Akçakoca Müftüsü’nün Cuma vaazında söyledikleri sözlerden sonra Türkiye ayağa kalktı. Müftü Beyin açığa alınması tepkileri bir nebze de olsa dindirdi ama tartışmaları da sona erdiremedi işin aslında.
Bir müftünün söyleyecek sözleri mi bunlar diye soracak olursanız ‘hayır’ yanıtını veririz. Söylemesi de gevezelik, boşboğazlık, iş bilmezlik ve belki de bilerek isteyerek söyleyerek bir akla hizmet etmektir!
Sebep ne olursa olsun halkı kin ve nefret söylemleri ile böyle ayrıştırmak bir müftüye yakışmaz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın acilen müftüyü açığa alması da doğru olan davranıştır.
Müftü Bey çıkıp ne söyledi? Selanik mübadillerini SABATAİST olarak nitelendirdi.
Bakar mısınız adamın söylediklerine! O müftünün aklından şahsen ben şüphe ederim. Bu ifadeleri söyleyen kişinin de müftü olmasından zul duyarım.
Aslında Akçakoca Müftüsünün söylemlerine karşı en güzel yanıtı Tarihçi Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu vermiş. Türk Tarih Kurumu’nun eski başkanı olarak Halaçoğlu’nun yanıtı her şeyi anlatıyor.
Bakınız Halaçoğlu neler söyledi bu konuda.
“Osmanlı döneminde Selanik vilâyeti, Balkanlarda Türk nüfusunun en yoğun olduğu vilâyettir. %85. Akçakoca müftüsü belli ki, asıl niyetini gizlemek için Selanik mübadillerini Sabataist yaptı.
Yani hedefi Atatürk'tü. Şunu herkes iyice bilsin. Oradan gelenlerin % 99,9’u Türk-Müslüman’dır. Sabataist olarak nitelendirilenler bir elin parmakları kadardır. Sayın müftü. Siz asıl, sizin gibiler yüzünden deizme kayan gençleri düşünün ve kendinize çeki-düzen verin. Bilmediğiniz, kulaktan dolma yetkisiz kişilerin sözlerine göre hareket etmeyin.
Bilginiz olsun. Mübadeleyle gelen 637 bin kişiyi suçladınız. Kul hakkıdır bu. Onlarla ilgi belgeler, tasfiye talepnamesi adı altında Cumhuriyet Arşivi'nde yer almaktadır. Siz onlar oradan ayrılırken "son ezan" hüznünü bilir misiniz? Ama sanmam. Bilseydiniz o konuşmayı yapmazdınız. Bu size bir ders olsun. Bir daha bilmediğiniz konuda konuşmayınız. Evlâd-ı Fatihan'ı incittiniz.”
Türkiye’nin değişik kesimlerinden şiddetli tepkiler gelmesinin yanında iktidar partisinin yetkilileri de böyle bir açıklamayı kabul etmediler. Onlar da yaptıkları açıklamalarla konuya tepki gösterdiler. Aklın yolu bir…
Zaman aralıklı olarak böyle köşeden bucaktan çıkan aklı evveller toplumda bölücülük yaparak kutuplaştırmayı hedefliyorlar. Yaptıklarının da karşılığını bir şekilde alıyorlar Türk toplumundan.
Birilerini müftü yaparken de iyi düşünmek ve karar vermek gerekiyor işin özünde. Burası da ayrı bir tartışma konusu olsun diyelim ve yazımıza nokta koyalım.
Xx
ASFALT ŞANTİYESİ VE KARALAR’IN KARARI
Saimbeyli Belediye Başkanı meclis kürsüsünden 3 ilçeyi ilgilendiren asfalt şantiyesinin ilçesinden kaldırılmasına yönelik alınan kararı eleştirip Başkan Zeydan Karalar’a seslendi.
“Saimbeyli, Tufanbeyli ve Feke’ye hitap eden asfalt şantiyesini ilçemizden kaldırmak istiyormuşsunuz. Bu üç ilçenin Adana’da yaşayan nüfusu 300 bindir. İlçemizdeki asfalt şantiyesi 3 ilçeye hizmet veriyor. Hüseyin Sözlü döneminde yapılan bu şantiyeyi taşımak istediğinizi öğrendik. Bu yanlış karardan dönün. Bu ilçelerin asfalt şantiyesine ihtiyacı var”
Zeydan Karalar bu konuşmayı dinledi ama bir tek kelime etmedi. Yanıt vermedi. Ve direk olarak gündem maddelerine geçerek konuşmayla ilgilenmediğini ortaya koymuş oldu.
Asfalt şantiyesinin Saimbeyli’den taşınmasına yönelik alınan kararın gerekçelerini bilmiyorum kendi adıma. Yapılan bir fizibilite var ise ortada ve varlık sebebi ile belediyeye bir kazanç sağlamıyor ise, bu görevi başka ilçelerdeki şantiyeler vasıtasıyla yapabilme kabiliyeti var ise kaldırılabilir. Bunda bir sıkıntı yok.
Önemli olan Saimbeyli ve diğer iki ilçenin sorunu ortada durmadan sıkıntılarının çözülebilir olmasıdır.
Bu şantiye taşınma işi yakın tarihte sonucunu vereceğe benziyor. Bize de olayları izleyerek okuyucularımıza duyurmak düşüyor.
