kurulmuş ki kim kiminle beraber iş çeviriyor duysanız şaşırır kalırsınız. Basın önünde birbirine laf atan insanların perde gerisinde ne üçkâğıtlar çevirdiğini pek yakında bu köşeden okuyabilirsiniz.

Yazı yayınlandıktan sonra çok yeni ve dehşet bilgilere de ulaştım. Bu bilgileri belgeye çevirdiğimde elbette ki yazacağım ve o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Biraz daha sabır.