Özcan ALADAĞ


FIRINDA TÜRKLER YAKILDI MI?

Dün Kozan’ın Düşman İşgali’nden Kurtuluşunun 101. Yıldönümüydü. “Cenabı Allah bir daha böyle kötü günleri yaşatmasın ve topraklarımızı düşman işgaline uğratmasın” diyerek Kurtuluş Bayramı’nı bir kez daha kutluyorum.


Dün Kozan’ın Düşman İşgali’nden Kurtuluşunun 101. Yıldönümüydü. “Cenabı Allah bir daha böyle kötü günleri yaşatmasın ve topraklarımızı düşman işgaline uğratmasın” diyerek Kurtuluş Bayramı’nı bir kez daha kutluyorum.

Kurtuluş Bayramı öncesinde Kozan Belediyesi’nin Meclis oturumu gerçekleştirildi. Bu oturumda bana göre çok gereksiz olduğunu düşündüğüm bir tartışma yaşandı ki bu tartışmaya hiç ama hiç gerek yoktu.

Kozan’da Tarih Öğretmeni olarak görev yapan Abdurrahman Kütük, bir caddeye isim verilmesinden kaynaklık meclisi bilgilendirmek amacıyla belediye meclis oturumuna katılır. Kozan’ın Kurtuluşu nedeniyle de bilgiler vermeye gelmiştir meclis oturumuna. Belediye Başkanı Kazım Özgan, meclise hitaben yaptığı konuşma sırasında ‘Ermeniler, Türkleri fırınlada diri diri yaktılar’ ifadesini kullanır.

Başkan Kazım Özgan’ın bu konuşmasına Tarih Öğretmeni Abdurrahman Kütük müdahil olur. Ve ekler. “Ben böyle bir emareye rastlamadım. O kadar araştırma yaptım. Böyle bir olayı doğrulayacak bilgi ve belgeye ulaşamadım.”

Sayın Tarih Öğretmeni ‘Bu bir şehir efsanesidir’ diyerek de ekler…

Tabi mecliste çatlamalar başlar. Belediye Başkanı Kazım Özgan, bunun bir şehir efsanesi olmasının mümkün olmadığını, Türk Tarih Kurumu Başkanı olan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun bizzat kendisinden olayı dinleyerek öğrendiğini ifade edince, Tarih Öğretmeni Kütük bu kez Yusuf Halaçoğlu’na yönelik sözler sarf etmeye başlar.

“Benim ismimin önünde profesör titri yok. Ancak ben bu konuyu Yusuf Halaçoğlu’ndan daha iyi biliyorum. Benim uzmanlık alanım bu. Halaçoğlu’nun uzmanlık alanı ise Osmanlı yönetim sistemi ve Osmanlı aşiret sistemidir.”

Hızını alamayarak “Şu kadar kitap yazdım, bu kadar konulara değindim…”

Belediye meclis oturumunda bu tür tartışmayı yaşatma adına polemiğe girmeye hiç gerek yoktu. Tarih Öğretmeninin Yusuf Halaçoğlu ile ‘yarışması’ hiç şık olmamış. Yusuf Halaçoğlu, Sayın Kütük gibi onlarca, yüzlerce tarih öğretmeni yetiştirdi. Türk Tarih Kurumu’nun da başkanlığını yaptı.

Ermeni meselesi konusunda bilgi ve donanımı ile tüm Dünyaya tarih dersi verecek programlara katılarak bugüne kadar araştırmalar yapan deneyimli bir hocadır. Bunun da bilinmesinde yarar olduğunu düşünüyorum.

Benim rahmetli babam 1930 doğumluydu. Yani Kozan’ın Kurtuluşu’ndan tam 10 yıl sonra dünyaya geldi. Babamın çocukluk yıllarında Kozan’ın Kurtuluşu’nun 20.yılı gibi daha taze ve sıcak günlerde o kurtuluş gününü ve mezalimi görenleri dinleme, onlardan bilgi edinme, öğrenme imkanı vardı.

Hatta rahmetim babamdan daha çok yaşlı olan ve Ermeni Mezalimini yaşayarak gören insanların vefatından önce de şahsen benim oturup konuşmuşluğum, bilgi sahibi olmuşluğum vardır ki bir gazeteci olarak bu konuda da çok haber yaptım. Ermenilerin fırınlarda Türkleri yaktıklarına dair onlarca bilgiye ulaşmışlığım vardır.

Ben Tarih Öğretmeni Sevgili Abdurrahman Kütük’e katılmıyorum. Bu konuda çıkıp ‘Türklerin fırınlarda yakılması şehir efsanesidir’ diyerek ortaya çıkarsa ben bu ifadelerin birilerine yarayacağını düşünürüm. Sayın Kütük’ün kendi tarihçiliğini ön plana çıkarmaya yönelik bir söylem olduğunu ümit etmeme rağmen, bu tür polemikler ve bilinen gerçekleri de yok sayma girişimleri kimseye fayda getirmez.

Ermenilerin akla hayale gelmeyecek ithamlarla Dünya ülkeleri üzerinde baskı kurarak oluşturmaya çalıştığı 1915 olaylarındaki samimiyetsizliklerini ve yalancılıklarını yıllarca yaşayan insanlar olarak konuyu getirip ‘Fırında insanlar yakılmamıştır’ ifadeleriyle sulandırmak bana göre hiç doğru değil.

Şimdi Sayın Kütük bana da karşı duruş sergileyebilir. Hiç önemli değil. Eminim ki Yusuf Halaçoğlu ile karşı karşıya gelse bu söylediklerinden dolayı Halaçoğlu’ndan özür dileyecektir. Kaldı ki Yusuf Halaçoğlu Kozanlıdır. Çukurören Köyü’ndendir. Kozan’ın tarihini de sanırım Sayın Kütük daha dünyaya gelmeden okumuş, araştırmış ve üzerine kafa yormuştur.

Ben şimdi Sevgili Abdurrahman Kütük kardeşimizden bir şey rica ediyorum. Fırında Türkler yakıldı veya yakılmadı. Buna takılmadan Kozan’a bir Ermeni Mezalimi Anıtı yapılması adına bir girişim başlatsın. Bakınız Yusuf Halaçoğlu bu konuda 10 yıldır kendini parçalıyor. Biran önce anıt yapılsın diyerek. Kütük, bu konuyu gündemde tutup yetkililere sürekli çağrılarda bulunsun. Bir Kozanlı olarak görevi olduğunu düşünüyorum.

Bir de Sevgili Tarih Öğretmeni Kütük’e soru yöneltmek istiyorum.

Çektiğiniz belgeselleri ve tarihi görüntüleri Otağ Tv aracılığıyla izliyorum. Tarih kitaplarınızın da sadece bir tanesini okuma fırsatım oldu. Bu kitapların içerisinde, belgesellerdeki görüntülerde bir tarihi olayı anlatırken, o tarihte yaşayanların evlatlarına ulaşıyorsun. Tarihi bilgileri, belgeleri onlardan derliyorsun. O insanların görüşlerinden yararlanıyorsun.

Bütün bu bilgilerin ışığında emeklerini de eksik olma kamuoyu ile paylaşıyorsun. Sahi, bütün anlatılanların içinde hiç şehir efsanesi diyerek yorumladığın olmadı mı?

Konuyu fazla irdelemeden sadede gelelim istiyorum. Gereksiz tartışmaya giren Kütük’ün Yusuf Halaçoğlu’nu ‘bu konuyu bilmez’ diyerek bir kenara hapsetmesi şık olmamış. Ermenilerin fırınlarda Türkleri diri diri yaptıklarını evlatlarımıza anlatarak onlara Kurtuluş Günleri’nin ne kadar kıymetli olduğunu öğretmemizin kime ne zararı var?

Sorumuzu soralım ve yorumunu da okuyucularımıza bırakalım.