Dondurucu soğuklar şu an sadece buğdaya yarıyor gibi gözükse de aslında tüm bitkiler için yararlıdır. En basitinden yazın dikkat ettiyseniz özellikle ayçiçeği üreticileri için söylüyorum; sülükten başımızı alamadık. Bizim bahçede bulunan kazlar yemekten bıktı sülükleri, sülükler üremekten bıkmadı. Şimdilerde bakın sülükten eser yok. Ya diğer böcekler, mesela Akdeniz sineği, kurt, pas ve unlu bit gibi hastalıklar soğuğun etkisiyle çok fazla üreyemedi görülüyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Bir çok ilaçtan daha fazla tasarruf ediyoruz. Buğdayda, mısırda, ayçiçeğinde ve narenciye de etkisini ilerleyen günlerde çok çok fazla göreceğiz. Etkisini bir anda görmek mümkün değil sadece şu an için üremelerini kontrol edebiliyoruz ve üreyemediklerini hatta böcek ölümlerini gözlemliyoruz. Sizde biliyorsunuz ki -6 dereceleri gördük kozan halkı olarak. -6 derece demek kırılma noktasıdır. Gerek insan, gerek tabiat için bilmemiz gerekenleri biraz açayım. Öncelikle bahçe kenarında korkudan ve haklı olarak lastik, sap, odun ve saman yakan çiftçilerimize hatırlatmak istediğim şey gece 1-2-3 sularında don vurur. Dikkat edin hava kurur ve duman direkt olarak yukarı çıkar ve sadece çevresi etkilenir yani bir arka veya iki arkadaki ağaçlar yaktığınız ateşten etkilenmez. Çünkü hava akımı durur ve sıcaklığı diğer taraflara veremez. Böyle durumlarda damlamanızda su varsa suyu çalıştırmayı öneririm ama kesinlik ifade etmiyor. Bu konuda araştırmalar var ama kesin bir sonuç yok en azından Tarım Bakanlığı’nın açıkladığı bir açıklama yok. Haberleri takip ediyorsanız narenciye fiyatları bahçelerde 25 kuruş, marketlerde 2,5 – 3 TL. Şimdi bu işleri bir takip edersek çiftçilerimiz sabaha kadar nöbet tutacak 25 kuruşa satacak sıcak evlerinde oturan aracılar keyfi yeterde gelip alırsa yanlışlıkla birde satarsa marketten tüketici 3 TL’ye alacaktır. Bu işte çok büyük yanlışlık var. Soğuğu yiyen biz çiftçiler az parayı alan da biziz. Ben her şeyimden fedakarlık yapacağım evimden, işimden, eşimden, uykumdan v.b. Üstüne de para kazanamayacağım. Lanet olsun bundan adi işe. Bu kadar fark olur mu insanları izliyoruz, bakıyoruz televizyonlarda ne diyorlar: Tasarruflu yemeye çalışıyoruz. Kim olsa tasarruflu yer. Ben olsam bende aynısı yaparım. 3 TL olur mu arkadaş Çanakkale’den Muğla’ya, Muğla’dan Hatay’a her yer narenciye bahçesi. Buna ek olarak Karadeniz. İhtiyaç fazlası oldukça net ve artık ekilmemelidir. Ekildiği zaman denge bozuluyor, tarla ziraatı yapan bahçeye yöneliyor, bu seferde bahçe ziraatı yapan çiftçilerimiz ucuza mal satıyor, tarla ziraatı yapan çiftçilerimiz de umduğunu bulamıyor. Birde üstüne don eklenince insan yaptığı işten zevk almıyor. Yalnız burada don kötüdür diye anlaşılmasın, hayatta her şeye ihtiyaç olduğu gibi dona, kara ve soğuk havaya da ihtiyacımız vardır. Kaldı ki soğuk havalar olmadığı zamanı yani geçen seneyi hatırlayın ağaçların çoğu uyumadı bile! Uyumayan insan nasıl sağlıksız ise uyumayan ağaçta sağlıksız ve dayanıksız olur. Hastalık isterse dış etmenlerde en az seviyelerde bile olsa ağaç ve bitkiler bundan etkilenir.
Soğuğu iyice araştıralım, faydası nedir, bize ne fayda sağlar? Bunlar gerçekten önemli gelişmelerdir. En azından bir soğukla karşılaştığımızla ne yapmamız gerektiğini biliriz. Sıcakta aynı şekilde önemlidir. Karın hiç mi faydası yok, karın altında buğday besleniyormu? Kar buğdayı besliyor mu? Ya da koruyor mu etkileyen faktörler nelerdir? Göller bölgesi ile ovanın buğdayı arasındaki farklar nelerdir? Kar yiyen buğdayla yemeyen buğday arasındaki farklar nelerdir. Kendi kendimize sorulacak soru çoktur. Buradan ben sadece temel bilgiler verebilirim, diğer insanlar ne yapıyor çıkıp dışarı en azından Adana bölgesi veya Hatay bölgesi neyle mücadele ediyor öğrenmek bilmek gerekir diye düşünüyorum.
Ayrıca buğdayda ot ilacını çok iyi öğrendik Kozan çiftçileri olarak ama nedense çoğu insan mantar ilacını atmıyor. Mantar ilacını önceden atmazsanız ileride mantarı bitiremezsiniz sadece durdurursunuz yani veriminiz etkilenir. Unutmadan yaptığınız işi özellikle tarımda; severek, bilerek yapmamız gerekir. Zaten para etmiyor mantığıyla yola çıkarsak hiçbir başarı elde edemeyiz. Akıttığınız terin hakkını almanız dileğimle!
