Faruk YİĞENOĞLU


ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM

Çok eski zamanlardan kalmış deyimlerden biridir.Eskiden insanlar çocuklarını okula veya zanaatkara bırakırken daha iyi eğitim alması,disiplinli şekilde olması için söylenen kelimedir.


Çok eski zamanlardan kalmış deyimlerden biridir.Eskiden insanlar çocuklarını okula veya zanaatkara bırakırken daha iyi eğitim alması,disiplinli şekilde olması için söylenen kelimedir.

Gecmisten bugüne çok ağır gibi gelse de kulağa aslında nasıl yerli yerinde aşırıya kaçılmadan, kendi iradesini söyleyecek istek ve dileklerini dile getirebilecek bir nesil yetiştirmekte kullanılan bir deyimdi.

 

Peki bu zamana gelecek olursak Z kuşağı olarak adlandırılan yenilere böyle davranabilmek mümkün mü? Tabiki hayır.

İşte biz geçmişten günümüze gerek tarihi gerek islami gerekse de aile yeni nesil yetiştirmekte zorlanıyoruz. Kuşaktan kuşağa aktarılan bilgilerin hepsini gelenek ve görenekleri doğru şekilde aktaramıyoruz. Sebebi çok basit zaman artık böyle kelimeleri yutuyor devre dışı bırakıyor.

Bizler daha kapsamlı şekilde hazırlanmış olan öğretici donelerle çıkmalıyız ki bilinçli bir nesil yetiştirmek onlara güzel bir gelecek bırakmak bizim borcumuzdur.

 

KULLANMAK: Belli bir amaçla yararlanmak

Bir kimseyi bir hizmette bulundurmak, çalıştırmak.

Bunlar sözlük karşılığı olan bir de halk arasında kullanılan çıkarı olan insanın ya da keyfine düşkün kimsenin çekinmeden, utanmadan, sıkılmadan yaptıkları olay.

Yaklaşımları sadece egolarındaki boşlukları doldurmak için insanlara yaklaşıp seviyormuş, dostmuş, gibi yapıp gerekli ihtiyacı karşıladıktan sonra kendi yoluna devam etmektir. 

Bu tür insanlar başkalarının duygularını önemsemedikleri için kimsenin eni olamamaya mahkumdurlar. Bu nedenle bu davranışlar tamamen kendine güvensizlik ve doyumsuzluğun eseridir.

İşte önemli olan tahammül sınırını zorlamak bir yerde durabilmeyi bilmektir. Karşı tarafın ince bir noktasını bulup oradan faydalanmak ne kadar yakışır. Bir de karşısında ki kişi bilerek çaktırmadan ses çıkarmadan belli bir süre idare eder ama belli bir yere kadar bir zaman sonra dama der hayatından uzaklaştırmaya çalışır.

 

Ne diyordu Mevlana hazretleri:

 

Cömertlik ve yardım etme gibi ol

Şefkat ve merhamette güneş

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabivette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün, ya göründiiğün gibi ol.