Özcan ALADAĞ


DÂHİLİK VE SAMİMİYET TESTİ

Belediye başkanı olup belediyeyi yönetmek için dahi olmaya gerek var mı? Yok mu? Bu sorunun yanıtı gelin birlikte verelim.


Belediye başkanı olup belediyeyi yönetmek için dahi olmaya gerek var mı? Yok mu? Bu sorunun yanıtı gelin birlikte verelim.

İlim ve irfan gören bir insan için yönetmek bazen kolay olabilir, bazen de çok zor olabiliyor. Bunun örneklerini hep yaşayıp geldik öteden beridir. Adı üzerinde yönetmek sanatı…

Herkes beceremiyor.

Belediye başkanı olup belediyeyi yönetmek için dahi olmaya gerek olmayabilir ama bilgili, konulara hâkim, insan sarrafı olarak iyi bir yönetim şekli de ortaya koymak gerekir. Yoksa dizginleri başkaları kapar elinizden.

Belediye başkanı seçilirsiniz başkanlığı başkaları yapar. Tıpkı Ahmet Ünal’ın Yüreğir Belediye Başkanlığı yapar iken asıl başkanın başkası olduğu gibi…

Belediye başkanı seçilirsiniz, konuya hâkim olmazsınız. Önünüze ne getirilir ise onunla yetinip hizmet yapmaya çalışırsınız. O vakitte başarısızlık ile anılıp bir sonraki dönemde ortalıkta gözükmezsiniz.

Belediye başkanı olursunuz. Bürokrasiden gelirsiniz, her şeyi yasal ve emir komuta zinciri içinde yapmaya çalışırsınız. Hizmetinizi pazarlayamazsınız. Sonra da başkanlık koltuğundan olursunuz.

Daha çok örnekler ve açılımlar yaparak dâhilik ve samimiyet testi üzerine düşüncelerimizi aktarabiliriz.

Son günlerde Seyhan Belediyesi’nde dâhilik ve belediyeyi yönetme şekli üzerinde bir tartışma yaşanıyor. Her insanın bir yönetim anlayışı vardır. İnsanlar birbirine benzemezler ve yönetim şekilleri de apayrıdır.

Uzağa gitmeden yakın tarihte 30 yıllık maziye bakarak Selahattin Çolak, Aytaç Durak, Zihni Aldırmaz, Hüseyin Sözlü ve Zeydan Karalar isimlerini mukayese ederek nasıl bir belediye başkanlığı yaptıklarını gözünüz önüne getirip karşılaştırın. Her belediye başkanının kendine has bir yönetim anlayışı vardı değil mi?

Seyhan içinde bu geçerli elbette. Yalçın Akyol, Ahmet Cevdet Yağ, Yıldıray Arıkan, Azim Öztürk, Zeydan Karalar ve Akif Akay. Bu isimlerin de yönetim şekilleri farklıydı.

Elbette hiç birisi dahi değildi ama her birinin kendine göre ayrı meziyetleri vardı. Bir belediye meclis üyesi arkadaş, meclis kürsüsünden ‘Belediye başkanı olmak için dahi olmaya gerek yok’ diye başlayan cümleler kurarak belediye yönetimini eleştirdi.

Elbette dahi olmaya gerek yok ama hizmet edebilme kabiliyeti, kapasitesi olmak zorunda olan belediye başkanının dirayetli olması, boyunduruk altına girmemesi, iş ve ihale bekleyenlere teslim olmaması, belediyenin imkânlarını partisinin hizmetine sunup israf etmemesi, mali açıdan belediyeye zarar verecek iş ve işlemler yapmaması gerekiyor en azından.

Akif Akay Beyin yönetim şeklinden özellikle rahatsızlık duyan meclis üyeleri ile görüştüğümde bilgi ve belgeye ulaşmakta zorluk çektiklerini ve kendilerinin eleştirilerine, tenkitlerine, ortaya koydukları bilgi ve belgelere itibar edilerek hareket edilmediğine bozuluyorlar. Bundan duydukları rahatsızlıkları da meclis kürsüsünden dile getirdiklerinde o gün konuştuklarının orada kaldığına işaret ediyorlar.

Belediyenin arsalarından haberdar olmadıklarını ortaya koyan bu meclis üyesi arkadaşın ifadeleri aslında son dönemde yaşanan Büyükşehir ile Seyhan’ın arsa konusunda içine düştükleri durumdan kaynaklanıyor sanıyorum. Ortada bir arsa var. Büyükşehir benim diyor, Seyhan ise ‘hayır benim’ diyor. Arsayı Büyükşehir satıyor. Seyhan müdahil oluyor. Karma karışık işler sizin anlayacağınız.

Meclis üyesinin ifadesi aslında bu tür yanlışlığın olmaması adına yapılan açıklamalar.

Elbette belediye başkanı ilçesinin tüm kalemlerine varana değin belediyenin kaynaklarını bilemez. Orada görev yapan bürokratları ona yol gösterip bilgi vermek durumunda olmalıdır. Sanırım Seyhan’da bu anlamda eksiklikler var.

İşin özüne gelecek olursak belediye başkanı olmak için dahi olmaya gerek yok ama belediye başkanını da her konuda bir kenara hapsedip suçlamanın da anlamı yok bence. Parti politikası gereğince muhalefet yapılabilir. Buna katılırım.

Lakin bütün sorumluluğu da belediye başkanına bırakıp günah keçisi yapmanın hiç ama hiç anlamı yok diye düşünüyorum.

Son olarak Büyükşehir Belediyesi ile Seyhan Belediyesi’nin arasını geren şu arsa satışı ile ilgili olarak iki belediyeden birisinin yazılı açıklama yaparak arsa konusunu kamuoyuna anlatması, izah etmesi gerekiyor.

Yoksa bu iş daha çok su götüreceğe benziyor.

Benden söylemesi…

Bugün dâhilik tartışılır, yarın ise ‘hırsızlık’ konusu gündeme gelir. Sakın ağzımızı ve huzurumuzu bozmayalım. Ortalıktaki yanlışlığı da bir şekilde çözelim diye düşünenlerdenim.