Türk insanı her açıdan derin bir umutsuzluğa kapılmaya başladı. Bu büyük bir tehlike olsa gerekir. Bunun için acilen önlemlerin alınması gerekir diye düşünüyorum.
Ekonomik rahatsızlık umutsuzluğun temel sebebidir. Bu anlamda ekonominin acilen düzeltilmesi lazım diye düşünüyorum.
Son günlerin gündem konusu olan iki önemli gelişmeden söz edeceğim bugün okuyucularıma. Doğum oranının hızla azalması ve yurt dışına göçlerin artması…
Yetkililer açıklıyor. TÜİK verilerine göre, doğurganlık hızı son 22 yılda 2,38’den 1,51’e düştü.
Sığınmacıların doğurganlık hızının 5,3 olduğu dikkate alınırsa, yakın gelecekte Türkiye’nin demografik yapısı çok değişecek gibi gözüküyor.
Evlilik yaşının 30’lara çıkmasını sakıncalı bulan Diyanet İşleri Başkanının genç evlilik ve doğurganlığın arttırılmasını öneriyor.
TÜİK’e göre 2023 yılında Türkiye’den yurtdışına göç eden Türk vatandaşı sayısı önceki yıla göre yüzde 108 oranında artışla 291 bin 377’ye yükselmiş.
Geçen yıl Türkiye’de ikamet eden 424 bin 202 yabancı uyruklu da göç etmiş.
Göç edenlerin yüzde 27,5’i 20-29 yaş aralığında, diğer tartışmayla bağ kuracak olursak evlilik yaşındaki gençler.
Rakamlara baktığımızda ortada bir tehlikenin olduğu gözlemleniyor. Doğurganlık azalıyor, göç artıyor. Ekonomik sıkıntılar ise bir türlü çözülemiyor. İnsanlar mutsuz. İnsanlar eziliyor. Buna acilen bir çözümün bulunması gerekiyor.
Siz insanlara doğurganlık oranını artırın diye çağrıda bulunursanız o insanlarda dönüp size ‘Doğurduğum çocuğa kim bakacak? Ben zaten kıt kanaat geçiniyorum’ diyecektir. O zaman sizin o insanlara verecek yanıtınız olamaz.
Nitekim de öyle oluyor.
Siyaset çözüm üretemiyor. Bu atmosferin böyle devam etmesi mümkün değil. Acilen ekonominin düzeltilmesi gerekiyor.
AK Parti Hükümetinin ilk iktidara geldiğinde düzeltmeye talip olup düzelttiği eylemleri görünce insanlar mutlu oluyor, her defasında AK Parti’ye destek veriyordu. Bugün gelinen nokta ise tam tersi oluyor. İnsanlar desteğini geri çekiyor.
Bunun farkına varılması lazım.
Lafla teşvik olmuyor maalesef…