Kurtuluş KILINÇ


GÖNDERİL(E)MEMİŞ MEKTUPLAR 11

Ayrılık olmasın. Hoşça kalınmasın. Hem, ayrılıp da kim kalmış ki; Hoş ve yalnız?


Ayrılık olmasın.

Hoşça kalınmasın.

Hem, ayrılıp da kim kalmış ki;

Hoş ve yalnız?

***

 

Hasretim!

Ayrılınca nasıl seslenir ki insan sevdiğine?

Gerçekten!

Şimdi nasıl hitap etmeliyim sana?

Bazı kelimeler var; yerine ulaşınca anlamını kaybediyor.

Bazı duygular var; paylaşıldığında eksiliyor.

Bazı sevdalar da var ki; ancak uzaktayken yaşayabiliyor.

 

***

Git! Git! Git...me

Dur! N'olursun!

***

 

Sana dair konuşacak çok şeyim var hâlâ.

Anlatacak çok şeyim...

Mesela senin hiç tanımadığın ama ben anlattıkça artık sanki kapı komşunuzmuş gibi olan ve canımız sıkıldıkça dedikodusunu yaptığımız şu, sürekli pencereden sokağa bakan kadınla ile ilgili olanlar.

Ya da hani bir çocuk vardı bizim iş yerinde.

Hatırlarsın.

Nişanlısından başka bir dünyası yokken ayrıldıktan sonra kendisini Allah'a adayıp günü ve geceyi ibadetlerle geçirmeye başlayan...

Sahi! Evinde bir başına yaşayan ve yıllardır üç evladından da haber alamadıktan sonra oğlunun çıkagelip kadının yanına yerleştiği yaşlı komşumuz vardı ya!

Neler oldu bir bilsen.

Dedim ya! Anlatacak çok şey var.

Fakat artık anlatmak istemiyorum.

Anlatmak, bir şeylerin karşılık bulacağına inanmayı gerektiriyor.

Ben inanmıyorum.

 

***

"İnan ki!

Senden başka kimse yok içimde!"

***

 

Sakın yanlış anlama

Bu bir küskünlük değil;

Bu bir kabulleniş.

Zamanla anlıyor insan…

Bazı insanların hayatımıza girişi bir 'kalış' için değil,

Bir 'değişim' içindir.

Sen geldin, sarsıcı bir deprem gibi her şeyi yerinden oynattın.

Sonra hiçbir şey olmamış gibi çekildin.

 

***

"Her sarsıntıyı yıkım sanma!

Bazen de taşlar yerine oturur."

***

 

Artık bende hiçbir şey eskisi gibi değil;

Eski neşem yok mesela.

Herkesle ve her şeyle dalga geçmiyorum.

"Aman! Sende" demiyorum yaşananlara...

Oysa içimde hâlâ sana ait odalar var.

Kapıları kapalı olsa da.

Tozlanmıyorlar ama havalanmıyorlar da.

Ara sıra önlerinden geçiyorum,

İçeri girmeden öylece durup bakıyorum kapıya.

Bir zamanlar orada ne kadar çok şey yaşadığımı hatırlamak yetiyor bana.

Biliyor musun?

Artık seni özlerken bile sakinim.

Ne bir fırtına kopuyor içimde,

Ne de geceleri uykumdan uyandıran sancılar var.

Bu iyi mi, kötü mü bilmiyorum

Ama gerçek.

Eskiden senin adın geçtiğinde,

Kalbim aceleyle atardı.

Şimdi sadece düşünüyorum o güzel günleri.

Demek ki insan alışıyor.

Her şeye değil belki ama

Taşımaya alışıyor.

Seni suçlamıyorum.

Kendimi de.

Bazen iki insan, birbirini sevmekten başka

Her şeyi doğru yapar.

Ama yetmez.

Sevgi tek başına bir hayat kurmaya yetmiyor.

Ben seni hep biraz geç sevdim,

Hep biraz fazla…

Sanırım biraz da yanlış yerde tuttum.

 

***

"Bu yangın benle ölünceye dek

Yaşasın varsın,

Dünyanın o son günü sen

Beni arayacaksın"

***

 

"Artık senden bir beklentim yok."

Bu cümleyi yazmak yıllarımı aldı.

Çünkü; beklenti bitince

Sevda da bitecek sanıyor insan.

Oysa bitmiyor.

Sadece şekil değiştiriyor.

Şimdi seni,

Bir ihtimal olarak değil,

Bir hatıra olarak taşıyorum.

Bir 'olabilirdi' cümlesi gibi.

Sonuna nokta konmamış

Ama devamı da yazılmamış bir cümle.

 

***

"Bilemem aradan geçti kaç sene.

Memleketin nere, kimsin adın ne?

"Hatırla" diyerek bakma yüzüme.

Unuttum, Unuttum, Unuttum seni."

***

 

Belki bir gün

Aynı sokaktan geçeriz.

O sevdiğimiz şarkı çalar bir yerlerden.

Göz göze geliriz belki.

O an ne yaparım bilmiyorum.

Ama bildiğim tek şey var:

İçimden sana doğru yürümeyeceğim.

Çünkü bazı sevgiler

Gidilecek yerini çoktan kaybetmiştir.

Ama değerini asla…

 

***

"Yolunu beklerken daha dün gece,

Kaçıyorum bugün senden gizlice.

Kalbime baktım da işte iyice,

Anladım ki sen de herkes gibisin."

***

 

Bu mektubu da göndermeyeceğim sana,

Diğerleri gibi.

Çünkü artık biliyorum;

Bazı mektuplar

Ulaşmadığı yerde tamamlanır.

Kal sağlıcakla Sevdiğim!

Bende kalan hâlinle.

Bende bittiğin yerde değil,

Bende başladığın yerde…

Geri de dönme…

 

***

"Çok sevdim.

Güzel sevdim.

Güzelliğim kırıldı.

Ah! Mavi intiharlar taşıdım günlerce.

Yeminler getirdim bak! Kekik kokulu.

Kekik kokulu ölümlere gidiyorum ben.

Artık kuşlarını uçur."